Olduğum yerde ona baka kaldım.
Neydi bu şimdi? Ben ona bakarken o öyle bir rahatlıkla oturuyordu ki yerinde, bu durum daha hayret vericiydi.
"Ada?" Şaşkın bakışlarım hocayı bulurken herkesin bana baktığını gördüm.
Hoca bozuntuya vermeden oturmam için işaret verirken şaşkınca oturdum.
Hoca geri derse dönsede ben bakışlarımı bir an olsun ondan çekmedim. O beni takmasa da şaşkınlık veren bir olay oldu.
Rahat bir tavırla telefonunu çıkardı ve gizlemeye bile tenezzül etmeden bir şeyler yapmaya başladı.
Garip olan kısımsa hocanın gördüğüne emin olmama rağmen sesini bile çıkarmamış olmasıydı. Off! Bu okul ne garip!
Sanki sen normalsin.
O anda zil çalınca hızla yerimden kalktım ve Asmin'le Umut'un yanına vardım. Söyledikleri şeye gülerlerken beni görünce çoktan boşalmış olan ön sıralarına kolumdan çekerek oturttular.
"Söyle bakalım. Nerden biliyor o it ağızlı senin adını?" Umut gülmek istesede kaşlarını çatarak sinirli olmaya çalıştı.
Ona çaktırmadan bir bakış attım.
Yanında sınıfa birlikte girdikleri çocuk vardı. Dudağımı büzdüm. "Hiçbir fikrim yok." Asmin sinsice gülümsedi. "Yoksa yeni bir aşk mı?"
Ellerini neşeyle çocuk gibi çırptı. Asmin'i kolundan tuttum ve geri yerine sinmesini sağladım.
Umut dayanamayıp kahkaha atarken Asmin'in koluna vurdum. "Yok öyle bir şey."
"He he. Öyle olsun bakalım."
İlerleyen zamanlarda biz Asmin'le konuşurken Umut kaşlarını çatmış bir yere bakıyordu.
Tam oraya bakacakken bir anda yerimde sıçradım.
Umut çok gürültülü bir sesle elini masaya vurdu ve ayağa kalktı. "Neye gülüyosun lan it ağızlı!"
Sınıftaki herkes bir anda susarken 'it ağızlı' diye kime dediğine baktım. Tiki kız modellemesi? Hadi ama. Film mi çekiyoruz?
Ağzındaki sakızı yaya yaya çiğnerken sanki şaşkınlıktan küçük dilini yutacakmış gibi gözlerini büyüttü. "Ben mi?"
Ciyaklaması kulaklarımı delip geçerken yüzümü buruşturdum. Kendini tatlı mı sanıyor bu? "Başka it ağızlı göremiyorum."
Kaşlarını yapmacık bir şekilde çattı. Arkadaşları da sanki iğrenç bir şeymiş gibi Umut'a baktı.
"Nereden geliyosun sen be? Bit pazarından mı? Laflara bak!" Kollarını birbirine bağlarken ukala bir şekilde Umut'a baktı.
"1. Ordaki mallar bile senden daha değerli. 2. Bir daha sakın benim arkadaşlarım hakkında ileri geri konuşmaya cürret etme!" Kız sinirli bir şekilde ayağa kalktı.
İşaret parmağını sallamaya başladı. "Seni küçük bit pazarından çıkma yelloz! Senin annen baban hiç terbiye vermemiş. Kesin baban da bit pazarında çalışıyodur!"
Umut gelen cevap yerinde kalakalırken ben bile ne yapacağımı şaşırdım. Bunu ona nasıl söylerdi? Halbuki annesi ve babasını tanısa asla onun için böyle bir cümle kullanamazdı.
Sinirle ayağa kalktım.
Asmin yumruklarını sıktı ve benim gibi ayağa kalktı. Asmin ağzını bile daha açmadan kapıda durup Asmin'e bakan çocuğu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
Teen Fiction"Seni tanıyor muyum?" Çatılan kaşlarımın ardından bu ifademe daha çok güldü. Bir süre gülümseyerek sadece durdu. Bense hâlâ ona bakıyordum. Yüzü tanıdık değildi. Sanki yüzü bir şaheser gibiydi. Mavi gözlerini bir anda bana çevirdi. "Artık seni tanıy...