𝒇𝒐𝒖𝒓𝒕𝒆𝒆𝒏, 𝒈𝒖𝒆𝒔𝒕

340 51 170
                                    

*Anın verdiği cesaretle yeniden Steve'e yöneldiğinde sarışın çocuk şikayet etmeyip Tony'nin hızlı öpüşüne karşılık verdi.*

Tony, bir şeyleri abartmaması gerektiğini düşünerek istemeye istemeye durduğunda Steve de senkronize bir şekilde yüzünü ondan uzaklaştırdı. Bir süre birbirlerinin yüzlerine bakamadılar. Tony, yüzlerce öpücüğün arasından ilk defa bu tarz duyguları yakalamışken Steve kalp atışları duyulmasın diye içten içten sakinleşmeye çalışıyordu. Ikisi de buna "Sadece bir öpücük" süsü vermek zorunda olduklarını biliyorlardı.

"B-birini öptüğünde böyle hissediyorsun."

Tony, birkaç dakikalarına hükmeden sessizliği sonunda alt etmişti.

"Ben.."

Çok farklı şeyler hissettim?

"Birini öptüğünde bir şey hissetmiyorsun sanıyordum."

Istemese de döküldü dudaklarından. Steve, ne söylediğini tartarken, onu kırmış olma ihtimali altında ezilirken ve utanırken, istemeden söylediğine kalıbını basardı. Onu kıskanmış mıydı?
Tony ne diyeceğini bilememişti. Tam anlamıyla donmuştu. Kalbi kırıldı mı yoksa öylesine bir duygusal boşluğagirdi anlayamadı. Steve, onu kıskanmış  mıydı? Yok artık.

"Bu.."

Hayatımda hissettiğim en özel duyguydu?

"Sadece bir öpücüktü işte."

Sadece bir öpücük. Ne demişti o! Sadece bir öpücük?

Steve onaylarcasına başını salladığında yüzü düşmüştü.
Öyle demek istemedim? Özür dilerim? Ben..?
Pişmanlıktan ölme sırası Tony'deyken ne söyleyebileceğini dahi bilmiyordu. Içinden saydığı saniyeler hane hane yükselirken delirmek üzereydi. Bir şey söylemeliydi.

"Sana Fransızca öğretmemi ister misin?"

Steve gözleri parlayarak ona döndüğünde her şey çözülmüş gibiydi.

"Yani, bildiğim birkaç kelime var ve evet çok isterim!"

𝐬𝐮𝐢𝐜𝐢𝐝𝐞 𝐦𝐞𝐬𝐬𝐚𝐠𝐞 • 𝐬𝐭𝐨𝐧𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin