16

3.1K 207 18
                                        

Merhaba herkese,
Uzun hem de çok uzun süren bir aranın ardından döndüm. Biliyorum bu yaptığım çok büyük ayıp sizlere karşı. Bu yüzden kendi affettirebilmek adına hikayeyi tamamladım. Son bölüme kadar Pazartesi günleri yayınlayacağım.
Buralarda kimler kaldı bilmiyorum ama keyifli okumalar.

Gilbert, her sabah olduğu gibi ilk iş olarak gelen postaları kontrol etmiş ve üzerinde yazan isimlerin önemlerine göre sıralayarak efendisinin odasına doğru ilerlemişti. En üstte duran isimsiz zarfı alarak en alta koymuş, düşese yani prenseslerine, hitaben gelen mektupları en üste koyarak lordunun masasına bırakmıştı. Düşeslerinin bir prenses olmalarına çalışanlar olarak çok mutlu olmuşlar ama aynı zamanda bir tedirginlik hali de hepsini sarmıştı. Hizmetlerinin yetersiz gelip işlerinden olmaktan korkuyorlardı fakat genç leydi şimdiye kadar onlara herhangi kötü bir söz söylememişti. Aynı şekilde davranışlarında da bir değişiklik olmamıştı. Onlara karşı her zaman saygılı ve mesafesini korumayı bilmişti.

Evanlyn ise uyumakta olduğu kolların arasında hakkında ki düşüncelerden habersizdi. Aralık duran perdelerden içeriye sızan güneş ışığından rahatsız olarak kıpırdandığında alnında genç adamın dudaklarını hissetti. Dudakları yukarı doğru kıvrılırken yavaşça gözlerini açtı. Oldukça canlı gözlerle kendisine bakan kocasına genişçe gülümserken uykudan boğuklaşan sesiyle 'Günaydın' dedi.

-"Günaydın sevgilim." diyerek karısına yaklaşan Andrew uyku mahmuru olan mavi gözlere baktı.

Kendi yansımasını gördüğü gözlere bakmaktan asla bıkmayacağını düşünüyordu genç adam. Bir kadını bu kadar çok sevebileceğini ise asla aklına getirmezdi. Evlilikleri henüz çok yeni olsa da sanki bir ömür onunla birlikteymiş gibi hissediyordu. Kollarını sıkılaştırarak genç kadını daha çok kendine yaklaştırdı ve başını eğerek karısının boynuna sokuldu. Dudaklarını değdirdiği yumuşak ten ürperdiğinde elinde olmadan gülümsedi. Güzel karısının tepkileri fazlaca hoşuna gidiyordu. Evanlyn ise boynunda hissettiği dudaklarla ürperirken rahatsız olmasa bile kendini geri çekti hafifçe. Bu dokunuşların sonunu çok iyi biliyordu genç kadın ve bundan asla şikâyetçi olmazdı ama sabahın bu erken saatinde sadece kocasının kollarında uzanmak istiyordu.

Fakat ne kocasının isteği ne de genç kadının isteği olmamış çalan kapıyla birbirlerinden uzaklaşmak zorunda kalmışlardı. Genç adam başını karısının boynundan uzaklaştırarak hafifçe kapıya dönmüş ve 'Gel' diyerek kısa ama sert bir sesle konuştu. Gilbert içeriden duyduğu sert sesle çekinerek kapıyı açtı. Başını yerden kaldırmadan selam verdi ve;

-"Günaydın efendim. Sizi uyandırdığım için özürlerimi sunarım fakat konuklarınız olduğunu ve sizleri görmek için ısrarcı davrandıklarını belirtmek isterim." dedi ve beklemeye başladı.

Kafası karışan Andrew kollarını Evanlyn'den çekerek Gilbert'e döndü. Yattığı yerden doğrulduğunda gelenlerin kim olduğunu anlamaya çalışıyordu.

-"Kim geldi Gilbert?"

-"Lord Forman geldiler efendim. Leydi Evanlyn'i görmek istediğini belirtti."

Şimdi Evanlyn de yattığı yerden doğrulmuş Andrew'e yanaşmıştı.

-"Lord Forman kim?" diye sordu yavaşça.

Andrew olayların tam tahmin ettiği gibi gerçekleştiğini şaşkınlıkla fark etti. Evanlyn'in prenses olduğu anlaşıldığından bu yana ilk kimin onu görmek için geleceğini merak ediyordu. Aslında tek bir şeyde yanılmıştı, muhalefet kanadından birinin karısını görmeye geleceğini düşünmesiydi. Bizzat Başbakanın evlerine gelmesi durumu daha karıştırıyordu. Yanına sokulan karısına dönerek gözlerinin içine baktı. Mavi gözler uykunun verdiği mahmurluk ve biraz da merakla parlıyordu. Ona doğru yaklaşarak uykulu gözlerinden birini hafifçe öptü.

Yalancı AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin