Sınır 100 oy ve 100 yorum. Özellikle satır arası yorum yapmanızı rica ediyorum.
Medyadakı şarkı ile okumanızı öneririm ve de medyadakı Kylie'nin portreti.
Bu arada sizden küçük bir ricam daha olacak. Lütfen, The Satan's doll hikayeme bir şans verir misiniz? Okuduktan sonra rica ediyorum görüşlerinizi belirtecek yorumlar da yapın. Teşekkürler şimdiden.
✨✨✨
Sarı elbisemin eteğinin uçlarını düzeltirken açık pencere ile beraber saçlarım hafifçe uçuşuyordu. Gözlerimi açık camdan dışarı çevirdiğimde hava karalmıştı ama etraf oldukça ışıklıydı. Dudaklarımı ıslatarak kafamı araba camından dışarı uzattım. Birkaç damla yağmur yüzüme düşerken bu beni gülümsetmişti.
"Bunun bu kadar gerçek olabileceğini düşünmemiştim."
Sesini duyduğumda gülümsemem ile beraber kaşlarım hafifçe çatılmıştı. Saçlarımı düzelterek başımı yan koltukta arabanı kullanan Zayn üzerine çevirdim. Gözleri yola odaklanmıştı ama dudakları üzerinde sersem bir gülümseme vardı.
"Neden bahsediyorsun?"
Arkama yaslanarak yavaşça aralanan dolgun dudaklarını izledim. Üzerindeki üç düğmesi açık beyaz gömlek ve siyah pantolonu ile oldukça göz alıcıydı. Uzun, mürekkeplere batırılmış kolları direksiyona uzanıyordu.
"Gözünde hastalıklı gibi durmak istemem ama uzun zamandan beri seni uzaktan severken bu kadar yakınımda olabileceğini düşünmemiştim."
Alt dudağımı ısırarak yüzümdeki büyük gülümseme ile ona baktım ve uzanarak dudaklarımı boynuna bastırdım. Küçücük ve artık solmuş morluğun üzerine ıslak bir öpücük kondurarak kulağına sıcak nefesimi vererek fısıldadım.
"İstediğin zaman dokunabileceğin kadar yakınındayım, endişelenme."
Geri çekilirken onun yutkunuşunu izledim, adem elması önce yukarı ardından yine aşağı inmişti. Onun üzerinde böyle bir etkiye sahip olmayı seviyordum.
"Yaramaz kızları seviyorum ama umarım bir trafik kazasına kurban gitmeyiz." Hafif alay barındıran sesi ile konuştuğunda gülümseyerek gözlerimi cama doğru çevirdim. Şehirden uzaklaşmıştık ve etraf kumsal olmaya balamıştı.
"Bu ilk randevu gibi mi yoksa sadece çıkma teklifi mi?" Gözlerimi kısarak ona doğru döndüğümde arabayı durdurarak yüzündeki sırıtışla kafasını bana çevirmişti.
"Zaten ilk randevumuz karanlıkta seni öptüğüm zaman değil miydi?"
Elini uzatarak saçımın bir tutamını parmağına dolayarak oynamaya başladı. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "O, flört aşamasının ilk rendevusuydu, bu sevgili olmanın ilk randevusu."
Dudakları arasından nefesini verip bana yaklaşarak dudağımın kenarına küçük bir öpücük kondurdu. "Siz gençler çok karışık olmaya başladınız."
Ardından kapıyı açıp arabadan inerken göz devirerek telefonumu alıp arabadan indim. Topuklu ayakkabı giymediğim için kendimi tebrik ediyorum, yoksa bu kumlar üzerinde asla yürüyemezdim.
Yanıma gelerek elimi tuttuğunda yavaşça parmaklarım arasından parmaklarını geçirmişti, bu hoşuma gidiyordu. Yürümeye başladığımızda bir süre sonra sahildeki küçük ışıklar ile çadır şeklinde süslenmiş yer gözüme çarptı.
Güneş battığı için parlak ışıklar etrafta ihtişamlı bir şekilde parlıyordu ve bu büyüleyici gözüküyordu.
"Senin için bu gece tüm yıldızları aşağı indirdim."
Kadifemsi sesi ile konuşurken ışıkların önüne gelmişti. Dudaklarım aralık bir şekilde gözlerimi ona doğru çevirdim. Bir şey demeden ellerimi yüzünün kenarlarına yerleştirerek hızlıca dudaklarımızı birleştirdim.
Bu öpücük ile hafifçe sendeledikten sonra kolları belime sarılmış ve öpücüğüme karşılık vermeye başlamıştı. Kalbim heyecanla atarken kendimi dünyanın en özel kızı gibi hissettiriyordu bana. Bir süre sonra kafmı yavaşça geri çektiğimde yüzündeki güneşi bile kıskandıracak gülümsemesi ile beni ışıkların içerisine sokmuştu.
Gözlerim içeride gezinirken yere atılmış iki tane büyük minder, beyaz şarap ile çilek vardı. Yanında küçük pastalar oldukça lezzetli gözüküyordu. Gözlerimi odanın diğer köşesine çevirdiğimde beyaz çarşafla üzeri örtülmüş bir tablo vardı. Meraklanmaya başlarken iki elimden de tutarak beni tablonun önüne çekti.
"Bunu yaklaşık beş ay önce çizmeye başlamıştım, bazen sana olan sevgim kalbimden taşmaya başladığında bu renklerin hepsini dökecek beyaz bir sayfa aradım..." Elleri çarşafın kenarlarına giderek aşağı çektiğinde karşılaştığım görüntü ile kalbim kendini unutmuş bir şekilde atmaya başladı. "Ve ortaya bu çıktı."
Bir adım yaklaşarak gözlerimdeki ışıltı ile beraber elimi portertim üzerinde gezdirdim. Siyah saçlarımı, kırmızı dudaklarım ve büyük gözlerim ile beraber tamamen bendim. Şaşkınlığımı gizleyemeyecek gibi hissediyordum.
Karşımda bana bu şekilde aşık olan bir adam varken küçük korku kırıntılarının bedenime serpildiğini hissettim. Duygularım onun bana karşı olan duyguları yanında küçük bir toz parçası gibiydi.
"Beğendin mi?"
Heyecan dolu sesi ile dudaklarını boynuma bastırdığında yavaşça ona doğru döndüm. Işıldayan ela gözlerine bakarak kafamı hızlıca olumlu anlamda salladım. "Bu kelimeler ile tarif edemeyeceğim şekilde güzel."
Dudakları üzerinde gördüğüm sevinç dolu gülümseme ile ona yaklaşarak yanağına öpücük kondurdum. Kendimi onunla birlikte pembe bir rüyanın içerisinde hissediyordum.
"Daha bitmedi, küçük Kızım."
Hitap şekli karnım hafifçe kasılırken saçımı kulağımın arkasına iliştirdim. Gözlerimi yeniden hayran kaldığım resmime çevirerek incelemeye başladım. Çok yetenekliydi, sanki resimdeki canlı bir şekilde duran bendim.
"Bunu senin özel yaptırdım." Önümde durduğunda gözlerimi yeniden onun yüzüne çevirdim ve ardından elindeki beyaz kutuya baktım.
"Şey, gerçekten fazla zahmete girmişsin yani bu kadarını beklemiyordum." Alt dudağımı ısırarak yüzüne baktım.
"Senin yanında hepsi daha sönük kalıyor ama." Gözlerindeki aşkı görebiliyordum ama bu nefesimin yarıda kesilmesini sağlıyordu. Kutunun kapağını yavaşça açtığında içindeki kolye ile dudaklarımlarım yavaşça aralanmıştı.
Parlak taşlar ile yapılmış kelebeklere hayran bir şekilde bakarak "Tanrım, çok güzel!" diye yüksek sesli konuştum.
Kolyeyi yavaşça arkama geçip boynuma takarken vücudumdakı mutluluğa bir isim veremiyordum. Bana karşı olan sevgisi ve yaptıkları gerçekten çok özeldi. Kolye üzerinde parmaklarımı gezdirirken boynuma küçük bir öpücük kondurarak çenesini omzuma yasladı.
Kolları belime sarılırken kıkırdayarak gözlerimi kapadım. Sıcak nefesi tenime yavaşça çarpıyordu. "Eğer sizin için de uygun olursa acaba küçük sevgilim olabilir misiniz?"
Gülerek kafamı yanımdakı yüzüne çevirdim ve dudakları üzerine kesik öpücükler kondurarak fısıldadım.
"Daha çok sadece senin Küçük Kızın olabilirim."
✨✨✨
Zayn, bebeğimiz çok aşık ve romantik yaaa. Yorumlarnızı heyecanla bekliyorum ve okumak için sabırsızlanıyorum.
Sizleri seviyorum💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℳℯ𝓁𝓁𝒾𝒻𝓁𝓊ℴ𝓊𝓈 | 𝒵𝓎𝓁𝒾ℯ
Fanfiction"O, sadece küçük bir kız ve her bir parçası beni çıldırtan sanat eseri." Mellifluous*- Bal gibi tatlı demektir 𝒵𝓎𝓁𝒾ℯ