Keyifli okumalar❤️"Neden gittin babacığım, neden? Bizi aç kurtlarla bir başımıza bıraktın."
Dedi biricik babasının toprağını şefkatle okşarken.Deniz mavisi gözlerinden akan gözyaşı önce dudağını ardından toprağa damlayarak toprağını ıslattı.
İçi yanıyordu Ayperi'nin. Yaşadıkları o kadar ağırdı ki kabullenmekte zorlanıyordu. Bir kaç ay gibi kısa sürede hayatları alt üst olmuştu.Kamyon şoförü olan babasının yaptığı kazayla her şeyleri tepe taklak olmuştu. Hayattaki tek sığınakları, babası ölünce yapayalnız kalmışlardı.
Ölümünün kırkı çıkmadan ikinci darbeyi de annesi vurmuştu.
'Gençliğimi sizinle heba edemem' deyip onları terk etmişti. En acısı da kaçtığı adam onunla gönül eğlendirip pavyona satmıştı. Ne olursa olsun annesiydi o.Amcasının tiksinerek, ' kaçtığı adam ananı pavyona satmış. Sen ayağını denk al, namussuz anan gibi başımıza bela getirme' dedi an başından kaynar sular dökülmüştü. Annesinin her gün başka bir adamın koynunda olma düşüncesi...
Hem utandırıyordu, hem de içini kor gibi yakıyordu.
Defalarca kez, sonunda amcasından dayak yese bile annesinin çalıştığı pavyona gitmişti.Babasının kötü günlere sakladığı bir miktar para karşılığında annesini kurtarmaya çalışmıştı. Ama her defasında koca bir hüsranla geri gönderiyordu onu.
Annesi fazlasıyla değişmiş ve alışmıştı o pis yere.En sonunda,
'Çıkıp kadın başıma ömrümü sizinle çürüteceğime kalırım daha iyi! Burada yatacak yatağım, sıcak yemeğim var. Üç Boğaz'a daha bakacak gücüm yok! Haydi var git yoluna' deyip kovduğunda Ayperi artık anlamıştı.Bedeni gibi ruhu da kirli olan annesinin ait olduğu yer orasıydı.
Babaları gibi anneleri de ölmüştü.
Kardeşlerinin annesi ve babası o olmuştu. Küçük yaşına rağmen onların her şeyi olmuştu, onlarda onun her şeyi...Sessiz ağlayışı artıp hıçkırıklara dönüşürken, geldiklerinden beri sessiz olan kardeşi Selim,
"Ağlama ablacığım, ben sizi hep koruyacağım"
Dedi güven veren sesiyle.Küçücük elleriyle gözyaşlarını silip yanağına öpücük kondurdu. Acı olan ise kardeşi onu teskin ederken iri iri damlalar akıtıyordu ablası gibi mavi gözlerinden.
Titreyen çenesine aldırmadan devam etti sözlerine."Ağlama abla. Sen ağlayınca ben de ağlıyorum bak."
Deyip gözlerine baktı.
O gözler bin bir duygulara ev sahipliği yapıyordu.
Acı, keder, kaygı...Bir kez daha gurur duydu kardeşinden Ayperi.
Küçük bedenine rağmen amcaları gibi kocaman adamlarda olmayan yüreği taşıyordu Selim.Titreyen elleriyle onu çekip göğsüne bastırdı. Ağzını sıkı sıkı kapatıp hıçkırıklarının çıkmasını engelledi.
İçin için ağladı Ayperi. Kaderine, ve küçük yaştaki kardeşlerinin oradan oraya savuruluşuna saatlerce gözyaşı döktü.
🌫⭐️🌫2 aydır kaldıkları amcasının evine geldiğinde beklemeden kapıyı çaldı. Mezarlıktan dönerken yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya başlamıştı. Kardeşiyle birlikte sırılsıklam olmuşlardı.
Bir kaç saniye sonra kapıyı yengesi açmıştı.
Çattığı ince kaşları ve sık sık nefes alıp verişinden sinirlendiğini anladı. Bir kaç saniye göz göze geldikten sonra başını eğip hemen içeri girdi. Onun gazabına uğramadan hemen kız kardeşinin yanına gitmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL ZAAF
Romance"Kardeşlerine dokunmalarına izin vermeyeceğim, Ayperi." Genç kızın gözlerinde parlayan umut ışığıyla kalbi sıkıştı Atahan'ın. Az sonra söyleyeceklerinden sonra meftun olduğu gözlerdeki umudun yavaş yavaş solmasını izlemeye yüreği el vermiyordu. Dah...