3. BÖLÜM

35K 1.5K 558
                                    

Bol bol satır arası yorum bekliyorum şekerler ❤️❤️
Gelecek bölüm yorumların çokluğuna bağlı.
İyi okumalar💕❤️


Kulağını istila eden ağlama sesiyle gözlerini açmaya çalıştı. Tonlarca yük altında kalmış gibiydi vücudu.
Yorgunluktan gözlerini zar zor açarken bulanık görüşünden dolayı bit şey anlamadı.
Görüşü netleştirken bir hastane odasında olduğunu farketti.

"Ah!"
Sızlayan kemikleri canını açılırken gözlerinden bir yaş damladı.
Sadece acısı için ağlamıyordu Ayperi.

Bitmişti her şey...
Kaçıp kurtulmayı çabalamıştı ama başaramamıştı.
Daha bir gün geçmeden nerede olduğunu bilmediği yere düşmüştü.

Kardeşlerinin yanında olmaması onu gittikçe korkuturken huzursuzca yerinde doğrulmaya çalıştı.
Beline giren ani acıyla ufak bir çığlık attı.
Göz yaşları gözünü bulanıklaştırıp daha çekilmez hale gelirken eliyle sildi.

Bir anda kapı açılınca korkuyla irkildi. Bakışlarını kapıya çevirince bayılmadan önce gördüğü adamı gördü. Mavi gözleriyle onu tarayınca aklındakilerini de okuduğu hissetti. Bayılmadan önceki gibi kalp atışları hızlanmıştı.
Bu yabancı adamdan korktuğunu anladı. İri bedeni, sert çehresiyle ürkütücüydü.
Belki de amcalarını tanıyordu ve onu onlara teslim etmek için gelmişti.
Daha sonra evlenecekti ve kardeşlerinden ayrılacaktı.

Düşüncesi bile korkudan bayılacak gibi yaparken gerçek olmasını düşünemiyordu.

Adam yavaş adımlarla ona yaklaşırken hareketsizdi. Daha sonra gelen bir dürtüyle çarşafı üzerine çekerek kendini korumaya çalıştı. Yaptığının çocukça olduğunun farkındaydı. Ama ağrıdan hareket bile edemiyorken elinden ancak bu kadarı gelmişti.

İri adam bir kaç saniye duraksayınca üzerindeki çarşafı kaldırdı.

Gür kahkaha sesi odaya yayılınca ürperdiğini hissetti.
O bu durumdayken onun gülmesi zoruna gitmişti.
Kimse anlamıyordu onu.

20 yaşında omzuna ağır yükler bindirilmiş kızdı o.
Tek derdi kardeşlerinin elinden alınmamasıydı. Onlar için kendinden ödün verip buralara kadar sürüklenip sefil olmuştu.
Bunda gülünecek ne vardı ki?

Bayılmadan önce ne halde olduğunu görmüştü ve buna rağmen gamsızca ona gülüyordu!

Ayperi tüm yaşadıkları ağır şeylerin getirisi olan öfkeyi yüzüne yüzüne yansıtıp ona baktı.
Öfkeden elleri titriyordu. Yaşadıklarının hafife
alınması ve dalga konusu olmak zoruna gitmişti.

Atahan ise, karşısındaki sevimli kızın ona sinirlenmesini hayranlıkla izliyordu. Daha doğrusu sinirlenmeye çalışmasına.

Yarıştaymışçasına hızlı Atan kalbine elini bastırdı.
Ne oluyordu ona böyle?

Neden heybetli bedeni bu küçük kıza karşı aciz düşmeye meyilli olmuştu.

Sertçe yutkunup kravatını gevşetti.
Ergen oğlanlara dönmüştü iyice!

Tekli koltuğa oturup kıza odaklandı.
Onun ürkek bakışlarını görünce bakışlarını yumuşattı.

Onun kim olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Ansızın yoluma çıkmış bir melekti sanki.
Fakat nedense onu uzun yıllardır tanıyormuş gibi hissediyordu.

Kızı ürkütmemek için kalın sesini inceletti.
Onu gördüğünden beri aklında dönüp dolaşan soruyu sordu.

"Kimsin sen? O çocuklarla yolun kenarında o halde ne işin vardı?"

ÖLÜMCÜL ZAAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin