Hasan'ı kandırmayı başaramayan Nalan, planında başarısız olunca başka şeyler düşünmeye başladı. Sercan bir kaç aydır yurtdışındaydı. Evde oldukça sıkıcı geçen günler kendisini çileden çıkarıyordu. Adana yolunun hemen kenarında bulunan evin diğer kısmı nehire ve dağa uzanan bahçelerden oluşuyordu. Bazı zamanlarda tarfik kontrölünü sağlamak amacıyla evin yakınlarında jandarma gelirdi. Bedia hanım onları görür görmez hemen mutfağa gitti,dolaptan çıkardığı ayranı bardaklara dökerek tepsiye yerleştirdi ve askerlere götürdü. O sırada, Nalan bahçede oturup kayın validesini izliyordu. Orada bulunan komutan dikkatini çekmişti. Uzun uzun süzdükten sonra, 'annecim yardım lazım mı?' diyerek hızlıca arabanın bulunduğu yere gitti.
-'Merhaba komutanım ben Nalan.'
-'Merhanalar ben de Onur. Teşekkür ederiz her zaman ki gibi çok kibarsınız. Bizimle ilgileniyorsunuz.'
-'Ne demek, her zaman. Bir gün de yemeğe bekleriz' derken bir yandan saçıyla oynuyor bir yandan da Onur'a kendisini beğendiğinin mesajını veriyordu.
-Onur o mesajı çoktan almış, bu durum da kendisinin son derece hoşuna gitmişti.
Hemen ertesi gün, Onur yeniden ekip arabasıyla evin yakınlarına geldi. Askerlerine dönerek, tuvalet ihtiyacı için köylünün evine gideceğini söyledi.
Evin kapısını çalıp, bahçede yer alan sandalyelerden birini çekip oturdu. O sırada evde tek olan Nalan, sesi duyunca heyecanlanmıştı. Hemen en güzel kıyafetlerini giyip, dışarı çıktı.
-Ooo Komutanım, hoş geldiniz.
-Hoşbuldum. Bedia annem yok mu? Mehmet amcam?
-İkisi de yok Komutanım.
-Peki ne yapalım biz de senle otururuz.
-Kahveni nasıl alırsın Komutanım?
-Şekerli olsun, senin gibi...
Nalan'ın oldukça hoşuna gitmişti bu durum. Hemen mutfağa yöneldi. Kahve cezvesini alıp ocağa yerleştirdi. Altını yaktığında, Onur'un hemen arkasında olduğunu fark etti. Onur onu sıkıca kavradı. Nalan ne yapacağını bilmiyordu. İşin bu kadar hızlı bir şekilde ilerleyeceğini kestirememişti. Bedia hanım ile Mehmet beyin eve gelmelerine az bir süre kalmıştı.
-Tamam Onur, hadi çık şimdi. Birazdan gelir bizimkiler.
-Peki tamam. Bekliyorum dışarda.
Kahvesini içen Onur, masada duran eski tip telefonu fark etti. Nokia'nın ilk sürümlerinden olan telefon sadece konuşmak ve mesajlaşmak için tasarlanmıştı. Nalan'dan numarasını istedi.
Nalan vermek için can atıyor ama bir yandan da kendini ağırdan satmaya çalışıyordu.
Sonunda dayanamayarak telefon numarasını verdi.
Sercan'ın yurtdışında iken bir ay boyunca çalışıp kazandığı tüm parasıyla karısına istediği an ulaşabilmesi için binbir zorluklarla aldığı telefon ile aldatılacağını nereden bilebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK
Dla nastolatkówAilesinden sürekli şiddet gören, 15 yaşında , kendisinden 17 yaş büyük biriyle evlenmek zorunda kalan genç bir kız. İstemeye istemeye evlendikten sonra hayatını kabusa çeviren eşi ve ailesinin yaptığı inanılmaz işkenceler. Evlendiği ilk gün şiddete...