FİNAL!

17.2K 955 908
                                    

İyi okumalar ❤️

Hepinize iyi bayramlar çiçeklerim🌼

"Dizine uzanabilir miyim dövmelim."

"Sormana gerek var mı meleğim?" dediğinde burukça gülümseyip dizine uzanmıştım bile.

"Annem ve babam" dedim iç geçirirken. "Ben onları hiç görmedim Toprak. Altı yaşına kadar yetimhanede yaşıyordum. Sonra bir aile geldi ve onların kızı oldum. Geçen yıl trafik kazasında hem anne hem de babamı kaybettim. Belki öz anne ve babam değillerdi ama ben hep öyle görmüştüm. Beni hep çok sevdiler, kendi kızları gibi görüp sahiplendiler. Bu yıl mezuna kalma sebebim yaşadığım olayları atlatamadığım içindi. Yaşadığım ev ve onlardan kalan bankadaki  birikmiş paraları bana kaldı. Bende şu an için bu şekilde geçiniyorum."

Gözlerim dolmuştu. Küçük yaşta büyük şeyler yaşıyordum ve yaşamaya devam edeceğimin de farkındayım. Beklemediğim bir anda Toprağın sesini duymamla daha da doldu gözlerim. Aynı zamanda elleriyle saçlarımı okşuyordu.

"Geçti güzelim her şey geçti. Artık yalnız değilsin ben varım ve hep olacağım. Derin de var hem çevren geniş olmayabilir. Kimseye güvenemiyor da olabilirsin ama inan pek çok insandan daha etkiliyimdir. Seni bırakmayacağım meleğim, asla bırakmayacağım. Bunun için söz veriyorum. Ama senden de bir söz istiyorum. Sen de beni hiç bırakma olur mu Liya?"

Yerimden aniden doğrulduğumda Toprağın yüzüne bakarak konuşmak istemiştim.

"Sana en başta yazan benken, sana karşı kendimi savunmasız hissederken ve kendimi tanıyamaz hale gelirken nasıl olur da seni bırakırım dövmelim. Söz veriyorum seni asla bırakmayacağım."

Gözlerim Toprağın ellerine kaydığında aniden ellerimizi kenetleyip konuşmama devam ettim.

"Bu eller varya bu eller asla ayrılmayacak dövmelim."

Kenetli ellerimize bakarken Toprağın diğer elini alıp kalbime götürdüğümde tüm cesaretimi toplayıp gözlerinin içine bakmıştım.

"Kalbim nasıl atıyor hissedebiliyor musun? Bu kalp bir tek senin için böyle atıyor."

Ellerini kalbimden çekip dudaklarıma götürdüm.

"Eğer hala gülümseyebiliyorsam sana olan sevdamdan."

Ellerini diğer ellerimiz gibi kenetlediğimde devam ettim.

"Bu düğümü sen çözmediğin sürece ben çözmeyeceğim dövmelim."

Tüm cesaretimi toplayıp ona biraz daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattığımda dudağının kenarına ufacık bir öpücük kondurdum.

"İyi ki seni gördüm, iyi ki sana yazdım, iyi ki seni sevdim."

"Biliyor musun Melek, hayatımdaki en büyük iyikim sensin. Bu gün bunu daha iyi anladım. Sana neden melek diyorum biliyor musun?"

Başımı olumsuzca salladığımda gözlerini gözlerimden kaçırıp kenetli olan ellerimize odaklandı.

"Hani sen aileni anlattın ya bana. Benim de aileden yana pek şansım olmadı. Annem ben on iki yaşındayken vefat etti. Hatta okulum da bu yüzden değişmişti. Babam iki yıl önce başka bir kadınla evlendi. O kadına anne demeyeceğimi biliyordu. O kadınla birlikte yurt dışına gitti. Anlayacağın oğlunu değil başka bir kadını tercih etti ve içini rahatlatmak için bana ordan fazlasıyla para gönderiyor. Bende bu şekilde hayatımı sürdürüyorum."

Kenetli olan ellerimize bakarken yanında olduğumu belirtmek için ellerini sıkmakla yetinmiştim. İçim gerçekten çok acımıştı. Onun bu halini iyi anlıyordum. Çünkü bende benzer şekilde aileden sıkıntılıydım.

Dövme	Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin