Remus onun şaşıracağını elbette bekliyor fakat öylece duracağını düşünmüyordu.
"Lütfen bir şey söyle Sirius senin için endişeleniyorum." Uzun bir sürenin ardından Remus onu dürttü."Lucas hayatına bir daha girmeyecek mi?" Remus iç çekmek istemiş fakat yapmamıştı.
"Onu hayatımdan temelli çıkardım. Üstelik senden hoşlanıyorken onunla birlikte olamam."
"Yarın öbür gün ameliyat olması gerekirse beni yine bırakıp gitmeyeceğinden nasıl emin olabilirim Remus?" Sirius tek kaşını kaldırmış sorgulayan bakışlarla bakıyordu.
"Senden hoşlandığımı biliyor Sirius. Asla beni tekrar aramaz." Sirius göz devirdi.
"Sinirlerimi bozuyorsun Remus." Remus bundan hoşlanmış değildi.
"Hadi ama Siri! O öpüşmeyi hala hatırlayan yalnızca ben olamam." Sirius'un burnu sızladı.
"Unut diyen sen olduğun halde hatırlaman... şaşırtıcı doğrusu." Remus onun hafiften dolan gözlerini görünce içi acıdı.
"Ağlamanı istemiyorum." Sirius açıkçası böyle bir cümle duymayı beklemiyordu ve duyma hayaliyle de yaşamıyordu. Zaten Remus'un kendisine bunları söyleyeceğini de asla tahmin etmezdi.
"Ama beni daha önce ağlattın." Sirius bunu söylerken onun gözlerinin dolmasını hedeflememişti. Ayrıca onun için bu kadar önem arz ettiğini de bilmiyordu.
"O gün, yani babanlayken benim yüzümden mi ağladın?" Sirius bu soruyu yanıtlamak istemiyordu ama Remus zaten değişen ifadesinden onayı almıştı. Gözleri de bu sebeple iyice dolmuştu. Sirius, çaresizce baktı Remus'un hafiften kızarmış gözlerine.
"Lütfen." Başka bir şey demedi fakat zaten önemli değildi. Remus'un sol gözünden bir yaş yavaşça yanağına süzüldü. Sirius hemen davrandı ve yaşı sildi. Kendisi de ağladı ağlayacaktı.
"Özür dilerim." Remus sessiz bir fısıltıyla söyledi. Sirius ise yavaşça alınlarını birleştirdi.
"Bunu benden isteyen sen değildin bu yüzden önemseme." Sonuçta Siriustan kendisini sevmesini talep etmemişti.
"Benden nefret ediyorsun değil mi?" Remus ondan uzaklaşarak sordu. Sirius bunu onaylamayı gerçekten isterdi fakat onun canını yakmak için kurduğu cümlelerin sonunda kendi canı daha çok yanıyordu.
"Hayır ama bunu isterdim." Remus onu aşırı öpmek istiyordu.
"Lütfen benden nefret etme." Sirius'un elleri onun yanağını buldu.
"Edemiyorum ki zaten. Ama senden nefret etmek istiyorum." Remus bunu duyunca gülümsedi.
"Bende seni öpmek istiyorum. Bu seni çok kızdırır mı?" Sirius onun orman renklerini barındıran elalarına baktı fakat göz deviremedi. Halbuki delicesine göz devirmek istiyordu.
"Hani sen hayatında yeni birini istemiyordun?"
"O gün kabullenemediğim için seni istediğimi söylememiştim. Yoksa hayatımda istediğim tek kişi sensin. Şimdi öpme konusuna dönebilir miyiz?" Remus gözlerini kırpıştırdı.
"Sana sinir oluyorum." Remus kahkaha attı. Neden bilmiyordu fakat Sirius da gülümsemek istedi.
"Önemli olan öpmek isteyip istememen." Sirius göz devirdi.
"Bunun yanıtını daha önce almıştın."
"Yine de onayın olmadan öpmek istemiyorum." Sirius omuz silkti. Bu çocuk aynı anda nasıl çoğu duyguyu kendisine yaşatabiliyordu bir türlü aklı almıyordu. Remus tek kaşını kaldırdı. Siriustan henüz onay almamıştı.
Sirius yavaşça elleri arasındaki yüze yaklaştı. Remus midesi içinde uçuşan kelebekleri hissediyordu. Sirius'un dudakları Remus'un dudaklarına kapandığında, Remus o kelebeklerin delirmişcesine mide duvarına yaptığı baskıya anlam veremedi fakat durup bunu düşünecek de değildi.
Bu yüzden Remus, Sirius'un alt dudağını dudakları arasına alıp emdi. Elleri mutlulukla Sirius'un saçlarında dolanıyor ve onları özgürce dağıtıyordu. Dudakları ayrılmadan önce, Sirius'un dudağına minik bir ısırık bıraktı. Öpüşmeleri yavaş fakat tutkuluydu. Zaten Remus onunla bu kadar yakınken ve aralarında geçen konuşmalardan sonra şehveti düşünebilecek değildi.
"Ben sanırım seni seviyorum Sirius." Remus bunu söylediğinde Sirius hiçbir şey söyleyemedi. Uzun süren sessizliğin ardından Remus ekledi. "Sirius sesini duymaya ihtiyacım var. Lütfen?" Sirius gri gözlerindeki sisi dağıtacak kadar berrak bir şekilde güldü.
"Ne dememi bekliyorsun ki? Sadece bir şey soracağım. Öpmek sevmek için kriter midir?" Remus omuz silkti. Bugün Sirius ona sürekli geçmişte söylediği sözleri hatırlatacak gibiydi.
"Benim için öpmek, sevmek için bir kriter değil ama sevdiğin kişiyi öpersin." Remus bunları söyledi ve ardından ekledi. "Yine de, beni sevmiyor musun?" Sirius'un göz bebekleri titredi.
"Seni sevmiyor olsam hala yanında durur muydum?"
"Durmazdın biliyorum ama yine de duymak istiyorum." Sirius ona gülümsedi. Kulağına iyice yaklaştı ve fısıldadı.
"Seni seviyorum Remus ve bundan son derece eminim." Ardından boynuyla çenesi arasındaki çizgide duran benin üzerine bir buse kondurdu. Remus ağladı ağlayacaktı fakat bu seferki mutluluktandı.
"Ben hayatımda böyle bir his yaşamadım. Kalbim delirmiş gibi." Sirius ona gülümsedi.
"Gözlerin çok güzel." Bunu onun mutlulukla ışıldayan elalarına bakarak söyledi.
"Seninkiler de aynı sis gibi. Nasıl gri olabilir yani demek istediğim daha önce hiç gri göz görmedim" Sirius omuz silkti. "Üstelik saçların mükemmel. Korkarım sende tek bir çirkinlik bile yok."
"O kadar da değil." Remus geçen sefer aklında kalan Sirus'un gözünün altındaki bene bir öpücük kondururken güldü.
"Bunu şimdiye kadar kimseye demedim Sirius. Emin ol sen mükemmelsin." Sirius güldü. Eli Remus'un saçlarında ulaştı. Ellerindeki yumuşak saçların hissi çok güzeldi.
"O zaman aynaya bakmıyorsun Remy." Remus bu hitaptan hoşlanmıştı.
"Aynaya gerek yok ki bebeğim. Benim için senden daha etkileyici tek bir kimse bile yok." Sirius omuz silkti.
"Tabi bu göreceli bir durum." Remus onun şakağını öptü ve örtüye uzandı. Bulutları seyretmek istiyordu. Sirius da onun göğsüne kafasını koydu.
"Kalbin çok hızlı." Remus'a baktı."Çünkü yanımdasın. Hayal olup olmadığını sorguluyorum şuan. Ama çoğu zaman hayallerim bu kadar mükemmel değil. Bu gerçek olduğunu mu kanıtlar?" Sirius ona gülümsedi.
"Bilmem. Hem neden gerçek olduğuma imkan vermiyorsun ki?" Remus omuz silkti.
"Ne bileyim. Sen Siriussun işte. Saçların harika, gözlerin desem ayrı bir alem. Ayrıca iyi kalplisin. Ben, benimse sevmen için hiçbir şeyim yok. Çok basitim. Hem seni hep mutlu da etmedim. Gözlerim sıradan, saçlarım da kısa. Senin kadar güzel de değilim. Öyle ya Sirius, ben sevilecek biri değilim. O yüzden beni sevebilmene imkan veremiyorum. Sahi Sirius, benim neyimi sevdin ki?" Sirius elbette bunu beklemiyordu.
"Ben seni saçın ya da gözün için sevmedim ki Remus. Sende tanımlayamadığım, kalbimi delirten bir şeyler var. Yani sen belki boynunda veya alnının sol köşesindeki benleri sevmiyorsundur ama, ben onlara kadar seviyorum seni. Anlatabiliyor muyum?" Remus ona gülümsedi ve sevdiğinin dudağına uzandı. Kısa bir öpüşmenin ardından bulutları izlemeye başladılar.
Merhabaaa
Bugün yb atıyorum çünkü wolfstar'da 1 e kadar yükselmişiz🎉🎉🎉🎉 tabi benim bundan yeni haberim oldu ve o yüzden bunu bi' bölümle taçlandırmak istedim bölüm de bayağı manidar, kavuşmalı bir şey oldu ejbdkdkksks
Umarım beğenirsiniz
Sizi çok seviyorum pikolarım 💗💗💗
