24.Bölüm

1.2K 138 41
                                    

Rose (Chaeyoung)

Gözümden bir damla yaş döküldüğünde, gözlerimi Baekhyun'dan çekip arkama döndüm. Lisa'yi iki kolundan tuttum. Ağlamaklı sesimle "Git Lisa, hadi." diyebildim.

Lisa, hırçın bir şekilde "Kahretsin!" dedi ve koşarak giyim bölümüne gitti. Sanırım oradan çıkacaktı. Baekhyun, ciddi haline geri dönmüştü. Omzunu, yaslandığı yerden kaldırarak doğruldu.

Yanıma yaklaştığında, gözyaşlarımı görmesin diye başımı öne eğdim. Ağlamamı durduramıyordum. İstemeden akıyorlardı. Bana her yaklaştığında korkum artıyordu. Nedensizce korkmalarım, beni deli ediyordu. Bu huyumu hiç sevmiyorum...

Geriye adım atsam, bacaklarımın arasında ki acı izin vermez. Lisa'nın önüne kalkan olmak içinde birden kaktığımdan çok acıyordu zaten...

İyice dibime girdiğinde, başımı kaldırıp gözyaşlarımı sildi. Ona bakamıyordum bile. Şefkatle bana doğru eğilip -benden uzun olduğu için başını, yüzüme eğip- "Bana bak." dedi. Sürekli kırpılan ve titreyen gözlerimle ona baktım.

Gülümsedi ve alnımı öptü. Mutlulukla çıkan fısıltısıyla, "Gitmedin..." dedi ve kollarını, zayıf bedenime sardı. Çok kötü biri bile olsa mutluluğunu bozmak istemedim. Keşke bu işin içinden kimse üzülmeden çıkabilsem...

Bende kollarımı hafifçe, sırtına doladım. Arkamda, gülümsediğini hissetmiştim. Beni seviyordu ama saplantılıydı ve bu saplantısı bize zarar veriyordu.

Sarılmayı kısa kesmek için kollarımı indirdim. O da benden ayrıldığında, yüzü normaldi ama gözlerinde mutluluk vardı. Sıkıntıyla nefes verdim.  Yatağa gideceğim sırada adım attığım gibi kasıklarım yanmıştı. Birden çığlık attığımda, yere yığılacaktım ama o beni tutmuştu.

Beni kucağına alıp, yatak odasından çıkardığında hafif acıyla ve hafif şaşkınlıkla "Nereye?" diye sordum. Cevap vermediğinde, önüme döndüm.
Beni bir çalışma odasına getirdi. Ofis tarzıydı. Odada gri ve siyah renkler hakimdi.

Siyah deri kanepeye beni bıraktığında, sehpanın üzerinde bir çanta görmüştüm. Önümde diz çökmüştü. Çantayı kucağıma bırakıp, "Dikiş at." dedi. Sevinmiştim ama bir sorun vardı. Şaşkınca "Burda mı?" diye sordum.

Tehlikeli bir şekilde sırıttı ve önümde ki sehpaya oturdu. Ellerini sehpanın üzerine koyarak, "Tam karşımda." dedi emirli çıkan sesiyle. Gözlerim pörtlek misali açılıverdi. 'Hayır' desem imkanı yok bırakmazdı. Ne yapacağım şimdi ben?

Başımı yana eğip, 'lütfen' dercesine baktım. Başını iki yana salladığında, sıkıntıyla nefes verdim. Uzatmanın bir alemi yoktu. Eninde sonunda her zaman o kazanacaktı. Biliyorum...

Utanarak, "Peki, yardım et..." diye fısıldadım. Gülümseyerek ayağa kalktı ve bana doğru eğildi. Beni belimden tutup, hafifçe kaldırdı ama doğrulmamıştım. O belimi tutarken, bende pantolonumu ve it çamaşırımı indirdim. Yarım indirmiştim.

Beni kanepeye yeniden bıraktığında, malum yerimi gizledim. Tekrar yüzüne 'lütfen' dercesine baktım ama bir faydası yoktu. Tekrar şansımı deneyerek, "Eline ne geçecek? Yapayım iki dakika işte, dışarı çıksan ölür müsün?" dedim.

Yine eğlenerek güldü. "Böyle böyle yarım kalan intikamımı alıyorum Chae. Bana ne yaptığını asla anlamayacaksın ama sana çok acı çektireceğim. Sana sahip olduğum zaman, emin ol seni oturamayacak hale getireceğim. Bu yara, henüz hiçbir şey..."

Korkak gözlerimi ondan çekerek, çantayı aldım ve işime koyuldum. Sözleri aklımdan çıkmıyordu ve çok korkunçtu. Olabildiğince ondan gizleyerek, dikişi tamamladım.

Yine ona baktığımda anlamışçasına yaklaştı ve yine aynı şekilde beni kaldırdı. Bende üzerimi çektim ve fermuarı kapattım. Beni yavaşça kanepeye geri bıraktı.

"Haberleri izlemek istiyorum." dedim televizyonu göstererek. Yine birşey yapmış mıdır diye şüpheliydim...

Alayla gülümsedi ve "İki adamı öldürdüm ama habercilerin asla bulamayacağı bir yerde. Bu yüzden boşuna haberleri izleme." dedi.

İnanılmaz bir adamdı. Onca insana zulm ediyordu ve tüm bunların üzerine birde eğleniyordu. Çok sinirleniyordum ona. Kim olsa sinirlenirdi. Kesinlikle burdan kaçmalıydım ve bir şekilde onu durdurmalıydım...

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

Şu her bölümüme oy veren arkadaşlarıma sesleniyorum:





Siz gralsınız be. Çok teşekkür ederim... Valla, bu hem bana hem de emeğime saygı duyduğunuzun bir göstergesi. İyi ki varsınız...



🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

MONSTER // BaekRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin