37

27.1K 1.9K 215
                                    

Bölüm Şarkıları:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkıları:

Furkan Kızılay- Aşksın Sen

Taladro- Sen gibi

37. BÖLÜM

Hepimizin çaresiz hissettiği, kaybettim dediği zamanları olmuştur mutlaka. Hatta kimi hiç o mücadeleye bile giremeden mağlup olmuştur. Mücadele etme şansı bile verilmemiştir. Kimi kabullenmiştir bu yenilgiyi kimi ayağa kalkıp yeni bir mücadeleye girmiştir. Ama hayat bizi hep bir sonuca itmiştir. Seninle mücadele etmelerini bekleme, kimse sana bir davetiye göndermeyecek çünkü yaşadığın her an mücadelenin içinde olacaksın der aslında, bunu kabul etmeyen biziz. Çünkü o kadar seviyoruz ki sızlanmayı, şikâyet etmeyi...

Aslında hepimiz hala şımarık çocuklarız...

Mihriban, Afra'nın saçlarını örerken zihninden geçen sözcükleri durduramıyordu. Bardağın iki tarafı vardı. Biri boş tarafıydı. Bu kız da hayata Leyla gibi bir sıfır geriden başlamıştı. Hayat ellerinden yuvasını almıştı. O yuvanın içinde çok şey vardı; aile, şefkat, huzur gibi...

Ancak bir de bardağın dolu tarafı vardı. Hayat ona demişti ki; 'Ben senden yuvanı aldım ama yeni bir yuva veriyorum. Çünkü o yuvada bir tek sen eksiksin, o yuvanın sana ihtiyacı var.'

Afra şu an çok mutluydu. Serenay ve Mehmet de öyle.

"Mihriban Yenge güzel oldum mu?" diyen küçük kızın çenesini avuçlayıp hunharca sıktı.

"Bal Çöreğim güzel de ne demek muhteşem oldun."

Afra, Mihriban'ın seviş tarzına çoktan alıştığı için kıkırdadı. Büyümüştü. Şimdi 5 yaşına doğru gidiyordu. Güzel bir kız olacağını daha ilk gün anlamışlardı ve Afra gerçekten gittikçe güzelleşiyordu.

Afra eğilip sessizce fısıldadı. "Peki sence bir erkek de beni beğenir mi?"

Anlık bir afallamanın ardından kahkahasını serbest bırakan Mihriban bu defa Afra'nın burnunu tutup kendine çekti ve ani bir hamleyle dizine yatırıp poposunu ısırdı.

Serenay ikiliyi mutfaktan gülerek izlerken Mihriban'ı uyarmayı ihmal etmedi.

"Fazla acıtma canını Mihri. Akşam babasına ispiyonluyor."

Mihriban hemen geri çekilip kaldırdı Afra'yı. "Doğru mu minik ispiyoncu?"

Tek kaşını kaldırmış, yeniden dizine yatırmak için 'evet' cevabını bekliyordu. Ama Afra inkâr etti. "Asla söylemiyorum! Annem ısırdı diyorum."

Serenay "Küçük ispiyoncu olmak, küçük yalancı olmaktan daha iyi bir şey değil anneciğim." Diyerek yanlarına gelip Mihriban'ın karşısına oturdu.

Afra dudaklarını büktü.

"Özür dilerim."

Serenay kollarını açınca Afra ona doğru koştu ve kollarını annesinin boynuna doladı. "Ayrıca Rıfat Can'ın can güvenliği için bu kadar süslenmesen daha iyi olur." Diyen Serenay kızını dizine oturttu.

ZİNCİR SOKAĞI SAKİNLERİ(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin