Sonunda büyük gün gelmişti. Sirius yatağından büyük bir heyecanla
-nasıl bu kadar heyecanlı olduğunu anlayamamıştı.- kalktı. Zaten o kalkmasaydı da kardeşi onu kahvaltı için uyandıracaktı."Uyandın mı?" Regulus iki gün önce yediği azarın etkisiyle olsa gerek düzgünce sordu.
"Evet kahvaltı hazır mı?" Regulus onu onayladı ve aşağıya inmek için hareket etti. Fakat Sirius hızla onun önüne geçti ve bağırdı.
"Arkada kalan çürük yumurta!" Bir yandan da kahkaha atıyordu. Regulus ise isyan ediyordu.
"Haksızlık! Ben bunu saymıyorum önüme geçtin." Sirius arkasına dönmeden yanıtladı. "Hayır gayet de sayılır mızıkçı velet!" Regulus arkadan homurdanarak "Seni uzun saçlı yılan!" Dedi ve bu bile Sirius'u güldürdü.
"Herkese günaydın!" Masaya oturmadan neşeyle konuştu Sirius. Annesi ona gülümsedi babasıysa şaşkınlık içindeydi -Sirius'un bu kadar neşeli olduğu zamanları pek hatırlayamıyordu.-.
"Bugün büyük gün ha?" Babası söyledi. Tabiki unutmamıştı.
"Sonunda Jamie evleniyor gerçi buna mutlu olmamam gerekir -çünkü eskisi gibi vakit geçirebileceklerini düşünmüyordu.- ama onun adına mutluyum." Babası kahkahayla güldü. Sirius tam bir fırlamaydı.
"Hemen kahvaltı edin ve kalkın daha hazırlanacaksınız üstelik biz ev sahibi sayılırız." Annesi bunu söyleyip kalktı. Regulus ise çoktan hazırlanmak için odasına ilerlemişti.
"Ne ara yemek yediler?" Sirius babasına sordu.
"Sen son çeyreğe yetiştin." Babası söyledi. Sirius dudaklarını büktü ve hızla yemeğini yedi.
Bir buçuk saatin ardından Sirius bağırarak annesine sorular soruyor, babası kravatı bağlıyor ve çoktan hazır olan Regulus ise bıyık altından gülüyordu.
"Anne saçım böyle mi kalsın?" Sirius saldığı saçıyla annesinin karşısındaydı ve elbetteki annesi buna asla izin vermezdi.
"Sirius bahsettiğin saç bu mu?" Annesi kocaman açılmış gözleriyle sordu.
"Çalı süpürgesi gibi gelmezse içi rahat etmez." Regulus lafa daldı. Sirius eğer şuan meşgul olmasaydı kardeşinin çoktan yapılmış saçlarını tek tek kopartırdı fakat ona ayıracak vakti yoktu.
"Evet olmaz mı?" Walburga onu hemen önüne alıp saçlarını topladı.
"Böylesi çok daha iyi." Sirius koşarak aynanın karşısına geçti. Gerçekten de saçları minik bir topuz halinde ensesinde dururken daha iyi görünüyordu.
"Hadi artık saat geldi kimse neden hazır değil!" Sirius hazır olduğuna kanaat getirir getirmez bağırdı.
"Hazır olmayan kim?" Regulus sordu. Sirius baktığında gerçekten herkesin hazır olduğunu gördü.
"O zaman çıkalım." Söyledi ardından evden çıktılar.
Henüz kimse düğün yerine gelmemişti. Sadece ev sahipleri vardı. Sirius soluğu James'in yanında aldı.
"Artık evli sayılırsın Jamie!" Sirius kahkaha attı. Onu bu halde görmek tamamen komediydi.
"Senden de beklerim." James söyledi. Sirius başını hızla salladı.
"Aşk aptallıktır James. Biliyorsun ben her ne kadar aptal olsam da o kadar aptallık yapmam." Elbette aşkın insan üzerinde pek hoş etkileri olmuyordu fakat neyin ne zaman karşımıza çıkacağı asla belli olmazdı.
"Tabii çok haklısın. Bende aynı şeyi söylüyordum ama görüyorsun." Sirius omuz silkti. Misafirler gelmeye başlamıştı.
"Neyse boşver beni. Bugün sizin gününüz." Sirius arkadaşının omuzuna iki defa vurdu ve annesinin yanına ilerledi. Elbette gidip Lils'i görecekti. Fakat annesi onu içeriye almadı.
"Onu göremene izin yok bebeğim." Sirius şokla açılan gözlerini kırpıştırdı.
"Ben damat değilim ki bana neden yasak!?" Lils arkadan bağırdı.
"Çünkü hemen ona yetiştireceksin Siri." Sirius ofladı. Zaten çok az kalmıştı.
"Tamam gidiyorum." Yarım saatin ardından düğün başlamıştı. Sirius gözlerini onlardan alamıyordu. Sonunda James Lily'i görmüştü ve kalpten gitmek üzereydi. Sirius'un gözleri hafiften dolmuştu. Onlar mutluluğu sonuna kadar haketmişti.
"Sonunda evliyiz çiçeğim!" James heyecanla bağırıp Lils'i döndürmüştü. Sonunda eğlence zamanıydı. Fakat öncesinde tebrik etmek için yanlarına gitmeliydi. Zaten ne olduysa o sırada oldu.
Sirius dostuna doğru ilerlerken Lily'e sarılmakta olan Remus'u görüp bir süre durakladı. Kesinlikle beklemediği bir şeydi fakat, evet şuan kalbi pek iyi değildi ve sebebini anlayabilmiş sayılmazdı. Sirius o şaşkınlıkla yerinde duruyorken James ona seslendi.
"Bak bu da benim en yakın arkadaşım Sirius." Remus dönüp baktı. Fakat o da bu tarz birini beklemiyordu. Adamın siyah saçları geride toplanmıştı ve kıyafeti üstüne cuk oturmuştu. Gözleriyse rengini seçemeyeceği kadar uzaktı fakat tekdüze olmadığı kesindi.
"Siri gel bak bu Remus, Lils'in çocukluk arkadaşı." Evet bahsi çok geçmişti. Hatta bir aralar James onu deliler gibi kıskanıyordu fakat şuan sorun yoktu. Kendini topladı ve hızla onlara ilerledi. Yine de kendini toplaması ne kadar hızlıysa dağılması da bir o kadar hızlıydı. Adamın yeşilleri bol ela gözleri bir karadelik misali Sirius'u içine çekiyordu. Ayrıca Sirius lanet olası kumrallardan hoşlanmazdı bile!
"Remus, Sirius'u biliyorsun sana bahsediyordum." Remus bir an Sirius'un grilerine -ki gözlerini alması çok zor olmuştu.- baktı sonra Lils'e döndü.
"Evet sürekli James'in yanında olan arkadaşı, değil mi?" Lily onu onayladı.
"Hakkında çok fazla konuştuk Sirius." Sirius, Remus'un sözleriyle ona döndü.
"Önemli olan iyi mi kötü mü olduğu çünkü bizde senin hakkında çok konuştuk." Sirius söyledi.
"Siz benim hakkımda kötü mü konuştunuz?" Sirius güldü. Remus onun yüzüne dalmıştı.
"James seni kıskanıyordu bir zamanlar o yüzden hakkında pek iyi şeyler söylemiyorduk." Remus gülümsedi. Yanağındaki küçük ben Sirius'un dikkatini çekmişti. Remus'un suratında minik benler ve yara izleri vardı ve bunlar onu aşırı çekici kılmıştı. "Tabi sonra kıskanmayı bıraktı ve hakkında konuşmayı da." Sirius ekledi. Remus bu sefer daha geniş gülümsedi.
"O zaman sorun yok." Sirius da omuz silkti. Kesinlikle sorun yoktu.
"İyi artık tanıştığımıza göre ben gideyim." Remus söyledi. Sirius ise James ve Lils'i tebrik edip yanlarından ayrıldı. Fakat tek düşündüğü şimdiye kadar onu nasıl farketmediğiydi. Yine de geç olsun fakat güç olmasındı. Sirius onun kendisi için çok büyük şeyler ifade edeceğini bilse belki de onu o dakika bile görmek istemezdi.
Merhaba
Sizi seviyorum cancağızlarım 😍😍
