10

967 67 474
                                    

Aradan geçen günler Sirius'a tek bir şey kazandırmıştı ve o da kabullenmeydi şüphesiz. Artık yükünü tek başına taşımıyordu. Remus'u annesine tamamen ve kardeşine üstün körü anlatmıştı. James ise bir şeylerden şüpheleniyordu fakat Sirius ona şuan anlatamazdı.

"Siri annem diyor ki benimle birlikte gezmeye çıkacakmışsın." Sirius kahvaltıdan sonra odasına geçip uzun zamandır yapmak için vakit bulamadığı hobisi olan resim çizmeye başlamıştı. Resim çizmeyi seviyordu ve bu konudaki yetenekleri göz ardı edilemezdi.

"Resim çiziyorum Reggy." Regulus işin boyutunu yavaştan kavrıyor gibiydi. Sirius içi çok sıkılmadıkça resim çizmeyi aklına getirmezdi.

"Annem diyor ben demiyorum." Sirius çizdiği gözleri bir yerden tanıyordu. Eğer renklendirecek olsaydı şayet bol yeşil ve biraz kahverengi ekleyeceği bu gözlerin sahibi kesinlikle kendisini tatmin etmiyordu.

"Of geliyorum." Sirius kardeşini onayladı. Sonuçta dışarı çıkmasında herhangi bir problem -tek problem Remusla karşılaşma ihtimaliydi.- yoktu. Üstelik onu geçmişti, Remus'u o günden sonra birkaç kez görmüştü ve her seferinde o çıyan yanındaydı. Bu yüzden sadece selamlaşıp geçmişti.

"Düşünmeyi rafa kaldır Siri. Şimdi hazırlanman lazım." Sirius ona yanıt vermedi fakat yataktan kalkıp hazırlandı. Sade dümdüz giysilerini giymişti ve saçını da toplamıştı. Gerçi birkaç tutam önden çıkmıştı ama Sirius onları düzeltecek değildi.

"Reggy ben hazırım." Küçük kardeşi hemen dibinde bitti. Ardından çıktılar.  Regulus sürekli onu güldürme çabasındaydı. Tabi ki başarısız sayılmazdı.

"Reggy tam bir salak olmana karşın seni eleştirmeyeceğim." Regulus göz devirdi.

"Evet evet biliyorum. Ama ben acıktım Sirius ve açken sana tahammül etmek zorlaşıyor." Sirius iç çekti Regulus ne yiyeceğine asla karar veremezdi.

"Ne yiyeceğiz?" Sıkıntıyla sordu. Regulus çoktan düşünmeye başlamıştı bile. Sirius onun bu haline güldü. Birkaç dakikanın sonunda Regulus onu tutup kendi peşinden sürükledi. Sirius bu duruma artık alışmıştı. Sonunda durduklarında Sirius etrafa bakındı. Uzun zamandır buraya gelmiyordu çünkü genelde ailesiyle gelirdi.

"Nasıl? Özlemiş misin?" Regulus sorarken bir yandan da sandalyesine kuruluyordu.

"Evet özlemişim." Sirius bunu söylerken kapıdan giren Remus'u görmemişti fakat rastlantı, Remus onu ve arkası dönük çocuğu görmüştü. Bu yüzden sırf merakından onlara yürüdü.

"Sirius nasılsın? Ne zamandır görüşemiyoruz." Yaptığı girişi hiç beğenmemişti fakat önemi yoktu. Sonuçta Sirius'un gri gözleri artık o çocuğun değil kendi üzerindeydi. Gerçi Sirius'un gülüşü resmen yüzünde donmuştu ama şuan onu da önemsemeyecekti.

"Evet Remus ne zamandır karşılaşmıyoruz. Lucas nerede?" Sirius kendisine ve Remus'a Lucas'ı hatırlattı. Yoksa öbür türlüsü kendisi için daha zor olacaktı.

"O daha sonra gelecek." Sirius kabalık olmaması adına gülümsedi yoksa içinden geldiği falan yoktu.

"Istersen o gelene kadar bizimle kal." Sirius bunu sırf incelik olsun diye söylemişti. Gerçekten bunu istediği yoktu fakat Remus bunu bekliyor gibi onu onayladı.

"Olur biraz oturayım o zaman." Sirius şaşkınca ve haliyle biraz sinirle ona baktı fakat öneri kendisine ait olduğundan onu kovacak değildi.

"Ee beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?" Uzun bir aranın ardından Remus sordu. Regulus ona pek hoş bakışlar atmıyordu ve bundan gram pişmanlık duymuyordu.

"Adım Regulus." Regulus ona umursamaz gözlerle baktı.

"Bende Remus." Regulus hinlik yapacaktı.

"Sirius'u nereden tanıyorsun?"

"Sen tanımazsın muhtemelen Lily ve James diye ortak arkadaşlarımız var. Onlardan dolayı tanıyorum." Remus, çocuğun Sirius'un kuzeni olduğunu düşündüğünden öyle söylemişti. Regulus güldü ve Sirius'a döndü.

"Bizim Jamie ve Lilsden mi bahsediyor?" Sirius onu onayladı. Remus ise şaşkındı. Bu çocuk Sirius'a o ikisini tanıyacak kadar yakın mıydı? Demek ki kardeşi falandı zaten bu benzerlik başka türlü açıklanamazdı. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki Lucas yanlarına geldi.

"Benim küçük Remus'um burada mıydın?" Dudağına doğru bir öpücük kondurdu. Sirius bundan rahatsız olmuştu fakat diyecek bir şeyi yoktu.
"Aa Sirius seninle de ne çok karşılaşır olduk." Bunu memnuniyetsiz bir ifadeyle söylemişti

"Ya ne demezsin. Ne zaman dışarı çıkacak olsam karşılaşıyoruz." Sirius yalandan gülümsedi.

"Ee siz neden çıktınız?" Lucas sordu.

"Sirius resim yapıyordu -bilmiyor olabilirsiniz fakat çok iyi çizer.- bende artık kalkmasını ve dışarı çıkmasını söyledim. Zaten eksik boyaları da vardı. Onları aldık." Regulus yanıtladı. Remus ise Sirius'a hayranlıkla bakıyordu.

"Sen resim mi çiziyorsun?" Sirius hakkında bu kadar az bilgiye sahip olmak hoşuna gitmemişti.

"Evet amatör olarak öyle profesyonel değil." Sirius Remus'u yanıtladı. Ardından eli saçlarına gitti. Açıp tekrar bağladı ardından Regulus'a döndü.

"Reggy saçlarım düzgün mü?" Regulus henüz konuşmadan Lucas atladı.

"Olmadı sanki ya. Yakışmamış bu model sana. Hem sen neden saçlarını uzatıyorsun ki Sirius? Sana kimse saçlarının ne kadar rezil bir halde olduğunu söylemedi mi?" Sirius az daha şaşkınlıktan ölecekti. Üstelik aşırı sinirlenmişti.

"Bence Sirius'a saçları çok yakışıyor ki uzun saç herkese yakışmaz." Remus söyledi. Tekrar onun saçlarına dokunma isteği içinde yükseliyordu.

"Şuana kadar senden başka kimse Sirius'a bunu söylemedi. Onun saçları mükemmel diye kıskanıyor olabilir misin? Çünkü onun saçlarının yarısı sende olsa aynı modeli yapmak için sürekli uğraşırdın." Regulus söyledi. Sirius'a bunları ancak kendisi söyleyebilirdi. "Bu arada Siri, saçın düzgün ama biraz dağınık." Regulus bunu söyleyip onun saçlarını düzeltmek için davrandı. Remus ise Regulus'un yerinde olmayı çok isterdi çünkü şuan parmak uçları Sirius'a dokunmak için yanıp tutuşuyordu.

"Şimdi düzgün oldu." Regulus abisinin alnına bir tane öpücük kondurdu. Onun kendisini kötü hissetmesini istemiyordu. Remus ise bu öpücüğün Sirius'u bu kadar mutlu etmesini apaçık kıskanıyor Regulus'un yerinde olmak istiyordu.

"Sağol Reggy." Sirius onun elini tuttu. Kardeşine olan sevgisi her geçen gün katlanıyordu.

"Aww Remus ne kadar tatlılar görüyor musun?"

"Evet çok sevimliler." Remus söyleyince Sirius kahkaha attı.

"Kardeşim olduğu içindir." Bu cevapla Lucas şaşkın gözlerle baktı.

"Sen ve Regulus?" Sirius'un kahkahası katlandı.

"Evet Sirius benim abim." Regulus söyledi. Remus ise tahmininde yanılmadığını anlamıştı.

"Bende Sirius hakkında nasıl bu kadar şey bildiğini merak etmiştim." Dedi ve bir an herkes sustu. Lucas ise sinirliydi.

"Evet artık öğrendin. Neyse Remus seni tanımak güzeldi ama biz artık kalkalım yeteri kadar durduk." Regulus söyledi ardından abisiyle birlikte kafeden çıktı. Remus ise arkadan Sirius'u izliyor bir yandan da kendisine ona duyduğunun yalnızca şehvet olduğunu söylüyordu.

Merhabaa.

Umarım beğenirsiniz

Sizi seviyorum minik kelebeklerim 😘😍

Argentum (Wolfstar) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin