3.3

6.2K 185 79
                                    


"Kırmızı şişeyi bana ver." Yanımda uzanan Lana elini uzatarak beklemeye başladığıda Rose ona şişeyi uzatmıştı. Kucağındakı şişeler ile birlikte büyük yatağa oturduğunda esneyerek başımı avuç içime yasladım.

"Aşağısı çok kalabalık, buraya gelmemiz iyi oldu." Rose şişenin kapağını açarak konuştuğunda aşağıdan gelen gürültü ile yüzümü buruşturdum.

Bu ev partisi tamamen delirmiş gibiydi, aşağıda bir sürü sarhoş öğrenci vardı. 

"Lanet ot kokusundan kafayı bulmadan önce beni de davet ettğiniz için teşekkür ederim." Yatakta Lana'nın yanına uzanmış Xavier kızarık gözlerini ovuşturarak konuştu. Dördümüz üst kattaki odanın yatağında içki içiyorduk ve açıkçası aşağıdan daha iyiydi.

"Neden benim sevdiğimden de getirmedin?"

Şişelerden birisini alarak birkaç yudum içerken gözlerimi kapadım, çenemden akan damlaları umursamadan başımı yastığa geri koydum.

"Aşağıda bunları bulduğum için bana minnettar olmalısın." Omuz silkerek çıplak bacaklarımı hafifçe salladım ve tavandakı ışıklara gözlerimi diktim. "Neden dansetmiyoruz?" Xavier aniden doğrularak konuştuğunda gözlerim üzerine dönmüştü.

"Etmeliyiz bence." Lana bunu bekliyormuş gibi yataktan fırladığında gülerek başımı yana yatırıp ikisini izledim. Aşağıdan yükselen müzik sesini bastırmaya yetmese bile kendi telefonlarından açtıkları müzikle yatağın önünde eğlenmeye başlamışlardı.

Bir süre sonra şişeyi bitiren Rose da aralarına katıldığında ardından elimden çekiştirerek beni de yataktan kaldırmışlardı. Uzun saçlarımı sırtıma atıp Lana ile birlikte zıplarken gülerek kolumu beline sardım. Xavier arkama geçtiğinde başımı omzuna yaslayarak müzik ile beraber bednimi haraket ettirmeye devam ettim.

Açıkçası buraya geldiğimden beri durgundum ama şimdi gerçekten eğlenmeye başlamıştım, muhtemelen bitirdiğim bir şişe içki de yardımcı olmuştu.

Xavier, Rose'u uzunca kucağında döndürdükten sonra miğdesi bulanmıştı ve Lana ile birlikte temiz hava almak için bahçeye çıkmışlardı. Arkamdakı rafa kalçamı yaslayarak terlemiş saçlarımı elimle toplayarak derin nefesler aldım.

Xavier ile odada yalnız kalmıştık ve o diğer şişeyi bitirdikten sonra müziği değiştirmişti. Yavaş bir müzik duyulduğunda sessizce başındakı bandayı düzeltmesini seyrettim ardından yeşil gözleri benim üzerime dönmüştü. Dudakları üzerinde küçük bir gülümseme oluşurken bana doğru adımlar atarak önümde durdu.

"Dansedelim." Elini öne doğru uzatarak beklemeye başladığında birkaç saniye yüzüne bakmıştım. Kolum yukarı kalkarak elinin üzerine elimi koyduğumda beni kendine çekerek bir kolunu belime sardı. 

Elimi uzatıp belimdeki elini tutarak geri çektim ve iki elini de tutarak dansetmeye başladım. Bana uyarak bedenini haraket ettirmeye başladığında her döndüğümde saçlarım havada uçuşuyordu. Onun saçma dans figürleri kahkaha atmama sebep oluyordu, beni kendi etrafımda döndürerek tutmaya çalıştığında bedenim yere düşerken gülmekten kendimi alı koyamadım canım yansa bile.

Yerde uzanmış kahkaha atarken Xavier de benim gibi gülerek yanıma uzandı. Sadece dakikalar sonra sonunda sakinleşmiştik ve benim şimdi gülmekten çene kaslarım acıyordu.

"Rose'un güllerin dibine kustuğa eminim." 

Dudaklarımdan onaylayan mırıltılar kaçarken tavandakı avizeden yansımama bakıyordum. "Gabi bence bu partiyi verdiği için pişman çünki ben gerçekten pişman olurdum. Özellikle yarın sabah ailem canımı okurdu." Aklıma gelen görüntülerle rahatsız bir şekilde yüzümü buruşturdum.

ℳℯ𝓁𝓁𝒾𝒻𝓁𝓊ℴ𝓊𝓈 | 𝒵𝓎𝓁𝒾ℯHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin