16

857 52 18
                                    

Bir süre daha deniz kenarında durduktan sonra soğuk olduğu için
-Sirius donmak üzereydi.- Remus sevdiğine döndü.

"Siri?" Sirius yüzünü ona döndü. Çok yeni olduğundan olsa gerek Remus'a böylesi yakın olmak garip geliyordu.

"Efendim bebeğim?" Bunu normal şartlarda asla söyleyebilecek değildi fakat Remus daha önce kendisine söylemişti. Bu durumda söylemesinde bir sakınca yoktu.

"Gidelim istersen. Üşümüşsün." Sirius omuz silkti.

"Soğuk umurumda değil." Çünkü Remus yanındaydı ve kalbinden vücuduna büyük bir sıcaklık yayılıyordu.

"Hastalanacaksın ama." Sirius gülümsedi. Onun kendisini düşünmesi aşırı hoşuna gidiyordu. Yan dönerek Remus'a baktı.

"Beni mi düşünüyorsun sen?" Remus onun muzip parıltılarla dolu grilerine baktı. Dudağı istemsiz bir gülümsemenin esiriydi şimdi.

"Tabi ki düşünüyorum. Hem, düşünmem hoşuna gitmiyor mu?" Sirius kahkaha attı.

"Beni şaşırtıyorsun." Ardından kalktı ve Remus'a kalkması için elini uzattı.

"Nedenmiş o?" Remus uzatılan eli tutmadan önce onun rüzgarda uçuşan saçlarına baktı. Daha sonra gözleri yüzünde gezindi. Burnu soğuktan kızarmıştı ve resmen hastalanacağını ilan ediyordu.

"Ne bileyim. Yani ilk başlarda çok aptal gibi davranıyordun. Kimseyi umursamıyorum falan diye bakıyordun etrafa." Remus kahkaha attı. Sirius iç çekti. Bir kahkaha insanda böylesine zelzeleler yaratmamalıydı.

"Sana olan hislerimi kabullenemediğim için hep öyle bakıyordum sana." Sirius tek kaşını kaldırdı.

"Saçmalama. Ne alakası var?" Remus gülümsedi. Ardından Sirius'un dudaklarına doğru giden saç tellerini, onun kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Bilmem genelde girdiğim ortamlarda öyle daha çok dikkat çekiyorum diye. Yani senin de dikkatini çekmek için yapıyordum galiba."

"Ama o zamanlar beni sevmiyordun ki."

"Seni ilk gördüğüm andan itibaren etkilenmiştim güzelim." Sirius bu hitabı sevmişti. Güzellik evrensel bir kavramdı ve demek kendisine güzel gelen Remus için kendisi de güzeldi.

"Bu hoşuma gitti bebeğim. Senden bu itirafları almak güzel." Sirius bunu derken gülüyordu. Remus ise yalnızca onun yüz hatlarına uzunca baktı. Bir insanı böylesine sevmek akıl kârı mıydı? Kesinlikle onayladığı bir şey değildi fakat kalbine dur diyemezdi. Çünkü Sirius bu kısacık zamanda bile kendisine kalbinden çok daha gerekli gibiydi. "Ne, n'oldu?" Sirius eliyle yüzünü yoklarken sordu.

"Hiç. Bir şey yok. Sadece ne kadar sevilesi olduğunu düşünüyordum."

"Biliyor musun Remy? Kalbime hiç iyi gelmiyorsun." Remus kapları toplamak için davrandı.bir yandan kapları sepete koyuyor bir yandan da Sirius'a bakmaya çalışıyordu.

"Tahmin edebiliyorum. Çünkü sende bende aynı etkiyi gösteriyorsun." Sirius kahkahalarla Remus'un sırtına atladı.

"Öyle miymişim?" Remus kahkahaların durduramadı konuştu.

"Öyle tabi. Hem senden başka kim böyle çılgınlıklar yapar ki?" Sirius, Remus'un boynunun kokusunu derince içine çekti ardından sıkı bir öpücük kondurdu. Esen rüzgarla saçları Remus'un yüzüne geliyordu.
"Bende bi' öpsem şöyle şakağından ne güzel gelirdi biliyor musun?" Remus yüzüne gelen saçların kokusuyla mest olmuştu.

"Hadi ya? Ne kadar iyi gelirmiş bakalım?" Remus kahkaha attı.

"Göstermek daha mantıklı değil mi?" Sirius onun sırtından indi. Ardından Remus hızla arkasına döndü. Elleri hemen Sirius'un etrafını sardı ve dudakları şakağını buldu. Oraya kondurduğu busenin ardından gülümsedi. "Beni çok mutlu ediyorsun." Sirius onun gözlerine baktı.

"Seni mutlu edebilmem kesinlikle güzel bir şey." Remus ona bakarken kalbinin böylesine dengesiz olmasına şaşırıyordu fakat yine de mutluydu.

"Sen başlı başına çok güzel bir şeysin. Beni mutlu etmek bunun için kriter değil." Sirius utanmıştı. Bu yüzden ona sarılma bahanesiyle yüzünü onun göğsüne sakladı.

"Artık gidelim mi? Yavaştan üşümeye başladım." Sirius başını onun göğsünden çıkarmadan sordu.

"Peki bana gidelim o zaman. Bulaşıkları yıkamaz gerekiyor." Remus bunu söylediğinde Sirius göz devirdi.

"Ben bulaşık yıkamayı bilmem bebeğim. Yani biliyorsun pek iş yapmakla ilgilenmiyorum." Remus onun sözleriyle kahkaha attı.

"Tamam o halde herşeyin bir ilki vardır. Sen de bulaşıkları yıkamaya yardım edeceksin."

"Remy, bulaşık makinası diye bir şey icat edildi. Biliyorsun değil mi?"

"Evet ama seninle bulaşık yıkamak eğlenceli olacağı için makina kullanmayı düşünmüyorum." Ardından Sirius'un dudağına öpücük kondurup herşeyi toparladı ve arabasına doğru ilerledi. "Hadi güzelim. Bulaşıkları bekletme!" Sirius göz devirdi. Remus kesinlikle şapşaldı fakat aşırı tatlıydı bu yüzden şapşallıkları gözardı edebileceği bir durumdu.

"Remy?" Arabaya bindiklerinde Sirius, Remus'a seslendi.

"Efendim bebeğim?"

"Arabayı çalıştır artık." Remus arabayı çalıştırıp kendi evine sürdü. Yol boyu Sirius'un grileri onun üzerinde gezinmiş ve yüzünün en ince detayına kadar ezberlemişti.

Sonunda Remus arabayı park ettiğinde Sirius arabadan inip eşyaları aldı.

"Remy kapıyı aç lütfen." Remus, Sirius'u süzdükten sonra ilerledi ve kapıyı açtı.

"Hemen mi yıkayalım?" Sirius bunu bir umut diye sormuştu fakat sevgilisi anında yıkamaya niyetliydi.

"Evet güzelim. Ben yıkarım sende durularsın, olur mu?" Sirius onu onayladı ve saçlarını topladı. Saçlarının köpük olmasını ya da önüne gelmesini istemiyordu. Remus ise çoktan işine başlamıştı.

"Bebeğim biraz yavaş ol suratıma köpük sıçrayacak." Remus onun koluna bulaştırdığı köpüğe baktıktan hemen sonra yüzüne baktı.

"Köpükten ne olur ki Siri?" Sirius sinirle ona dönmüştü ki Remus parmağındaki köpüğü, Sirius'un burnuna bulaştırdı. Sirius ona sinirle baktı.

"Remy, sana köpük istemiyorum demiştim!" Remus omuz silkti ve Sirius'un dudaklarına uzandı.

"Bende sana hiçbir şey olmayacağını söylemiştim." Dudaklarını birleştirmeden önce söyledi ve ardından Sirius'un alt dudağını kavradı. Kesinlikle çok iyi hissediyordu. Daha önce hiçbir şey onu böylesine tatmin etmemişti. İstemsizce köpüklü eli Sirius'un yanağına çıktı fakat ikisi de bunu umursayarak değildi.

"Seni seviyorum Sirius. İyi ki yanımdasın." Sirius yanağındaki ıslaklığa aldırmadan sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu.

"Bende seni seviyorum Remus. Tahmin edemeyeceğin kadar çok." Remus kalbindeki teklemeleri gözardı etti ve işini bitirdi. Ardından birlikte televizyon izlediler.

Merhabalaaar.

Ay sonunda rahata erdim o yüzden gidip yb atayım dedim. Finali 4 bölüm sonra yapacağım muhtemelen o sırada yeni wolfstar ve belki thorki kurgularımı yayımlarım.

Neyse umarım beğenirsiniz

Sizi seviyorum pandispanyalarım 💕💕

Argentum (Wolfstar) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin