Tony, Edwin'i uğurlarken uykusunu da uğurladığını bildiği için kendini denizin ferah huzuruna bırakmayı tercih ederek sahile gitti. Steve'in evinin önünden geçerken lambalarını kontrol etti ama yaşam belirtisi göstermeyen ışık huzmeleri istediği cevabı esirgerdi ondan. Her zamanki şezlonguna oturdu ve elindeki küçük çantayı Steve'in yerine koydu. İroni, sahildeki her şey toz içindeyken onun ve Steve'in oturduğu şezlonglar tertemizdi. Herkes gibi dedi Tony, hayatımdaki toz içindeki herkes ve Steve gibi. Sigarasından bir tane alıp iki dudağının arasına rastgele konumlandırdı. Bir kibrit yaktı ve gözlerinin önüne tuttu. Karanlığın esaretine alev alev doğan kibritin turuncu ışığının ardından baktı denizin sakin sularına. Kibrit çöpü eridi, külleşti ve döküldü avucuna. Başka bir tane yakıp sigarasından taşan tütüne bahşetti. Tutuşan kağıttan uzun bir nefesi ciğerlerinde esir tutup kalanını geri bıraktı. Düşündü ve düşündü, sonsuz karanlıkta, sonsuz bir duygu selinde çırılçıplak boğulur gibi. Kalbini sımsıkı tutan bir dev vardı sanki, kalbini sımsıkı tutuyormuş ve her nefesinde daha da acımasını sağlıyormuş gibi. Dumanın esareti göz kapaklarına birikip çözüyordu kahverengi ışıkların kepengini. Sabırsızca izmaritin yangınını doluşturdu ciğerine ve şezlongun kenarında söndürdüğü kağıt parçasını attı kumlara rastgele. Pozisyonunu değiştirip daha rahat uzandı şezlonga ve örttü kesici örtüsünü gözlerinin. Sabahın ilk ışıkları kirpiklerinin uçlarından itibaren kesene kadar uykusunu.
•
"Hey.."
Kapalı gözlerini ilahi sesle uyumlu bir şekilde açtı Tony. Bir dakika önce açsa görürdü belki yeşili taşan mavi gözlerdeki o şefkati.
"Günaydın, uyandırmak istemezdim."
"Her gün böyle uyanmak için... dejavu?"
Steve anlamsız bakışlarını Tony'e yollarken Tony, önemsiz olduğunu belli edecek şekilde bir bakış attı. Garipti, her şey garipti. Tony, on beş, belki on saatte onu deli gibi özlemişti. Kalkıp üzerine yürümek, yanaklarını tutmak ve gece olana kadar onu öpmek istiyordu. Steve, steve için durmuştu zaman çoktan. O hala, dudakları Tony'ninkilerle birleşirken yaşıyordu. Sanki son nefesi orada kalmıştı, ya ölecek ya da o anda yaşayacaktı. Saliseler, saniyeler ve dakikalar dahi oynadıkları kovalamaca oyunundan sıkılmışken sonunda bir ses yükseldi sahilin boğucu sakinliğine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐮𝐢𝐜𝐢𝐝𝐞 𝐦𝐞𝐬𝐬𝐚𝐠𝐞 • 𝐬𝐭𝐨𝐧𝐲
FanfictionSteve Rogers, aldığı bilinmeyen bir intihar mesajında bu kadar senenin yaşanmamışlığını saniyelere sığdırmanın zorluğunda ezilirken, aynı saniyeleri kana buladı bir kesik. Çok uzakta, iç kavuran bir kesik. 𝐜𝐨𝐦𝐩𝐥𝐞𝐭𝐞𝐝 𝐨𝐧 𝐨𝐜𝐭𝐨𝐛𝐞𝐫 𝟕...