SAVAŞMAZSAN KAYBEDERSİN

44 27 13
                                    

Bir şeyi elde etmek için veya elindekini kaybetmemek için verilen mücadele.Başarmak için mutlak mücadele nasıl olmalı,ne için olmalı,hangi zamanda bunu yapmak yerindedir.Peygamberimiz(sav)savaştan dönerken asıl savaşın şimdi başladığını söylemesi,insanın gerçek anlamdaki en büyük mücadelesinin kendi nefsi ile olduğunu açıkca dile getirmiş olmasındandır.Gönüllerin fethini yapamayan toplumların feth ettiği topraklarda çok uzun kalamadıklarını görürüz.İnsan hayatında da böyledir.Hak etmediğin bir şeyi hakkını gözetmeden elde edersen,ya elinden kayar yada tam manası ile ondan nasiplenemessin.Bir insanı kazanmak onun bedenini kazanmaktan geçmez ruhunada sahip olman gerekir.Eğer feth ettiğiniz toprakların ruhunu kazanamazsanız kaybetmeye mahkumsunuz demektir.İnsan merhametin kölesidir.Ne kadar merhamet ederseniz o kadar çok kazanırsınız.

« Eğer bilmek ister isen
Bilmediğin biliver
Eğer dilin tadın ister isen
Zikrullaha dalıver»

Hazreti Mevlana derki; siz düşmanınıza kendinizi olduğu gibi veya daha da güçlü göstermeyin.O daha da güçlü gelir sizi yener.Kendinizi zayıf gösrerin ki o da size zayıf gelsin.Çok güzel ve anlamlı bir strateji gerçekten.
Hazreti Ali (ra) bir ülkeyi feth ettiğinde kapısını tek başına kaldırıp atmıştı.Kapının ağırlığı karşısında bir an bunu nasıl yaptım demiş ve onlarca kişi kapıyı yerinden kaldıramamıştı.
Allah ü Teala Enfal süresi 17 ayette;
« Ve şunu iyi bilin ki ey müminler!Düşmanı öldüren siz değildiniz,Allah tı onları öldüren.Onlara attığın zaman sen atmadın,ama Allah attı.Bu da Allah ın güzel bir denemeyle müminleri denemesi içindi.Şüphesiz ki Allah,herşeyi işitendir bilendir» buyurmuştur.
Asıl başarı zaferi kendinden bilmemek,rehavete kapılmadan nefsin esaretinden kurtulmaktır.
Yavuz sultan selim han mısır seferinden dönerken halkının istanbul a girişini kutlamak için hazırlık yaptığını öğrenince konaklamış ve gece yarısı sessiz ve gizlice sarayın arka kapsından içeriye girmesi nefsinin gururuna kapılmamak içindir.Enfal süresi ayet 65 de;
« Ey Peygamber!Müminleri savaşa teşvik et!Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa inkar eden ikiyüz kişiyi yener,sizden yüz kişi olursa bin kişiyi yener;çünkü onlar yaptıklarının bilincinde olmayan bir topluluktur»
İnsanlar bir şeyi başarmak için oturup konuşuyorlar sebeblerin hepsini yerine getirip Allah ü Teala yı unutuyorlar.Bir de şifa hastalığına tutulanlar var ya,onlara şurda bir şifa var desen hiç üşenmez gelir.Ama Allah rızası için bir iş olsa gitmez.Her insan yaradılış özelliği olarak Allah ü Teala yı ve rızasını bulmak zorundadır.Hazreti Musa (as)ın bir gün karnı ağırmış Rabb ıne nida etmişti.Ona felanca yerde bir ağaç var onu bul yapraklarını kaynat iç demişti.Öylece yapmış ve şifa bulmuştu.Bir süre sonra tekrar karnı ağırmış gidip ağacı bulmuş yaprağını kaynatıp içmiş lakin karnının ağrısı gitmemişti.Durumu Rabb ine arz edincede ona;sen ilkinde şifanı bizden istedin bizde yaprağa verdik, ikincide şifayı yapraktan istedin bizde şifanı yaprağa vermedik.

« Nefisleri ile mücadele eden,

Savaşanlarda hata kusur görünce

Onları hemen kınamayın

Savaşanlar bazen yenilir

Bazen de yaralanırlar,

Mutlaka kazananlar savaşanlardır

O nefisleri ile mücadele etmeyen

Savaşmayanlar var ya,

İşte onlar kınanacak olanlardır»

MUHABBETLE GELEN RAHMET 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin