Kapı çaldığında bulaşıkları yıkıyordum. Ellerimi durulayarak açmaya gittiğimde karşımda gördüğüm kişilerle kapıyı kapatmakla kapatmamak arasında sallandığımı hissettim.
Eylem yanında Okyanus, arkalarında Bora ve Şimay'la bana gülümserken sarışının yüzsüz hâli gözlerimi kısmama sebep oldu.
"Ne işiniz var burada?" dedim kapıyı kapatmak için öne iterken. Hızlı hareketim eş zamanlı olarak Okyanus'un ayağını koymasıyla bölünürken kapı kolunu bırakıp geriye sendeledim.
"Bir süre düşünmen, yalnız kalman için zaman verdim. Dün yola çıktık ve Tülay teyzeyi arayıp burada mısın diye kontrol etmek istedim. Şimdi buradayız."
Eylem açıklamasını bitirip gülümsediğinde gözlerimin dolduğunu hissedip arkamı dönerek odama koştum. Kendimi kilitlediğimde ayak seslerinden sonra Okyanus'un sesini duydum.
"Derinciğim konuşabilir miyiz?" diyerek kapıyı tıklattığında bağırdım "Beni rahat bırak!"
Kalbim parçalanırken Eylem'in hâlâ beni düşündüğü gerçeği beynimi kor alevlerde küle dönüştürüyordu.
"Tatlım." Eylem'in seslenmesinin ardından Okyanus boğazını temizledi. Kapıyı ikisi birden tıklatırken Şimay'ın sesini duydum.
"Size buraya gelmemizin kötü olacağını söylemiştim." Bir anda kapıyı açıp Eylem ile Okyanus'un arasından vampir gibi geçtim.
Kendimi çok enerjik hissediyordum. Şimay'ın saçını tutup elime doladığımda ufak bir çığlıkla tırnaklarını ellerime geçirdi.
"Derin dur."
"Sen karışma!" diye bağırıp Eylem'e ters bir bakış attım. Şimay'ın saçlarını avucuma biraz daha sarıp duvara yönlendirirken kollarımdan tutulup geriye çekilmemle tepindim.
"Bırak beni," diye direttiğimde bir kolunu bacaklarımın altından diğer kolunu sırtımdan geçirip beni kucakladı. Odama götürüp yatağa yatırdığında dudaklarımı büzmüştüm.
"Sakin olur musun? Kavganın hiçbirimize faydası yok." Okyanus'a kötü kötü bakıp başımı diğer tarafa çevirdiğimde saçımı kulağıma sıkıştırıp yanağımı öptü.
"Dokunma," diyerek sıktığım dişlerimin arasında tısladım. Gülerek başını iki yana sallayıp bana anlayışla baktığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
"İyi misin?" Bora'nın sesiyle kafamı kapıya döndürüp gelen Eylem'e baktım. Normale dönen suratım tekrar asılırken "İyi olmaya çalışıyorum," dedim.
"Üzgünüm. Seni korumaya çalışıyordum. Söz veriyorum, bundan sonra yalan yok." Eylem'e inanmak istesem de içimdeki şüphe kırıntıları buna izin vermiyordu.
"Yapamam," diye fısıldadım sonra devam ettim "Gücüm yok."
Gözyaşlarım akarken ellerimi ağzıma bastırıp hıçkırdığımda Eylem'in de gözleri dolmuştu. Koşarak gözden kaybolduğunda kendimi daha fazla tutamadım. Okyanus bana sarılırken kirpiklerimi kapatıp kendimi güçsüzlüğüme teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhu Yaralı Kız (Tamamlandı.)
Novela Juvenil"Geçmişinle yüzleşemezsen geleceği harcarsın." Onun hikâyesi annesinin katili olarak suçlanmasıyla başladı. Gözlerini açar açmaz zanlı ilan edilen bu bebek, büyüdükçe ona uzatılan her ele içindeki kalbi kırık çocuğun karanlık yüzüyle karşılık verdi...