Teslimiyet kendini verme,boyun eyme,karşı koymama demektir.Bir insan nasıl teslim olmalı,niçin teslim olmalı,kime teslim olmalı.Doğru zamanda,doğru yerde teslim olmak insana mutlaka mesafe katacaktır.İslam dini teslimiyet dinidir.Teslim olan yol alır,olamayan yolda kalır.İnsan Allah ü Teala yı görmez,melekleri görmez,peygamberini (sav) i görmeden iman eder.İnsan aklının bir özelliği vardır ki bildiğini inandığını kabul eder,kavrayamadığı bir şeyi red eder.Allah ü Teala miraç olayıyla müminlerle kafirleri ayırmıştır.Akıl burada teslim olmak zorundadır ki yol alsın mesafe bulsun.Bir olayı aklın bilmesi ayrı bir şey,kalbin tam manası ile kavraması farklı bir şeydir.
Tövbe süresi 24 ayette Rabb imiz,
« Deki;Eğer babalarınız,oğullarınız,kardeşleriniz,eşleriniz,hısım-akrabanız,kazandığınız mallar,durgunluğuna uğramasına endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah tan,peygamberinden ve O nun yolunda cihattan daha sevimli ise,artık Allah buyruğunu gerçekleştirinceye kadar bekleyin.Allah günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez»
Bu ayeti tam manası ile anlayıp kavramak bir ilmi gerektirir ki buna biz tasavvuf diyoruz.Tasavvuf insanın nefsini tanıma ve terbiye etme yoludur.Hiçbir kimse yokki nefsi terbiye olmamış bir insanın yanında nefsi terbiye bulsun.Bu konuda mutlaka nefsi kemale ermiş bir insandan ilim almak lazım gelir.Duyduğunu söylemek ve yazmak ayrı bir şey,inandığını yazmak ayrı bir şeydir.İnsanlara tesiri etmesi için tüm kalbimizle inandığımızı yazma gayretinde oluyoruz.Muhabbetle gelen rahmet kitabının ön sözünde,derdi Allah rızası olmayanların bu kitabı okumasına lüzüm yoktur yazmamızın nedenide budur.Allah ü Teala nın rızasının olmadığı yerde,nefsin,heva ve hevesin rızası olur.Bu yüzden ki insan teslim olmaz hata ve kusur görerek zarar edebilir.
Nefis terbiyesine giren insan,ölü yıkayıcısının elindeki ölü gibi olmalıdır.Ne tarafa çevirse hiçbir itiraz ve muhalefet edemez.Her insan bir şeylere güvenip dayanır.Kimin rehberi aklı olursa,o artık kendini her durumda aklı ile kavramak zorunda hisseder.Müslüman olmayan bir bilim insanı şu anlamlı ifadeyi kullanmıştır.Aklımı gerdim,gerdim aklım kopma noktasına geldi Hazreti Muhammed (sav)in dinine sarıldım rahat ettim demesi çok anlamlıdır.Bunun için ki akıl Allah a, Resülüne(sav)e,kamil alimlere teslim olmak zorundadır.Allah ü Teala nın adeti odur ki dünyada her şeyi bir sebeb ile veriyor.Hiçbir sebeb Allah değildir.Peygamberimiz (sav) bir hadisinde,
« Sebeblere teşekkür etmeyen Allah a şükür etmiş olmaz» buyurmuştur.
Depremlerden,tüm büyük ve küçük afetlerden Allah ü Teala ya sığınırız.İnsanı deprem öldürmez,Allah ü Teala öldürür.Korkacak isek Allah ü Teala dan korkalım,günah işlemekten korkalım,doğru yoldan sapmaktan korkalım.İnşallah bu istanbul depremi tövbe etmemize ve hayırımıza vesile olmuştur.Rabb im beterinden korusun.
Birleşmiş milletler konuşmasında başkanımızın mazlumların hakkını savunması,hakkı hakikatı tüm dünya karşısında haykırması çok manidardır.Gelin hep birlikte niyet edelim Allah rızası için dinimiz ve vatanımız için gönüllü hizmet etmeye.Birlikten mutlaka kuvvet doğacak,bazı ülkerin kendi çıkarları için mahsum halklar zarar görmeyecek.Rabb im hayırlı niyetlerimiz ve hizmetlerimiz kabul ve makbul eylsin.
« Nefret ile bakarsan
Bulursun binbir kusur
Hoş görmeyi marifet edin de
Hoş görün»
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHABBETLE GELEN RAHMET 2
Poetry"Yüreğindeki boşluğu Allah'ü Teala'nın zikri ile doldurmazsan,bilki başka bir şey ile dolduramazsın"