Başlangıç tarihinizi buraya bırakabilirsiniz 🥰
(Jungkook)
Havaların serinlenmesiyle birlikte o çok sevdiğim yürüyüşlerden birini gerçekleştiriyordum. Rüzgarın saçlarımı uçuşturuyor olmasını umursamadan, dalgaların kıyıya çarpma sesine kulak vermiş, ufuk çizgisine doğru ağır adımlarla ilerliyordum.
Telefonumun çalması ile birlikte kısa süren huzurlu dakikalarım sona ererken ekranda gördüğüm "Büyükannem" ismi ile birlikte bıkkın bir nefes verdim. Beni neden aradığını çok iyi biliyordum ve telefonu açıp açmamak konusunda oldukça kararsızdım.
Birkaç saniye süren kararsızlığıma son verip isteksiz bir şekilde aramayı yanıtladım. Sonsuza kadar kaçamazdım ya! Bir an önce olacaklarla yüzleşmem gerektiğinin farkındaydım.
"Jungkook, neredesin oğlum?"
Bıkkın nefesim havaya karışırken ses tonumu sabit tutmaya çalışarak büyükannemi yanıtladım.
"Dışarıdayım büyükanne. Biraz gecikeceğim."
"Olur mu evladım? Jieun gelecek bir saate kadar. Onu hep birlikte karşılayalım istiyorum."
Gözlerimi devirdim ve duraksadım. Boşta kalan elimi saçlarımın arasından geçirirken "siz karşılarsınız, sonuçta sizin misafiriniz," diye yanıt verdim.
"Huysuz torunum, kızın burada hiç arkadaşı yok ve iyi geçinmenizi istiyorum. Seoul'e alışmasına yardım etmen gerekiyor."
Dudaklarımdan kaçan histerik bir gülümseyiş eşliğinde "buraya gelirken tüm bunları hesap etmiş olmalı değil mi? Kimseye bakıcılık ya da arkadaşlık yapamam. Kendi başının çaresine baksın," dedim ve bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemediğimi fark ederek aramayı sonlandırdım.
Büyükbabamın çok yakın arkadaşı birkaç ay önce vefat etmişti ve onunla birlikte yaşayan tek torunu Daegu'da tek başına kalmıştı. Seoul'de bir üniversite kazanan kız, büyükbabamın da ısrarları üzerine bizimle birlikte yaşayacaktı. Büyükbabam, bir çiftlikte büyüyen kızın Seoul'e alışmasının zor olacağını düşünüyordu. Buraya kadar bir problem yoktu fakat geçenlerde büyükannem ve büyükbabam konuşurken tesadüfen onları duymuştum. Aynı evde yaşayan iki yetişkin bireyin bir süre sonra birbirlerine duygusal anlamda bir şeyler hissedeceğini düşünüyorlardı! İlişkileri takılmaktan öteye gitmeyen ben için fazla iddialı fakat bir o kadar da vasat bir düşünceydi.
Telefonu sessize alıp sakin halime geri dönmek istediğim sırada Namjoon Hyung'tan gelen mesaj gözüme takıldı. Mesaja bu gece Mi Na'nın doğum günü partisinin olduğu mekânın konumunu iliştirmiş ve dilersem katılabileceğimi söylemişti fakat doğum günü partilerine karşı tepkim her zaman aynıydı. Mesaja cevap verme gereği bile duymadan telefonu cebime atıp gözlerimi kısa süreliğine kapattım ve temiz havayı içime soludum. Ne eve ne de başka bir yere gitmek istiyordum. Burada saatlerce yürüyebilirdim.
.....
Oldukça geç bir saatte eve dönmemi sorun eden büyükannemi ve büyükbabamı salonda bırakarak adımlarımı yukarı kata yönlendirdim. Büyükannem "Ji Eun'u mutlaka gör,en azından bir merhaba de," diye ardımdan seslense de buna kulak asmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euphoria ❧ KookU
FanfictionTenimde yalnızca çilekli lipbalmını yaydığın dudaklarının izi olsun. 🍓💙🐇