11. Bölüm: Gerçek

248 25 2
                                    

Şarkı: Zeynep Bastık - Yol

Not: Bu bölüm Eylem'in ağzından yazılmıştır. İyi okumalar dilerim.

Derin'in gidişinin ardından gözlerimu kapatıp derin bir nefes aldım. Gereksiz şüphelerimin yersiz olduğunu bilsem de peşimde olan adamların varlığı, beni mantıken düşünmeye sevk ediyordu.

"Afedersin. Kaba davrandım," diyerek nefesimi verip kirpiklerimi araladığımda anlayışlı bir gülümseme takındı. Başını sallayarak "Anlıyorum. En yakın arkadaşını korumaya çalışıyorsun," dediğinde dudaklarımı yalayıp mırıldandım.

"Hı hı."

"Ben gideyim," diyerek kalkıp kasaya yöneldiğinde öylece oturdum. Ruhum kulaklarımda geçmişten gelen çığlıklara gebe olurken, ufak bir tebessümde bulunup gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildim.

"Odana git tatlım," dedi dadısı küçük kızın korku dolu gözlerinden kaçarak.

"Ama dadı?" dediğinde Aysel hanım işaret parmağını dudaklarına bastırıp "Ne anlaşmıştık? Uslu bir kız oluyoruz tamam mı? Yoksa şapkalı kedi bizi torbasına atar," dedi korkunç bir sesle.

Küçük kız korkuyla gözlerini kocaman açıp ellerini ağzına kapattığında dadısı onun saçlarını sevgiyle düzeltti. Kız başını salladığında evin kapısı gürültüyle açıldı.

Bir adam tekme attığı kapıdan içeri arkasındakilerle birlikte girerken kızın babası çalışma odasından çıktı. Eşzamanlı olarak babası kalbinden vurulurken dadısı çığlıklar eşliğinde ağlayan kızı kucaklayıp arka kapıya koştu.

Başımı iki yana sallayarak elmacık kemiklerime akan yaşları kurulayıp kalktım. Garson kız yanıma gelirken ona aldırmayıp görmemeye başlayan kahverengi irislerimle kendimi sokağa atıp sarhoş gibi yalpalaya yalpalaya yürümeye başladım.

Dünden beri adamlar izimi bulmuş, her yerde gerçek benliğim olan Alya Koran'ı arıyorlardı. Kızıl dalgalı saçları omuzlarına gelen Alya'nın yeşil gözleri, beyaz tenindeki çillerle hoş bir uyum içerisindeydi.

Çillerimi kapatıcıyla kapatıyor, siyah düz peruk ve açık kahve lenslerimi takarak olmadığım biriymişim gibi gösteriyordum kendimi. Yapmak zorunda olduğum şeyin bu olduğu gerçeği beni yalanlara hükmederken, yutkunup akmaya başlayan yaşlarımın ağırlığıyla dizlerimin üzerine çöktüm.

Yardım etmek için yanıma gelen insanları umursamadan yaşlı bir amcadan kolumu kurtarıp "Dokunma!" diye bağırdım. En yakın arkadaşım, kardeşim dediğim insana söylediğim yalanların altında ezilirken tekrar haykırdım "Defolun!"

Gözyaşlarım yakama şiddetle düşerken hıçkırıklar içinde koştum. Nereye gittiğimi bilmeden, insanlara çarpmayı umursamadan kalbimin karanlık denizine savurdum bedenimi.

Ruhu Yaralı Kız (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin