Medyadakı şarkı ile okumanızı tavsiye ediyorum ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.
~~~
Islak bedenimi suyun altından çıkararak havlu ile kurularken küçük bir şarkı mırıldanıyordum. Dün geceden sonra kalçam biraz acıyordu, ama bu gecenin ne kadar muhteşem olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Gülümseyerek ayna karşısına geçip makine ile ıslak saçlarımı kurutmaya başladım. Birazdan eve gitmeliydim çünki annem ve babam öğlen dönecekti. Ama onunla vakit geçirmek isterdim, uzun saatler boyunca. Dudak büzerek kuruyan saçlarımla kurutma makinesini kapadım.
Altıma dantalli külodu giyerek onun beyaz gömleğini ardından üzerime giydim. Önünü bağlamayı es geçerek banyo kapasını açıp odaya girdim. Zayn gövdesi çıplak bir şekilde güneşin derin ışıklarının yansıdığı dağınık oda içerisinde ileri geri yürüyordu. Kulağındakı telefonla ve yüzündeki ciddi ifade ile iş konuştuğu açıkça belliydi.
Gözleri beni bulduğunda yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken hafifçe gerinerek ben de ona gülümsedim.
Adımlayıp yumuşak yatağa uzanarak dağınık, beyaz çarşaflar arasında yüzümü yastığa sürttüm. Hala uykulu ve uyuşuk hissediyordum, üstelik yatakta vakit geçirmeyi seviyordum.
"Gece melek gibi uyudun, çok sessizdin."
Telefonu yatağa atarak üzerime tırmandığında gözlerimi ovuşturarak gülümsemeye devam ettim. Yumuşak dudakları yanağımı yavaşça öpücüklere boğarken kıkırdayarak altında yavaşça dönerek yan bir şekilde uzandım.
"Pek dağınık uyumuyorum, zaten sen varken yastığa da ihtiyacım yoktu."
Mırıltı çıkararak burnunu yanağıma sürtüp eli ile hafifçe çenemi kavradı. Dudaklarım büzülürken yaklaşarak sesli öpücükler bırakmaya başlamıştı. Dudaklarıma kondurduğu ıslak öpücüklerle gülerken birkaç öpücük sonra başımı geriye çektim.
"Parfümünün kokusu çok güzel, onu kendi evime götüreceğim."
Parmaklarımı sakallarına sürterek konuşurken "Neden?" diyerek karşılık verdi. Dudaklarımı ıslatıp "Çünki onu yastığıma sıkacağım ve her gece seninle uyumuş gibi olacağım." dedim derin bir iç çekerek. Söylediklerimle gülerek çenemi ısırdığında kıkırdarken üzerimden yavaşça kalkmıştı.
"Hadi, üzerini giyin! Kahvaltıya gideceğiz." Kalçama hafifçe vurarak tamamen yataktan kalktığında başımı salladım. Oldukça acıkmıştım ve enerji toplamaya ihtiyacım vardı. Odasındakı giysilerinin olduğu odaya girdiğinde yataktan yavaş haraketlerimle kalktım. Dün kendimle getirdiğim siyah, saten gömlek ve eteği çantamdan çıkardım.
Kısa eteği giyerek fermuarını çektikten sonra gömleği de giyerek göğüsüm aşağısında bağladım uçlarını. Aynada kendime bakıp saçlarımı yana doğru attığımda yüzüme hiç birşey yapmama kararı alarak spor ayakkabılarımı giydim yatağa oturarak.
"Sabah sen uyuyordun ve Dave aradı. Veli toplantısı hakkında sordu ve iyi geçtiğini söyledim." Desenli gömleğinin düğmelerini iliklerken odaya döndüğünde söyledikleri ile kafamı salladım. Bir yerde beni satmayacağını biliyordum, adam bana aşıktı!
Ayna karşısındakı parfümünü sıktıktan sonra bana göstererek yukarıda şişeyi sallayıp ardından sırt çantama bıraktı. Gülerek "Teşekkür ederim." diye mırıldandığımda kafasını sallayıp sırt çantamı aldı ve benim önden çıkmam için kapıyı açtı. Ayağa kalkıp yanından geçerken dudaklarına öpücük bırakıp küçük adımlarımla meridvenleri inmeye başladım.
Merdivenleri zıplayarak indiğimde kalçamın acıyacağını biliyordum. Evden çıkarak arabaya yerleştikten sonra beş dakikalık yolculuk ardından oldukça güzel bir kafenin arka bahçesine geçmiştik. Koca güller ve yapay göller ile süslü bir bahçeydi ve beyaz masalar vardı. Sandalyemi çektiğinde teşekkür ederek yavaşça oturdum.
Garson yanımıza geldiğinde Zayn siparişleri verirken hiç rahat edemiyordum, sandalye kalçamı acıtıyordu. Derin bir nefes alarak hafifçe kalçamı haraket ettirdiğimde acı ile yüzümü buruşturdum, yumuşak bir şeylere ihtiyacım vardı. Garson yanımızdan ayrıldığında "Zayn?" Diye mırıldandım.
"Efendim, sevgilim?"
Sigarasını yakarak dudaklarına götürdüğünde bana baktı. Dudaklarımı ıslatarak fısıldar bir şekilde konuştum.
"Benim için bir minder getirmelerini ister misin?"
Sorumla dudakları üzerinde oluşan sırıtışla kafasını salladığında göz devirdim. O yeniden garsona seslenirken çantamdan telefonumu çıkararak gelen mesajlara bakmaya başladım. Rose her zaman ki gibi meraklı mesajlarını atmayı unutmamıştı, onun dışında birkaç arkadaşımdan daha mesaj vardı. Ethan ismi üzerine dokunduğumda mesajı ile hafifçe güldüm. Bana komik videolar ve resim atıyordu her sabah.
"Buyurun, efendim." Yanımda duyduğum sesle bana uzatılmış tüylü yastığı aldım. "Teşekkür ederim." Hafifçe gülümseyerek yastığı sandalyeme koyduktan sonra üzerini rahatça oturdum.
"Birileri dün gece çok sert becerilmiş gibi, huh?"
Sesindeki eğlenir ifade ile konuştuğunda peçeteyi üzerine atarak "Kes sesini!" dedim. Sadece gülerek tepki verdiğinde masaya gelen yiyeceklerle odak noktam değişmişti.
Birlikte doyurucu bir kahvaltı yaptıktan sonra artık arabası evimin önüne gelmişti. Kucağında oturmuş dolgun dudaklarına öpücükler bırakırken vedalaşıyorduk. Eli yavaşça çıplak bel oynutumu okşarken üst dudağını öperek saçlarımı geriye ittirdim. Elleri kalçalarıma inerek sıktığında hafifçe acı ile inleyerek dudaklarımı geriye çektim.
Başını geriye yaslamış zevkle gülümseyerek baygın gözleri bana bakıyordu. "Dün gece bana harika saatler yaşattın, teşekkür ederim." Dili dudakları üzerinde gezindiğinde söylediklerim hoşuna gitmişti.
"Ne zaman istersen seni becereğimden emin olabilirsin, güzelim."
Verdiği cevapla bakışlarımı kaçırıp gülümseyerek dudakları üzerine son bir öpücük kondurduktan sonra dikkatli haraketlerimle kucağından kalkarak kendi yerime geçtim. "İşe mi gideceksin?" Sorumla kafasını olumlu anlamda salladığında o da benden ayrılmak istemiyor gibiydi ama artık gitmem gerektiğini biliyordu.
"Seni seviyorum, görüşürüz."
Eli ile yanağımı kavrayıp kendine çekerek diğer yanağıma öpücük bıraktı. "Görüşürüz, babacığım." Hitap şeklimle eğlenircesine gülümserken çantamı alarak arabasından yüksek olduğu için hafifçe zıplayarak indim.
Kalçamın acısı ile "Siktir!" diye küfür ettiğimde içeriden güldüğünü duymuştum. Ona dil çıkarıp eve doğru adımlamaya başladığımda derin bir nefes aldım. Hemen odama çıkıp Rose ile dün geceyi çığlıklarımla konuşmam gerekiyordu.
~~~
Bunları nasıl tatlı bir şeyler böyle, yazarken çok soft oluyorum. Bu arada benden kavga falan istemeyin çünki daha önümüzde tatlı günler var.
Ve sınır koymadım ama güzel yorumlarınızı heyecanla bekliyorum, hadi bölüme yorum fırlatın :)
Sizleri seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℳℯ𝓁𝓁𝒾𝒻𝓁𝓊ℴ𝓊𝓈 | 𝒵𝓎𝓁𝒾ℯ
Fanfiction"O, sadece küçük bir kız ve her bir parçası beni çıldırtan sanat eseri." Mellifluous*- Bal gibi tatlı demektir 𝒵𝓎𝓁𝒾ℯ