Bölüm 12 "Hayal Kırıklığı"
🍰
Cara tüm nefes aldığı, güldüğü, ağladığı, şaşırdığı zamanları birer birer aklına getirdi. 17 yıllık kısa yaşamına bir çok hüznü, sevinci sığdırmıştı. En azından sığdırdığını sanmıştı. Ona bakan mavi gözleri gördüğü an bedeni buz tutmuş, zihni geçmişinde yolculuk yapmıştı.
Nasıl olurda bunca yıl yaşamadığım şaşkınlığı, üzüntüyü bir kaç günde yaşarım?
Kendisine hep sorular sormuşken en zor soruyu tam şu an sormuştu Cara. Arnold'ın keskin bakışlarının yüzünde dolaştığını hissediyordu, kapının önünde duran kadının mavi gözlerine baktığında; olacakları da az çok tahmin edebiliyordu.
"Sonunda gelebildiniz, oğlum." Cara tanıdığı kadının dudaklarından çıkan sözler ile bir adım geriye gitti istemsizce. Artık vücudu olaylara tepki verebiliyordu. "Oğlum?" Dedi Cara şaşkınlığın bulaştığı ses tonuyla.
Madam Lexi. Cara'nın bizzat evine giren, sözde ona görgü dersi verecek olan kişi. Sapsarı saçları omuzlarında sağlıklı bir şekilde duruyordu, önden iki tutam sadece arkada birleştirilip bir toka ile toplanmıştı. Masmavi gözleri uzak mesafeden bile kendini belli ediyordu.
Cara bu sefer Arnold'a baktı. Arnold ona bakan kahverengi gözlere hemen karşılık vermişti. "Ne boklar dönüyor burada?" Diye sordu Cara sonunda sinirlerine hakim olamayarak. Her şey onun için fazlaydı, sürekli önüne çıkan sırlar onu daha şimdiden yıpratmıştı. Sadece bir balo olacaktı. Sahte insanların sahte maskeler taktığı, saçma bir balo olmalıydı.
"İçeri gel Cara, her şeyi sana anlatacağım." Dedi Lexi yumuşak bir tonda. Cara onu umursamadı bile gözleri, Arnold'ın siyah gözlerinde duruyordu. "Siz neyin peşindesiniz? Kimsiniz siz?" Boş arazide sesi yankılandı Cara'nın.
Ellerini saçlarının arasına daldırıp, sinirden dolayı çekiştirmek istiyordu. Bir köşeye oturup ağlamak daha sonra ailesine gitmek istiyordu. Büyük ve her zaman sıcacık olan mutfaklarında annesinden gizli pastalar yapmak istiyordu. Daha henüz tatlılarını tatmayan çocuklar vardı, Cara onlara tatlı yapmalıydı.
Onu herkes tanımalıydı; basit zengin bir adamla evlendiği için değil. Başarılı tatlılar, lezzetli tatlılar yaptığı için.
"Neden ya, neden? Ne yaptım da ben böyle bir cezayı alıyorum acaba?" Cara hırsla iki elini kaldırıp Arnold'ın çamurlu gömleğine bastırdı. İçinde sakladığı, hatta haberdar bile olmadığı gücü ortaya çıkmıştı bir an da. Arnold'ı sertçe itti, Arnold ani gelen güç ile dengesini kaybedip sırt üstü yere düştü.
Cara'nın öfkesi onu yakmaya, beraberinde herkesi bu ateşte boğmaya çalışıyordu. Hep sakin olan, gülümseyen kız artık yoktu. Öfkesinin ateşlerinde yanan ve yakmak için can atan bir kız vardı artık. Madam Lexi'nin onlara doğru gelen ayak seslerini duysa da umursamadı Cara. Eteğinin açılmasını umursamadan Arnold'ın yanına oturdu.
Arnold şaşkınlıkla ona bakıyordu, dudakları aralıktı. Bir şey demek istiyor ama ne diyeceğini bilmiyordu. Cara ani bir hızla Arnold'ın kemerine takılı olan bıçağı çekti aldı. "Cara sakin ol," dedi Arnold elini havaya kaldırıp bıçağa uzanırken. Cara bıçağı ondan kaçırdı.
"Şş bir katile göre fazlasıyla korkaksın."
Cara bıçağı Arnold'ın boğazına yasladı, Madam Lexi'nin çığlığını duysa da ona bakma gereği duymadı Cara. Arnold'ın göğsü heyecandan kalkıp iniyordu, elleri iki yana açılmış savunmasız bir şekildeydi. Cara'nın en ufak bir hareketinde boğazı kesilebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
16.Yüzyıl Pastacısı
Исторические романыCara Hamilton; Durham'ın en gözde ailesinin; Hamilton'ların tek kızları. 17 yaşında olan Cara; diğer kızların aksine evlenmek değil, tatlılar yapmak istiyordu. Tüm vaktini bir Dükün peşinden koşmak yerine mutfakta harcamak istiyordu. Marifetli elle...