19. BÖLÜM

7K 354 53
                                    




Zaman geçtikçe kız kardeşinin halini daha iyi anlayan Atahan, onun İstanbula gitmesi işine sıcak bakmaya başladı. Öyle ya Münevver'in durumu bu kadar vahim olmasa asla göndermezdi. İçi hiç rahat değildi.

Rahmetli babası kardeşlerini ona emanet etmişti. Birisinin bile tek bir kılına zarar gelmesi en çok korktuğu şeydi.
Ama...
Ama karısının da dediği gibi, ruh sağlığının biraz olsun iyileşmesi için onun yalnız bırakmalıydı. Belki bu süreçte kendini toparlar çevresindeki insanlarla, özellikle ablasıyla olan ilişkisine çeki düzen verirdi. Çünkü bu süreçte Münevver,  yaşadığı buhranla kendisi dahil herkesle arasına buzdan duvarlar örmüştü.

Masasında oturmuş, karısının resminin olduğu çerçeveye dalıp düşünürken kapı tıklatıldı birden.

"Gel" deyince kapı açıldı.
Gelen Ayperi'ydi.
Onu gören yüzü aydınlandı birden
"Ayperi!"

Hemen ayağa kalkıp yanına ilerledi.
"Bu ne güzel sürpriz!"

"Böyle sormadan geldim ama umarım müsaitsindir"

Buraya ilk kez gelmiş olmanın çekingenliği vardı üzerinde. Sekreter kapıda onu görüp tanımasa içeri girebilir miydi bilmiyordu.

Kocası için yapıp getirdiği katmer hala sıcaklığını koruyordu. Gülümseyerek  elindekini ona gösterdi.

" Katmer yapmıştım. Seversin diye sana da getirdim."
Sırf seviyor diye sabahtan beri uğraşmamış gibi öylesine söylemişti Ayperi.

Gözleri elindeki poşete değince gülümsemesi daha da büyüdü.
Belinden kavrayıp karısını kendine yaklaştırdı. Dudaklarını tutku dolu bir öpücük kondurdu.

Ellerini alıp ince parmaklarına tek tek öpücükler kondurdu.

"Sen bu güzel ellerle ne yapsan ben severek yerim."
Bu iltifatla içi sıcacık oldu.
Gülümseyip geniş odada göz gezdirdi. Kahverengi ağırlıklı döşenmiş oda sade ve güzeldi.  Bu süre zarfında zarfında eşini az çok tanımaya başlıyordu. Bu yüzden bu odanın tam de eşinin zevkine uygun döşendiğini farketti. Evdeki çalışma odasına benziyordu bu oda.

"Ayakta kalma geç otur"

Elini beline götürerek onu tekli koltuğa oturttu.
Atahan kendi yerine geçerken o, yemeği bez poşetten çıkarıp masaya koymuştu.





Yemeği yerken arada karısına da ikram ediyordu.
Onun iştahla yaptığı katmerleri yemesini izlemek hoşuna gidiyordu. Bitirdikten  sonra dudağının kenarlarını silerken onu izleyen karısına gülümsedi.

"Tekrar ellerine sağlık çok güzel olmuş."

" Afiyet olsun." Onun beğenmesi içini sıcacık yaptı ister istemez. Gülümsemesine engel olamadı.
Sonra ekledi,
"Bilseydim bu kadar seveceğini hep yapardım sana"

" Birisinin özellikle karımın benim için bir şeyler yapması o kadar değerli ki...
Teşekkür ederim Ayperi bana mutluğu yaşattığın için."

Bir kaç saniye duraksadıktan sonra devam etti sözlerine

" Eski karımdan sonra değerli birisi olduğumu hissetmek harika bir şeymiş. Sana her ne kadar geç kaldığımı bilsem de buna değer.  Ve bana her ne kadar kırgın olsan da bir gün gerçek anlamda beni bağışlayacağına eminim. O güne kadar sabırla bekleyeceğim.
İyi ki karımsın Ayperi, iyi ki...

Ayperi bu konuşmanın buraya kadar varacağını tahmin etmemişti. O aslında Atahanın ona bu kadar yoğun duygular beslediğini tahmin etmemişti. Bu yüzden hazırlıksız yakalandığı için ne diyeceğini bilemedi.

Atahanın dolan gözlerine çevirdi bakışlarını. Uzun uzun taradı kederli geçmişine giden yüzü.

Ona artık kin beslemediğini, içten içe artık kırgın olmadığını ve hatta.. hatta ona karşı içinde olan sevgi kıvılcımını bile söylemedi.

Sadece yüzüne bakıp duygularını kendine sakladı. Çünkü buna hazır değildi. O kıvılcımın büyüyüp alev olmasından ve onu ayır cayır yakmasından korktu.

Bir müddet öyle kaldıktan kaldıktan sonra Atahan sessizliği bozdu.

"Bugün çok düşündüm ve bir karar aldım."

Ayperi merakla Atahan'ın yüzüne bakarken devam etti sözlerine,

"Münevver'in çok uzun süreliğine olmamak kaydıyla istanbula, büyükanneme gitmesine izin vereceğim."

Ortamdaki atmosferin dağılmasıyla oturuşunu düzelten Ayperi aldığı haberle mutlulukla gülümsedi.

Atahan'ın yufka yürekli olduğunu, onu tanıdığı zaman diliminde anlamıştı. Bu yüzden elbet kardeşi için en doğru kararı vereceğini de biliyordu.

karısının yüzündeki tatlı gülümsemeyi gören atahan ise onu hayranlıkla izledi.
"Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önceden gönderirdim Münevveri."dedi şakayla karışık.

Atahanın ona takıldığını bildiği için aldırmadı. omzunu silkerek gülümsemesini büyüttü.

"Münevver için eminim ki çok iyi bir karar olacak. Kardeşini anladığın için sana teşekkür ederim. Bazen düşünüyorum da keşke benim de senin gibi bir abim olsaydı diyorum."

Bu kelimelerle Atahanın içi burkuldu. Onun bir zamanlar sahipsizliğini ve çaresizliğini anımsadı.
içinden bir ses ise, o çaresizliği nasıl ustaca kullandığını acımasızca fısıldadı.

Atahan bununla her gün yüzleşiyordu. ancak Ayperiye olan yoğun duyguları ve onun sahipsiz olması vicdan muhakemesinden gerekçe olarak onu galip kılıyordu Atahana göre.

Bu düşüncelerden uzaklaşıp ayağa kalktı. karısının önünde diz çöküp ellerini tuttu. Ellerini derince öperken gözlerine baktı sevgiyle. Bir kaç saniye bakıp konuştu,

"Ayperi ben senin hem abinim hem babanım hem de annenim. Yeter ki sen bir eksiklik hissetme. Bunun için her şeyi yaparım çünkü sen benim her şeyimsin."





Merhaba!
Güzel okurlarım, umarım hepiniz iyisinizdir. Uzun zaman oldu bölüm atamadım. Biliyorum sizlere haksızlık ettim, hikayenin devamını getirmeliydim. Bunun için gerçekten üzgünüm.
Her neyse kısa da olsa, devamının gelmesine başlangıç olmasını dilediğim bir bölümle geldim. Çok fazla okur kaybettim farkındayım ama elden ne gelir. Kalanlarla yola devam :)
Kendinize iyi bakın🤍

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜMCÜL ZAAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin