"Eva! Eva!"
O sızı vardı yüreğinde.
Hiç bırakmıyordu ki peşini.
Heleki annesinin çığlıkları...Bir kez daha hıçkırdı Eva.
Hafızasını ele geçiren görüntülerle delirecek gibi oluyordu. Üstelik karşısında gördüğü annesi öylesine gerçekti ki rüyada olduğunu bile bile buna inanmak istemiyordu.
Hava birden karardı ve iç karartan bir alacakaranlık çöktü. Karanlığın içinden zarifçe parıldayan yıldızlar selam veriyordu bozguncu insanlığa.
Nazi askerlerinin ellerinde olan olan zavallı annesinin silüeti yavaş yavaş kayboluyordu.
Eva ona ulaşabilecekmiş gibi kollarını uzattı.
Açlıktan ipincecik olan kolları güçsüzlüğünü belli edercesine titrek ve yaralıydı."Gitme anne!"
Son seslenişiydi bu Eva'nın.Son yaşayan yakını, annesi de gidiyordu.
"Kaç buradan Eva, kurtar kendini!"
Uzaktan fısıltı gibi gelen sesiyle elleriyle kulaklarını kapattı. Dizlerinin üzerine düşerken acı kokan tiz çığlığı gökgürültüsünün sesine karıştı.Koca bir sessizlik çöktü.
Yüzünde hissettiği ıslaklıkla gözlerini kapattı.
Gökyüzü ağlıyordu...
Gökyüzü fani insanın hırsına, acımasızlığına ve acısına gözyaşı döküyordu.
Merhaba arkadaşlar yeni bir hikaye ile karşınızdayım.
Aslında kurgu kafamdayken yazmaktan çekindim çünkü riskli bir konu. Hikayeyi yazacaksam o dönem hakkında yeterince bilgi sahibi olmam gerek.Umarım beğenirsiniz. Beğenildiği taktirde Ölümcül zaafı ve Yaralı Melek'i bitirip buna devam edeceğim.
Not: ölümcül zaafın bölümü bu hafta gelecek.
Allah'a emanet olun ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL ZAAF
Romantizm"Kardeşlerine dokunmalarına izin vermeyeceğim, Ayperi." Genç kızın gözlerinde parlayan umut ışığıyla kalbi sıkıştı Atahan'ın. Az sonra söyleyeceklerinden sonra meftun olduğu gözlerdeki umudun yavaş yavaş solmasını izlemeye yüreği el vermiyordu. Dah...