Aşk insanı henüz kaçındayken bulur?
Aşk ilk görüşte mi olmalıdır yoksa her görüşte mi? Peki ya bir insan yıllar sonra birine aşık olur mu?
Leyla illa Mecnun'a, Kerem illa Aslı'ya mı aşık olur?
Kerem ve Leyla birbirini sevemez mi?
Leyla abi dediği Ke...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
42. BÖLÜM
2 Hafta Sonra
'Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!'***
Kalp, bir şarkıda olabilecek en naif ritme sahip sesleri çıkarabilir bazen. En hisli şiir, en anlamlı hikâye de olabilir...
Hele o kalp sevgilininse, en sevdiğinin...
Rıdvan, başını öne uzatıp göğsünün üstüne başını yaslayan Mihriban'ın saçlarına dudaklarını bastırdı.
"Sen çok ters köşe bir adamsın Rıdvan. Senin bir hödük olduğunu düşündüğüm her an yüzüme şiirlerle gerçeği vuruyorsun. Ve itiraf etmem gerekirse, şiirleri sadece senin sesinde seviyorum. Hiç açıp bir şiir okuma gereksinimi duymuyorum ama senden dinleyince hayıflanıyorum. Gidip bütün şiir kitaplarını almak istiyorum. Ama biliyorum ki yine de sadece senin sesinde seveceğim ben o şiirleri."
Rıdvan, Mihriban'ın gece gibi kara, aynı zamanda yıldızlar kadar parlak saçlarını okşarken dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.
"Ben de şiirlerde seni bulduğum için sevdim şiirleri. Şarkılar seni anlatıyorsa güzel, romanlar bizi anlatıyorsa akıcı benim için. Ben seni sevdiğim gün sevdim şiirleri, şarkıları ve aşk romanlarını. Senin sevgin beni 8. Güzel adam yaptı..."
Mihriban, biraz geri çekilip dudaklarını tişörtünün üstünden göğsüne bastırınca Rıdvan'ın içi titredi.
"Sen benim için tek güzel adamsın. Ama bir şey var. Hazır iki gün sonra artık aynı hayatı paylaşacağız bilmen gerekir diye düşündüm."
Rıdvan, Mihriban'ın omzundan tutup kendinden biraz uzaklaştırdı ve kalkık kaşlarıyla merakla sorguladı.
"Hatırlıyor musun bilmiyorum. Bir gün yine dışarı çıkmıştık akşamdı. Hani arkadaşımın kedisi rahatsızlanmıştı da o akşam kliniği açmıştık beraber."
"Evet, hatırladım." Dedi Rıdvan anlam vermeye çalışırken.
"O gün sana çok kırılmıştım. Yani çok, çok kırılmıştım hatta..."
Rıdvan şaşkınlık, daha çok huzursuzlukla kıpırdandı.
Göğsünü sıkan eli görmezden gelip "Neden?" diye sordu.
"O gün Egemen'e kötü bir laf etmiştin." Dedi Mihriban hala gülümsemeye çalışırken ama şimdi bile o günü düşününce kalbinde hafif bir sızı hissediyordu.
