Yine merhabalar ❤️İkinci bölümle karşınızdayım. Nasıl buldunuz bu bölümü?
Yorumlara fikirlerini aktarırsanız çok sevinirim.
Hikaye hakkındaki yorumlar ( iyi- kötü) benim için gerçekten çok önemli. Acayip motive oluyorum hikaye ilgi görünce. Bu yüzden lütfen bol bol yorum yapın. Yeni bölümde ne zaman gelecek yorumlara bağlı 😄❤️İyi okumalar ❤️
Uzun ve yorucu geçen yolculuğun ardından nihayet varmışlardı Kars'a. Otobüsten inince bavulların dağıtılmasını bekledi.
Aydilge yolculuktayken sütünü içince tekrar uyumuştu. Selim ise Kars'a varana kadar uyumuştu. Şimdi ise uyku mahmurluğu ile çevresine bakıyordu.İliklerine kadar işleyen soğukla tüyleri diken diken oldu.
"Abla çok soğuk!"
Dedi Selim soğuktan titreyen çenesiyle. Ellerini kollarına sararak soğuktan korunmaya çalışıyordu.O an yanlarında montlarını getirdiğine şükretti Ayperi.
Kars'ın soğuğu hiç bir şeye benzemezdi.
Boşta kalan eliyle Selim'in yumuşacık saçlarını okşayıp, karnına kadar gelen başını kendine bastırdı."Sabret Selim'im birazdan bavulumuzu verdiklerinde içinden montunu çıkarırım"
Bir kaç dakika sonra bavulu eline aldı. Selim ona denildiği gibi tekrar ablasının kolunu tuttu.
Otogardan çöküp yol kenarındaki kaldırımda beklemeye başladı.
Niye beklediğini o da bilmiyordu, tıpkı ne yapacağını bilmediği gibi.Sıkıntıyla nefesini dışarı saldı. Buraya kadarını planlamıştı ama bundan sonrasını düşünememişti aptal kafası.
Uyanıp ağlayan Aydilge' de çaresizliğine tuz biber olunca gözyaşlarını tutamadı.
Kucağındaki bebeği pışpışlarken hıçkırmamak için kendini zor tutuyordu.
"Şş, ağlama bebeğim. Ağlama Aydilge'm."
Diyerek sakinleştirmeye çalışıyordu onu.
"Abla nereye gideceğiz"
Diye sordu Selim.Ne cevap vereceğini bilmiyordu çünkü o da nereye gidecekleri hakkında bir fikri yoktu.
Elindeki üç kuruş parayı otele harcayarak bitiremezdi."Dedemlerin evine niye gitmiyoruz? Buraya her an geldiğimizde o evde kalırdık abla."
O an düşündü Ayperi. Kalacakları o evden başka yer yoktu. Şimdi gidip kalmaları tehlikeliydi. Amcaları her an onu bulmak için gelebilirlerdi oraya.
Ama sonra bunu akıllarına gelmeyeceğini düşündü.
Amcaları en son gideceği yeri neden arasın kiYeni bir bulana kadar oraya gitmeye karar verdi.
Bir kaç dakika sonra geçen bir taksiyi durdurup bindi. Binmeden önce bavulu bagaja koyarken içinden kardeşlerinin montunu çıkardı.
Taksiye binince her ikisininde montunu giydirdi. Üşümelerini istemiyordu. Tazecik bedenleri yaşadıklarından dolayı epey zayıflamıştı.
Üstüne üstlük hastalanmazlarını kaldıramazdı."Nereye abla?"
Diye soran taksiciye evin adresini söyledi.
Taksicinin şaşkınlıkla kaşları havalansa da arabayı çalıştırıp yola koyuldular.Sıkıntıyla nefesini saldı dışarı.
O ev şehire çok uzaktı. Köy gibi bir yerdeydi.
Parasının belli bir kısmı taksiye gidecekti. Gözlerini kapatıp bunları hiç yaşamadıklarını düşündü.
Babasının her zaman onu bir bebek gibi sevmesini hatırladı. Zavallı babası bu ihanetleri hiç haketmemişti. Kendisi de bu hor görülmeyi haketmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL ZAAF
Romantizm"Kardeşlerine dokunmalarına izin vermeyeceğim, Ayperi." Genç kızın gözlerinde parlayan umut ışığıyla kalbi sıkıştı Atahan'ın. Az sonra söyleyeceklerinden sonra meftun olduğu gözlerdeki umudun yavaş yavaş solmasını izlemeye yüreği el vermiyordu. Dah...