~Hermonie~
Tanrım, ne düşüneceğimi bilemiyorum. Luna...Neden? O benim en yakın arkadaşım. Bana böyle davranabileceği aklımın ucundan geçemezdi. Peki ya Malfoy? Neden beni kurtardı? Ya o bakışları... Düşüncelerim başımı ağrıtmayı yetti. Gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Kimse duymasın diye kafamı yastığa gömdüm. Tüm yaşadıklarım yetmiyormuş gibi arkadaşım da acıma tuz dökmüştü.
Bir an omuzumdaki kolu hissedince irkildim.-Ginnie?dedim ağlamaklı sesimle fısıldamaya çalışarak.
-Hermonie ne oldu?dedi endişeli şekilde.
Ona her şeyi anlattım. O da benim en iyi arkadaşım. Onun da bilmeye hakkı vardı.Şok içinde beni dinlerken ağzının neredeyse açıldığına kalıbımı basabilirim.
Malfoy'un beni kurtarıp ortak salona getirmesini anlattığımda, bir an gözleri yuvalarından çıkacak sandım. Onun bu halini görünce kıkırdadım. Ama kendimi güçsüz hissediyordum. Uyumam gerekiyordu.-Bak Hermonie,eminim ki her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır. Yakında her şeyin ortaya çıkacağına eminim. Peki Malfoy konusunda ne yapacaksın?diye sordu.
-Malfoy konusunda? Ginnie onu düşünecek kadar beynimin belleğinde yer kaldı mı bilmiyorum. Kendim şoktayım. Ama düşünmek istemiyorum artık. Çok yorgunum.dediğimde Ginniegülümseyip birbirimize iyi geceler dileklerimizi bulundurduğumuzda yataklarımıza yattık.
Tüm gece kabus göreceğim diye çok korktum. Ancak sabaha karşı biraz kendimi sakinleştirmeye çalıştım ve sonunda uyuyakaldım. İksir dersindeki sınavı geçemeyeceğimi düşündüm. Ancak yine de başarılı oldum. Sevinmedim değil. Luna'yı görmedim. Gerçi görmek istiyor muydum bile bilmiyorum. Ne oldu bana? Her şeyi bilen ben Hermonie Granger, nasıl olur da bilmiyorum kelimesini kullanır?
Ginnie ile koridorda yürürken Harry ve Ron karşımızda belirdiler. Ron'u derste görmemiştim. Endişelenmedim değil.-Ron, nerelerdeydin? Dersleri sevmediğini biliyorum ama sınıfta bulunmaman çok yanlış.dedim kızıl saçlı arkadaşıma.
-Dün şekerlemeleri fazla kaçırdım herhalde. Kendime gelmek için biraz zaman gerekti.dedi Ron kafasını kaşıyıp sırıtarak. Gülmemek elimde değildi.
-Ayy Ronald, sen hiç bir zaman değişmeyeceksin. Her zaman çocuksu kalacaksın.Ve biliyor musun? Değişmeyi düşünme bile.dedim gülümseyerek.
Herkes gülüştüğünde sonunda Harry sadede geldi.-Hermonie, Hagrid bekliyor. Çok acil dedi. Senin kesinlikle gelmeni istedi.dedi Harry.
Endişelenmeye başladım. Hagrid'in evine gittiğimiz sırada aklıma her şey geldi. Nedense içime bir korku girdi. Bir an tüm olaylar aklımda belirdi. Beni katil ilan etmeleri,duruşmada Profesör Dumbledor'un beni sihir bakanına karşı savunması, ailemin ruhları burkulmuş yüz ifadeleri, Luna'nın sözleri ve Malfoy'un beni kurtarması...
Yasak ormandayken içgüdüm karşımda Malfoy belireceğini söylüyordu ben gözlerimi kapatmadan önce. Ancak inanmak istemedim. Onun orada olacağını düşünmezdim. Beni bulacağını da. Neden yaptı peki? Niye bırakmadı orada ölüme?
Tüm bu soruları aklımda tutarken Hagrid'in evine varmıştık bile. Biraz küf kokan bir evde yaşamasına karşın hem Hagrid'i hem evini çok seviyorum. Çocukluğumu hatırlatıyor. Küçük yaştaki maceralarımızı...
Çok geçmeden tahtadan yapılmış masaya geçtiğimizde Hagrid çok endişeli bir şekilde bana baktı. Ben okulda henüz kimsenin bana kötü davranmadığını,sadece tüm bakışların üstümde olduğunu ve Luna'nın sözlerini anlatmıştım. Dikkatle beni dinlerken hafifçe gülümsedi Hagrid.-Hagrid,neler oluyor? Bizi niye bu kadar telaşla çağırdın.dedi Harry.
-Çok kötü olaylar dönüyor çocuklar. Hem de çok kötü.dedi endişeyle Hagrid.
-Ne gibi kötü olaylar?diye söze atıldı Ron.
-Hermonie'nin başı büyük belada. Bakan çılgına döndü. Bir yıldır susmuştu ama şimdi hangi iğne battıysa ona her şey Hermonie'ye karşı. Onu arananlar listesine almayı düşünüyor.dedi Hagrid.
-Ama bu haksızlık Hagrid! Bunu sen ve diğerleri, herkes biliyor! Masum olduğumu herkes bildiği halde niye susuyorlar?! Neden ben?! Onu ben öldürmedim!dedim sesimi baya yükselterek. Hıçkırıklarımdan artık konuşmaz hale gelmiştim. Boğazım kapanmıştı. Sanki sonsuza dek mühürlenmişti. Nefes alamıyor gibiydim. Hagrid bana sıkı sıkı sarıldı. Artık gözyaşlarım gözlerimi acıtarak dökülüyorlardı. Yorulmuştum, ağlamaktan, kendimi her gün suçlamaktan...
-Bir şey daha var.dedi Hagrid beni omuzlarımdan tutup ondan ayırdığında.
-Ne oldu?diye sordu Harry.
-Arkadaşınız Luna, onu dün Yasak Ormana doğru ilerlerken gördüm. Ve işte pelerini.diye bana Luna'nın pelerinini uzattı Hagrid. Üzerinde Ravenclaw arması bulunan siyah pelerini elime alınca daha çok içim burkuldu. Sanki deprem sonrası çatlayan toprak gibi çatlıyordu içim. Dayanamıyordum. Gözyaşlarımı durduramıyordum. Sakin olamazdım artık. Her şeyi uzun süredir içimde tutmuştum.
-İyi de yasak ormanda ne işi olabilir ki?diye sordu Harry.
-Çiçek toplamaya gitmiş olamaz herhalde değil mi?diye dalga geçti Ron. Ona gülümseyerek kafamı iki yana salladım. Komik olması beni neşelendiriyordu.
-Burada çok garip ve tehlikeli şeyler dönüyor çocuklar. Çok dikkatli olmalıyız. Her an her şey olabilir. Şimdi gidin. Burada bulunduğunuz öğrenilirse ne olacağını kendiniz biliyorsunuz.dedi Hagrid.Ve hepimiz kapıya yönlendiğimiz zaman:
-Ha bu arada unutmadan Hermonie, bir süre Hogwartz'ın dışına adım atmasan senin için daha iyi olur.diye tavsiyede bulundu Hagrid. Buna karşı kafamı aşağı yukarı sallayıp gülümsedim. Elimde pelerinle şatoya yöneldik.
-Hiç aklım almıyor. Neden Luna kötü davransın ki? Karıncayı incitemeyen çatlak bir kızdı.dedi Ron.
-Her ne olduysa ortaya çıkacak. Belki de bu Luna bile değildir.dedi Harry. Şok olmuştum.
-Harry, ne demek istiyorsun?diye tekrardan sordum çok endişeli bir şekilde.
-Anladığın şeyi Hermonie. Belki de biri Luna'yı kaçırıp...sözünü yarıda kestim.
-Çok özlü iksiri kullanıp Luna oldu. Peki neden biri Luna'yı kaçırsın ki? Ve bana böyle davransın? Çok mantıksız geliyor kulağa.dedim.
-Bilmiyorum. Ama emin ol bulacağız. Yasak ormana gitme sebebi çok özlü iksirin etkisi geçmesi olmalı. Büyük ihtimal şu an okula gelemez. Elimizi çabuk tutmalıyız.dedi Harry ve hızlıca şatoya gitmeye başladı.
-Harry,dur! Anlayamıyorum ne yapacağız?dedim arkasından.
-Ravenclaw ortak salonuna gidip özel eşyalarını bulmamız gerekecek.dedi Harry. Kulağa çılgınca ama işe yarar geliyordu.
-İyi de Harry,Luna'nın eşyalarında onu kaçıranın kim olduğunu nasıl bulacağız?Kaçıran kendi eşyalarını oraya koyacağını sanmıyorum.dedi birden mantıksız olan ama ilk defa mantıklı düşünen arkadaşım Ron.
-Bimiyorum. Ama bir iz bırakmış olmalı. Ve ne kadar çabuk acele edersek o kadar çabuk Hermonie'nin üzerindeki suçlamaları geri çeviririz.dedi Harry.
Kendi ortak salonun dışında diğerlerine girilmesi yasak. Bunu tekrar çok özlü iksirle mi yapmamız gerekecekti acaba? Ama Malfoy bizim ortak salona sorunsuzca girebilmişse bizim de girme şansımız olmalıydı. Ve eğer Harry haklıysa elimizi çabuk tutmamız gerekecek. Umarım Luna iyidir. Her kim bu oyunu düzenlemişse mutlaka ortaya çıkacak ve bu iş sona erecek.
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutma Beni/Dramione
Genç KurguBir haksızlıktan dolayı bir süre sonra Hogwartz'a geri dönen Hermonie'nin burdaki hayatı nasıl geçecek? Acaba Draco onun acılarının sebebi mi olacak, yoksa yeni bir günün, küçük bir umut ışığı mı olacak?