18

713 48 118
                                    

"Madem öyle Sirius onu bizimle tanıştır." Sirius annesine herşeyi anlattıktan sonra bu yanıtı alınca büyük bir şaşkınlık yaşamıştı. Sonuçta annesi de kardeşi gibi bir tepki verebilirdi.

"Tabii. Onu getiririm fakat biliyorsun babam onu gördüğünde ne tepki verir bilemiyorum." Sirius kararsızca annesine baktı. Babası Remus'u ilk gördüğünde ona bir ton laf sokmuştu. Gerçi o sıra bu Sirius'un umurunda değildi fakat şuan babasının sevgilisine iyi davranmasını istiyordu.

"Sen babanı bana bırak hayatım. İnan bazı konularda çok ikna edilebilir oluyor." Annesi güldüğünde Sirius da güldü. Bu bazı konular mevzu bahis annesi olunca her konu oluyordu. Annesinin babasının üstünde büyük bir etkisi vardı.

"Ne zaman çağırayım anne?"

"Bu akşama ne dersin? Onu hemen görmek istiyorum." Sirius annesini onayladı.

"Remus'a sorayım o zaman." Remusla olan uzun bir konuşmanın ardından Sirius annesine döndü. "Gelecekmiş anne." Ardından annesiyle konuşmaya devam ettiler. Birkaç dakika sonra ise Regulus geldi.

"Anne! Neden onun saçlarını okşuyor da benimkilerini okşamıyorsun? Üstelik ona sarılmışsın! Lanet olası evde beni seven tek bir kişi bile yok mu?!" Sirius annesinin göğsünden kalkmadan yanındaki yastığı kardeşine fırlattı. Tam isabet! 12'den vurmuştu.

"Kes şu berbat sesini Reggy. Elinde olsa annemden hala süt isteyeceksin. Üstelik, senden önce ben vardım seni aptal!" Anneleri göz devirdi.

"Anne Sirius bana bağırdı! Lanet pislik beni ağlatmak istiyor." Sirius abartılı bir şekilde göz devirdi. Bu ahmaktan çoğu zaman nefret ediyordu.

"Reggy buraya gel. Sen de sol tarafıma geçebilirsin." Regulus sevinçle annesinin yanına geldi ve abisi gibi başını annesinin göğsüne koydu. Annesi şimdi ikisinin de saçlarını okşuyordu.

"Küçükken de böyleydiniz." Annesi ses tonuna yansıyan mutlulukla söyledi.

"Regulus hep gelip beni mi kıskanıyordu?" Annesi kahkaha attı.

"Her zaman değil bebeğim. Sende Regulus ilk doğduğu zamanlar onu kıskanıyordun. Hatta hep 'Onu çöpe atsak olmaz mı? Sürekli ağlıyor.' Diyordun."

"Hala aynı fikirdeyim. Regulus'u çöpe atmak dahiyane bir fikir ama biraz geç olmuş olabilir çünkü evimize geri gelir. Yine de ne demişler geç olsun da güç olmasın." Annesi güldü.

"Anne!" Regulus mızmızlandı. Annesi gülmeyi kesti.

"Peki peki, gülmüyorum." Uzun süre öyle kaldılar fakat sonra Sirius, Remus'u almak için kalktı.

"Görüyorsun değil mi anne seni sevgilisi için bıraktı." Sirius kardeşinin kafasına arkadan bir tane geçirdi.

"Kes sesini Reggy."

"Anne beni daha çok seviyorsun değil mi?" Annesi göz devirdi.

"Sonra gelen sensin aptal!" Sirius ekledi.

"Sevgim ikinize de fazlasıyla yeter bebeğim. O yüzden saçmalamayı bırakın." Regulus somurttu Sirius da ona dil çıkardı. "Hadi Siri! Remus'u tanımak istiyorum."

"Onu tanımak istemezsin hayatım." Sirius babasının sesini duyduğunda üç buçuk atmıştı. "Bu arada umarım bana da yetecek kadar sevgin vardır." Babası annesine gülümsediğinde Regulus ofladı.

"NEDEN HEP BİRİLERİ SEVGİME ORTAK ÇIKMAK ZORUNDA!" Sirius göz devirdi.

"Regulus?"

"Efendim baba?"

"Annen benim kaç yıllık karım bunu biliyor musun?"

"Olabilir benim de annem." Orion göz devirdi. "Tabi sende babamsın. O zaman ne yapsak ben yukarı mı çıksam?" Koşarak yukarı çıktı. O sırada Sirius da yavaş adımlarla uzaklaşıyordu. Şüphesiz babasından kaçabileceğini düşünmüştü.

"Sirius!" Babasının sesiyle Sirius durdu. "Nereye gidiyorsun?"

"Bunun açıklamasını annem daha iyi yapacaktır baba. Ben kaçtım." Sirius'u uzun zaman sonra iki üç gündür mutlu görüyordu ve bu işte bir şeyler olduğunu anlamıştı. Karısı kendisine her şeyi anlattıktan sonra ve kendisine sakin olmasını söylediğinde Orion ne yapacağını bilememişti. Yine de oğlunu üzecek şeyler yapmayacaktı. Kapı çaldığında da işte bu sebepten Walburgayla birlikte Remus'u karşılamaya gitti.

"Merhaba, ben Walburga. Sirius'u annesiyim." Sirius babası kadar annesine de benziyordu.

"Ben Remus, Remus Lupin. Biliyorsunuz Siriusla birlikteyim." Remus'un gözü sevgilisine takılınca gözleri parladı. Walburga ise içeriye geçip oturduktan sonra devam etti.

"Orion'u tanıyor olmalısın. Daha önce karşılaşmışsınızdır. Sirius babasıyla vakit geçirmeyi sever." Remus başını onayladı.

"Evet tanıyorum. Daha önce konuşmuştuk." Remus'un gözleri Sirius'u bulduğunda gülümsedi.

"Ve Regulus, küçük oğlumuz."

"Evet Regulus'u da tanıyorum. Daha önce aynı ortamda bulunduk." Walburga gülümsedi.

"Regulus abisiyle gezmeyi seviyor. Genelde Sirius bundan şikayet eder ama onu çok seviyor." Remus gülümsedi. Sirius ona hiç kardeşinden bahsetmezdi.

"Sirius çoğu zaman ailesinden bahsetmiyor." Walburga bunu elbette ki biliyordu.

"Evet çünkü ailemden bahsetmeme gerek yok ki." Sirius omuz silkti. Remus onun gözlerine ardından saçlarına baktı. Mükemmel görünüyordu. Yani onu öpmek istemesi gayet doğaldı.

"Sen neler yapıyorsun Remus? Yani ailen falan?" Sirius da bu konuda detaylı bilgi sahibi değildi. Halbuki onun şerbetli tatlılara tahammülü olmasa da sütlü tatlılara zaafı olduğunu biliyordu. Ayriyetten çekirdeğe alerjisi olduğunu ve bu gibi birçok detayı biliyordu.

"Annem ve babam yurtdışında yaşıyor. Babamın bir şirketi var ve çoğu zaman beni aramazlar. Bende burada canım sıkıldıkça fotoğraf modelliği yapıyorum." Sirius ailesini duyduğunda şaşırmıştı. Bunu bilmiyordu çünkü.

"Anlıyorum canım. Peki kardeşin falan var mı?" Remus üzgünce baktı.

"İki taneyi fakat birini kaybettik." Sirius'un bedeni acıyla kasıldı. Hızla Remus'un yanına gitti ve ona sarıldı.

"Üzgünüm Remus. İsterseniz yemeğe geçelim?" Remus onayladı. Kendisini saçlarında eli dolaşan Sirius'a bırakmıştı. Sirius da şakağına öpücük kondurmuş ve kulağına onu sevdiğini söylemişti.

"Peki Sirius'u sevdiğini nasıl anladın?" Walburga ilgiyle sordu. Orion ise kısmen sinirliydi. Oğlu bu çocuk yüzünden ağlamıştı yahu!

"Bilemiyorum. Yani sürekli karşılaşıyorduk onunla -biliyorsunuz Lils ikimizin de yakın arkadaşı- ve bir yerden sonra ondan etkilendiğimi anladım. Gerçi kabullenmek çok zordu ve bu süreç Sirius için de pek kolay geçmedi." Walburga gülümsedi. Oğluna olan bakışları onu ne kadar sevdiğini gösteriyordu. Bu yüzden Remus'u rahat bıraktı ve yemeğini yemeye başladı.

Merhaba

Yeni bir wolfstar yazmaya başladım bundan hemen sonra onu daha yayımlayacağım umarım onu da okursunuz

sizi seviyorum ❤❤❤

Argentum (Wolfstar) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin