~Hermonie~
Çok geçmeden kendimizi Ravenclaw binasında bulduğumuzda içimden hiç de iyi bir his geçmiyordu. Ya birisi bizi takip ediyordu ya da ortamın gerginliğinden ben aklımı kaçırıyordum. Ancak şu sn bunun sırası değil. Ravenclaw'daki dostlarımızdan yardım istedik. Onlar sayesinde binaya girebildik ve kapıdaki resmin içindeki kadın kimseye haber vermeyeceğini söyledi. Umarım söylemez yoksa başımız daha da büyük belaya girer.
Hızlıca Luna'nın yatağına geldik. Klasik çılgın eşyalarıyla doluydu. Burada onu kaçıran kişi hakkında ne öğrenebilirdik hala anlamış değilim ama elimizi çabuk tutmalıydık. Çekmecesinde çok sevdiğim gözlükleri vardı. Onu taktığında tam olarak kendisi oluyordu sanki. Onu çok özlemiştim. Eski günlerimizi...-Hey, bu onun günlüğü mü? Hadi oradan bu çılgın da mı günlük tutuyordu?diye atıldı Ron. Elindeki pudra renginde ve üstümde beyaz boncuk ve sim kaplı deftere baktım. Belki de bunun içinde bize yardım edecek bir ipucu olabilirdi. Ama niye olsun ki? Basit genç kız günlüğüydü.
-Harry bize Luna'nın günlüğü yardımcı olacağını söyleme. Bu Tom Riddle'ın büyülü günlüğü değil.dedim.
-Olabilir ama eğer son sayfalarını en azından okursak belki bir yerlere varabiliriz. Zaten ilgi çeken başka hiç bir şey yok. Hadi çocuklar bir an önce buradan gitmeliyiz.diye uyardı bizi Harry.
Hemen Ravenclaw binasından çıktık. Vakit geç olmuştu. Eğer bizi birileri görürse sonuçları iyi olmayacak. Koridorda yürürken arkamızda biri varmış gibi hissettim. Fakat arkamı döndüğümde kimseyi görmedim. Harry merdivenlerden çıkarken bana seslendi:-Hermonie hadi!
Ortak salona girdiğimizde kimse yoktu. Doğal olarak herkes uyuyordu. Şöminenin karşısındaki koltuğa oturduk. Ron'dan eline geçmiş günlüğü bana uzattı Harry:
-Senin bakman daha doğru olur.diyerek.
Son sayfalarını açtım ve seslice okumaya başladım:
Hermonie sonunda okula dönecek. Onu yeniden burada görmek güzel olacak. Fakat etraftaki herkes ya korkmuş ya da sinirlenmiş. Hiç kimse bu habere sevinmiyor. Hermonie bunu yapmadı bunu gayet herkes biliyor. Ancak bir şeyler biliyormuşçasına susuyorlar.
Sondan bir önceki sayfayı çevirdim. Ve okumaya devam ettim:
Herkes çok gergin ve sinirli. Acı çektirmek istiyorlar sanki masum bir kıza. Okulun duvarları artık güvenli olmamaya başladı. Sanki arkamızdan birileri bizi izliyor. Umarım bu sadece basit bir panik ataktır. Yoksa Hogwartz'ın başı dertte!
Gergin bir şekilde nefes alarak son sayfayı çevirdim. Korkmaya başlamıştım. Son sayfada çok az kurumuş kan izi vardı. Ve yazılar çok hızlı yazılmış gibi çirkin yazılmıştı.Ne olmuştu ki?
Babamı buldular! Benim için geliyorlar ona zarar verecekler! Herkesi öldürecekler! Ne olursa olsun ona güvenme! Hermonie! Ona güvenme!
Kendimi iyice paranoyak hissetmeye başladım. Sanki korku filminin içindeydim ki bizim bulunduğumuz durum korku filminden de beterdi. Gerçekti. Ne demek istedi? Ona ne oldu? Tanrım ne yapıcağız biz?
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutma Beni/Dramione
Ficção AdolescenteBir haksızlıktan dolayı bir süre sonra Hogwartz'a geri dönen Hermonie'nin burdaki hayatı nasıl geçecek? Acaba Draco onun acılarının sebebi mi olacak, yoksa yeni bir günün, küçük bir umut ışığı mı olacak?