8. BÖLÜM

27.8K 1.3K 184
                                    


Vee beklenen bölüm geldi.
Bölüm hakkında iyi- kötü bol bol yorumlarınızı bekliyorum ❤️

İyi okumalar...


İçine dolan cesaret tohumlarıyla arkasına bakmadan koşmaya başladı.

Arkasında ona bağıran amcalarının korkutucu sesleri tüylerini diken diken ederken durmadan koşuyordu.

Saç diplerinde hissettiği yakıcı acıyla yere düşerek durmak zorunda kaldı.

Kucağındaki Aydilge'yi kendisiyle beraber düşürmemek için sıkıca tuttu.

"Seni or**pu!"

Elinde acımadan tuttuğu saçını çekip yüzünü ona çevirdi. Daha sonra sert bir tokat attı.

Ayperi hıçkırarak ağlarken kalkmaya çalışıyordu.
Amcası ona tekrar tokat atıp ayağıyla belini tekmelemeye başladı.

Kucağındaki bebeği umursamayacak kadar vicdanı körelmişti.

"Allah rızası için bırak amca! Kucağımda bebek var bari onu bırakayım."
Diye yalvardı çığlık çığlığa.

Selim, ablasını hırpalayan amcasının ayağına asılıp,
"Bırak ablamı, bırak!"
Diye bağırınca sert bir tokat yedi.

Ayperi gördüğü görüntüyle daha çok bağırırken içinden Allah'a yalvarıyordu.

Aydilge'yi sinesine gömüp zarar görmesine engel olmaya çalışıyordu.

O çığlık atmaya başlayana kadar çevrelerinde kimse yoktu. İnsanlar onun sesiyle kısa sürede başlarına toplandı. Gördükleri vahim durum karşısında sessiz kalmadılar.

Orta yaşlı bir adam onlara yaklaşıp,
"Ne yapıyorsunuz ulan siz? Utanmıyor musunuz şuncacık Sabilere el kaldırmaya?!"
Diye bağırdı hiddetle.

Ayperi'nin en büyük amcası Hüseyin, yeğeninin dövülmesini izlerken duyduklarıyla kaşlarını çattı.

Öfkeyle hızlı hızlı nefes alıp verirken burun delikleri sonuna kadar genişlemişti. Böylelikle görüntüsü korkunç hale gelmişti.

"Namus meselesidir bu kardeş! Size bu işe karışmak düşmez."
Dedi tehdit barındıran sesiyle.

Amcası bunu söyleyince bir kaç adam birleşip amcalarına saldırdı.

Bunu fırsat bilen Ayperi hemen oradan uzaklaşmaya karar verdi.

Kalkmakta zorlanınca derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalıştı. Gittikçe vaktinin azaldığını hissedince hızla ayağa kalktı.
Selim'in elini tutup koşa koşa oradan uzaklaştı.

Peşlerinden gelip gelmediklerine bakmak için sık sık arkasına bakıyordu.
Az önce olanlar aklına bir bir kazınırken ağlama krizine girmişti.
Aklına takılan tek bir soru vardı.

Amcaları onları nasıl bulmuşlardı?
Nasıl haberleri olmuştu?

Evin geniş kapısında girecekken arkasından Hüseyin amcasının sesini duyunca tekrar bir çığlık atıp adımlarını hızlandırdı.

Kapının önüne geldiğinde var gücüyle kapıyı yumruklamaya başladı.
Kendini kaybetmişçesine ağlayıp kapıya vuruyordu.
"Açın, ne olur açın!"

Amcasının sesi yaklaştıkça delirecek gibi oluyordu.
Arkaya dönüp bakmaya bile cesareti kalmamıştı.

Kapı açılır açılmaz kendini ve Selim'i içeri atıp kapıyı kapattı. Kapıya yaslanıp soluklanırken gözlerini açtı.
Görüş açısına giren Atahan ile nefesi kesilir gibi oldu.

ÖLÜMCÜL ZAAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin