Ufuktaki Şafak 🏳️‍🌈

tek tek gelin

Media:şafak

Su gözlere bakin sevgili şafağim şimdi erkek bedeninde o interseks bir birey onu cok sevin cunku bu duygu yoksunu gibi görünen cocuğun aslında buna cok ihtiyaci var.

Bu benim ilk kitabimm :))) bu yuzden hatam olursa affedin brolar🖤

dawn on the horizon🖤

"Şafak napıcaz oğlum" Barlasın sesiyle cıktı girdiği transtan "ne yapabiliriz ki" dedi onundeki korkunc manzaraya bakarken "dayaktan ölücek çocuk ne demek ne yapabiliriz" bıkkın bir nefes verdi ve ona bir cevap bekler gibi bakan sarışına döndü "bak Barlas bende Ege'yi o homofobik piçlerin elinden almak istiyorm ama taktir edersin ki köpek sürüsü gibiler ve biz altı kişiyiz o yüzden dayak yiyip cıkmak dışında başka hicbirsey yapamayız" dedi ven onune dondu.
Baktı agzı yüzü kan icinde olan arkadasına kaşı ve dudağı patlamıştı burnu kırılma noktasına gelmişti. Ege onun çocukluk arkadaşıydı hep yanındaydı . Birlikte büyümüşlerdi. Şafak zor bir çocukluk gecirmisti ona ısrarla kız kıyafetleri giydirmeye calisan ve giymeyince turlu hakaretler ve şiddet ile hayatını mahfeden bir annesi vardı aslında onun sayesinde ege ile tanışmıştı ve onun sayesinde Ufuğun ettiği iskencelerden diğerleri kadar hasar almadan cıkabiliyordu. Acı eşiği yuksekti. Birgün yine birsürü dayak yemiş ve yara bere icinde evden çıkmıştı babası evde olmadığı icin annesi rahatlıkla psikopat ruhunu besleyebiliyordu kimi zaman ona yemek vermiyor kimi zaman dövüyor kimi zaman ise biryere kilitleyip ona turlu hakaretler ediyordu.

Henuz beş yaşındaydı ona karşılık veremeyecek kadar ufak ama beş yaşında olmasına rağmen cok sey yaşamıştı sonuçta öz annesi değildi değilmi. Evet şafağın öz annesi o 1 yaşındayken onları terk edip gitmisti babası tekrar evlenmişti ve yeni karısı tam bir canavar çıkmıştı.

Yara bere içinde evlerinden biraz uzaktaki ağacın yanına koştu.
Her canı acıdığında ve sıkıldığında oraya giderdi. Sonunda oraya varinca kendini hemen koca çınarın gölgesine attı. Ağacın hemen yanında duran cesmeye ağzını dayadı ve miğdesini genisletebilecek kadar çok su içti temmuzun ortasindaydilar ve ufacık çocuğabir bardak su vermemişti şerefsiz!
Sonra kan ter icinde yuzunu yıkadı carpan suyun etkisiyle kaşlarının sekli bozuldu karman corman olmuştu. Omuzlarına kadar gelen saclarınada su tuttu ve serinlemeye çalıştı. Aceleyle sırtını çınara yasladı ve ağlamaya basladı koşarken birkackere düşmüstü ve dizleri kanıyordu canı acıyordu üstelik burnuda akıyordu gözyaşlarını silmeye çalışsa da gözlerindeki sular durmadi aktı.

Sonra bir cift ayakkabi girdi kadrajına kafasını kaldırıp ayakkabıların sahibine baktı sarışın sevimli bir çocuktu hani şu bahçıvan stili kot tulumlar var ya onlardan giymişti ve ona gülümseyerek bakıyordu. Cocuk cebinden bir mendil cikardi ve ona doğru uzatti "al" dedi sıcak bir sesle ve yanına oturdu mendili aldı elini yuzunu ve burnunu sildi sonrada dizlerini. Artık ağlamıyordu cocuk ona neden ağladığını sorsada soylemedi bir sure oylece durdular ve sonra "selam ben Ege sen?" Dedi "bende Şafak" diye yanıt verdi."çok çirkinsin" diyip guldu ege. Koluna ufak bir yumkur yiyince gülümsemesi iyice genisledi sonra onun güldüğünü gören safakta guldu tuhaf bir sekilde bu cocuk insanlara mutluluk veriyordu. İlerleyen saatlerde ege surekli konuşuyordu Şafak dinliyor ve bolca kahkaha atiyordu ilk defa boyle kahkaha atiyordu. "Simdi sen kızmısın erkekmisin" dedi Ege.
Şafak durdu ne diyeceğini şaşırmıştı "hem kızım hem erkeğim yada hicbiri degilim" dedi "o ne demek ya" dedi kafasi karismisti ya kızdı tada erkekti abi iste hem oyleyim hem degilim nedir? "Şafağım işte ben benim cinsiyetim bu" dedi. Bu sozleri Ege'yi gulumsetmisti "tamam o zaman bundan sonra en yakın arkadaşlarız ve sen benim beybiliboyumsun"
"Beybiliboy ne ya ben istemem oyle şey" desede ika edemedi inatci arkadaşını "dedim bir kere ya tamam oldun artik" diyip gulunce oda itiraz etmedi