"Herkese merhaba ben natasha romanoff bugün sizlerle terk edilmiş bir araziyi inceleyeceğiz. Eşyalarımı şurada yada bir dakika"
Kameram elimden kayıp yere çakıldı.
"Hassiktir şaka yapıyor olmalısın!!"
Sabahtan beri bu videoyu 100 kere çekmeye çalıştım. Şimdi de kameram mı bozuldu? Deli olacağım tanrım.
O videoyu her ne olursa olsun çekeceğim.
Masadan ilk aldığım düşük çözünürlü kamerayı aldım. Saçımı düzeltip kamerayı açtım.
"Selam arkadaşlar!! Ben natasha romanoff yine sizlerle birlikte heyecanlı şeyler yapacağız. Bugün terk edilmiş bir araziye gireceğiz. Her ne kadar kork--
"Bööö"
Sıçradım ve neredeyse yine kameramı yere düşürüyordum. Bu gerizekalı ile aynı evi paylaşması seçtiğim için kendimden nefret ediyorum. Starka söyleyeceğim bir zaman makinası yapsın. Beni geçmişe götürüp bu hatayı yapmamı engellesin.
"Clint seni boğup cesedini kızgın sulara atmamam için tek bir neden söyle"
Yatağıma atlayıp elindeki hamburgerden bir ısırık aldı. Dolu ağzıyla konuşmaya çalışması şirin olsa da sinirliydim
"Beni seviyorsun, beni seviyorsun, beni seviyorsun"
3 parmağını havada salladı
"Ah bir neden miydi bak üç oldu"
Sinir bozucu salak şey.
Kamerayı tekrar açtım bu kez de olmazsa siktiğimin sitesine bir daha asla video atmayacağım.
"Herkese selam!! Natasha romanoff bugün yine sizinle gizemli işler yapacak. Terk edilmiş bir evi ziyaret edeceğiz. Birazdan yola çıkıp tüm gizemi öğrenmeye ne dersiniz?"
Oh.. Kamerayı kapatıp koltuğa fırlattım. Kendimi yatağa clint'in yanına attım. Hamburgerinden bir ısırık alıp koluna bir çimdik atınca mini intikam alındı pozisyonuna geçtim.
"Neler yaptın bakalım bugün"
Saate baktı.
"3 de çıkmam lazım widow atıyım mı seni de?"
"Clint soruma cevap vermedin?"
"Saat de 2 zaten şimdi çıksam ancak yetişirim"
Resmen benden kaçıyor. Yataktan aşağı indi. Yukarı katlanan paçasını düzeltip kapının kolunu tuttu.
Elinden tutup kendime çevirdim koca bedenini.
"Sen benden mi kaçıyorsun"
"Kendimden kaçıyorum"
Elini elimin üzerine koyup yanıma oturdu
"Romanoff batırdım"
"Neyi batırdın"
"Dün gece yapılacak olan soyguna gittim. Kaçırılan malların çoğunu sahiplerine geri verdim"
"Ee tamam işte her zamanki şeyler"
"Nat sözümü kesme"
Kafamı salladım. Üslü bir çocuk gibi dinle natasha
"Malları sahiplerine verdim. Evet her zaman yaptığım gibi içinden birazını da kendim için aldım ama yakalandım nat"
Elim refleks olarak ağzıma gitti. Sıkı sıkı kapattım ağzımı. Çığlığımı bastırmak için mi yoksa ona edeceğim küfürleri duymaması için mi karar veremiyorum
"Ne yaptım dedin"
"Yakalandım. Polis yakaladı"
"Yüzünü gördüler mi clint?"
Hayır anlamında salladı kafasını.
Clint benim çocukluk arkadaşım. 5 yaşımızdan beri her şeyi beraber yapıyoruz. O düşer ben kaldırırım ben düşerim o kaldırır. Üniversiteyi zar zor okuyup bitirdik. Bitirir bitirmez de tony bize bir ev verdi. Başta clint çok karşı çıktı ama tony onu da ikna etti. Şuan hissettiği şey zaten ona da ağır geliyor bir yük daha ben koymayayım üzerine.
Sessizce sırtını sıvazladım.
Gülerek sordum
"Şahin gözüne ne oldu?"
"Yalan oldu"
Acı gülümsemesi 10 blok öteden hissedilirdi.
Kollarımı boynuna dolayıp sıkı sıkı sarıldım
"Sen kötü bir şey yapmadın" diye fısıldadım kulağına.
Başını boynuma gömdü.
"Sen bugün de video çekemezsen parasızlıktan öleceğiz" diyerek ayrıldı kollarımdan.
Masadaki su bardağına su doldurdu.
"Clint bizim en yakın arkadaşımız milyarder. İstesem tek bir kelimem ile youtube benim olur"
Ellerini havaya kaldırdı
"Haklısın haklısın"
Elimden tutup beni kapıya sürükledi
"Yan tarafa biri taşınmış hadi gidip ona bulaşalım"
"Ya 2 dakika başımız beladan uzak kalsın"
"Böyle diyorsun ama seviyorsun belayı"
"Severim. Sana da binlerce laf ediyorum ama
"Ama benide seviyorsuun"
Sırıttım.
Elimden tuttu ve alt kata indik. Yan evde aylardır kimse yoktu. Tony orası satılmayacak kadar kötü durumda demişti ancak, biri almış işte.
"Selaam"
Kapıdan çıkar çıkmaz, arabadan bir şeyler indirmeye çalışan adama bağırdı.
Ben elektirik direğine yasladıp kalan hamburger parçalarını yerken o da çocukla konuşuyor. Adam olacak bir tarafını bulmadığım için çocuk diyeceğim.
"Yeni mi taşındın dostum ben clint"
"Ben de steve rogers. Evet yeni taşındım görüldüğü gibi"
Resmi ve mesafeli. Hafif sarıya çalan saçları ve mavi gözleri vardı.
İlerleyip clintin yanında durdum
"Neden aldın burayı içerisi pek iyi durumda değil" dedim. Gözlerini gözlerime dikip gülümsedi. Dostane bir gülümseme
"Eğer zaten güzel olan bir şeyi alsaydım özel olmazdı ama kusurlu bir şeyi özel yapabilirim"
Clint elimden tutup eve doğru yürümeye başladı
"Ooo edebiyat sevmem. Boş zamanda, boş yapılan edebiyatı da hiç sevmem dostum, sana iyi şanslar. Biz yan evde oturuyoruz bir sorun olursa sakın kapımızı çalma"
Kahkaha atarak eve girdim
"Salaksın"
"Asıl salak olan o"
Yan bahçede elinde koliyle avel avel etrafa bakan çocuğu işaret etti. Zavallım clint bağırarak aniden gidince ürktü heralde.
"İnsanlara çok kötü davranıyorsun"
"Kahkaha atarak gülen ben değildim romanoff"
"Açım"
Sırıttı koşarak mutfağa gitti..
Bende yan bahçeyi gören camın önüne gittim.
Yeni taşınıyor ve yardıma ihtiyacı var gibi duruyor.
Clint acaba fazla mı sert çıkıştı.
Gözlerimi dikmiş yan bahçeye bakıyorum biri görse sapık sanacak.
İç çekerek koltuğa yayıldım.
Clint'in getirdiği dondurmayı kaşıkladım.
Kim olursa olsun hayatıma birini daha sokamam. Zaten 15 kapasitelik bir kalbim var 7 sini stark 8 ini de barton dolduruyor.
Fazla insan fazla problem..
