on gündür yazmadığım için çok özür dilerim.
Sabahın ilk ışıkları sarışının altın buklelerinde kaybolurken kasabada uykuda olmayan tek bir nefes vardı. Steve, gözlerini açıp mavinin en büyüleyici tonunu günün aydınlığına karıştırırken gözlerini ovalayarak yataktan kalkmaya çalışıyordu. Saat erkendi. Dikkatlice yürüdüğü koridorun sonunda yüzünü yıkayıp saçlarıyla biraz uğraştıktan sonra mutfağa girip klasik sandviçlerinden iki tane hazırlamaya başladı. Tamamen hazır olduğunda eline mama kabını ve bugün için olan planına uygun hazırladığı torbaları sırtladı. Kahverengi lekeli bahçe köpeğini gördüğü gibi gülümsedi. Önce özenle besledi, sonra da bakıra çalan gür tüylerini şefkatle sevdi. Bugün onu tanıştırmak istediği biri vardı, Tony. Tony. İçi hala rahat değildi. Tony nasıldı bilmiyordu ve onu umduğu dışında kötü görmenin yerle bir olmasına sebep olacağını biliyordu. Dizlerine vurarak arkasından yürümesini sağladığı köpekle beraber sahile çıkan yolda bir süre ilerledi. Onu gördüğünde durduğu yerde derin bir nefes verdi. Bomboş sahilde, güneş sadece oraya vuruyor gibiydi. Sanki bu güzelliğin içinde parıldayan sadece o, huzurun kaynağı onda gibiydi. Saat çok erkendi, çok erken. Ona yaklaştığında parmaklarındaki sigaranın süzülen dumanına çarptı gözleri, sonra gözlerine. Kızmak istedi, ciğerlerine değen her bir duman tanesini eliyle yakalayıp ondan uzaklaştırmak istedi. Dalgın görünüyordu, göz altları hala mor, elmacık kemiğinin üzeri hala pembenin kızıla çalan tonlarına boyalıydı. Gidip yandaki boş banka oturdu sessizce, fark edilmeyi beklemeden. O oturur oturmaz gözlerini açıp içini ısıtan gülümsemesiyle ona dönen Tony... Şimdi, bu an her şeyin bir anda güzelleştiği andı sanki.
"Kesinlikle parfümünü öğrenmeliyim sarışın! Beş yüz metre öteden bu kadar güzel kokmanı sağlayan ne, söyle bana!"
Çocuğun şakayla karışık sorusuna gülümseyerek yanıt veren Steve o ana kadar farkedememişti. Tony, kaldıramayacağı şeyler yaşarken o kadar iyi mutlu rolü yapıyordu ki! Yüzünü yeniden denizin dalgalarına döndü cılız olan, sigarasından uzunca bir nefesi boğazında hapsettikten sonraya kadar konuşmadı Steve.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐮𝐢𝐜𝐢𝐝𝐞 𝐦𝐞𝐬𝐬𝐚𝐠𝐞 • 𝐬𝐭𝐨𝐧𝐲
Hayran KurguSteve Rogers, aldığı bilinmeyen bir intihar mesajında bu kadar senenin yaşanmamışlığını saniyelere sığdırmanın zorluğunda ezilirken, aynı saniyeleri kana buladı bir kesik. Çok uzakta, iç kavuran bir kesik. 𝐜𝐨𝐦𝐩𝐥𝐞𝐭𝐞𝐝 𝐨𝐧 𝐨𝐜𝐭𝐨𝐛𝐞𝐫 𝟕...