21.Bölüm

1.4K 110 50
                                    

Rose (Chaeyoung)

Özel bir bölümdür. Bol bol yorum istiyorum...

Ellerimi duvara yapıştırdı. Avuçiçilerim, kalçamın hizasında duvara yapışıktı. Tembihleyici ve tehtidkar  çıkan sesiyle, "Ellerini kaldırdığın an bütün arkadaşların, ölür!" dedi.

Ne yapacağımı bilemeden, başımı aşağı yukarı salladım. Korkudan sesim çıkmıyordu ama sessizce ağlıyordum. Avuçlarımı kalçamın arkasına gizleyip, iyice duvara bastırdım. Önümde eğildiğinde kafası, karnımın hizasındaydı.

Bacaklarım, yavaş bir çırpınışın içindeydi. Canım çok yanacaktı. Tek elini iki bacağıma da bastırarak hareketimi durdurdu. Hızlı hızlı ve korkak nefesler alıyordum.

"Bacaklarını arala!" dedi emir veren sesiyle. Dehşetle, "Ne?" diye sordum. Öfkeli bir bakış attığında, arkadaşlarım için sustum ve bacaklarımı araladım.

Kilotuma bir faça atıp, kesti ve yere attı. Korkudan delirebilirdim. Kadınlığıma yüzü çok yakındı. Hem utanıyor, hem çekiniyor, hem de korkuyordum.

Daha fazla bakmak istemediğim için gözlerimi yumdum. Yumduğumda kadınlığıma bir öpücük kondurduğunu hissedince, ürpermiştim.

Keskin façanın iki yüzeyini kadınlığıma sürdü. Hiç beklemeden kesmeye koyulduğunda acıdan sesim çıkmıyordu. Ağlamam şiddetlenmişti ama yine sessizdi.

Kestiği yerin derinliğini tahmin edebiliyordum. Dikiş atmalıydım. Hala gözlerimi açmamıştım. Kestiği yeri emmeye başladı. İyice utanıyordum.

Emmesi bittiğinde, gözlerimi açtım. Açtığımda o da yerden kalkmıştı ve yüzüme yaklaşıyordu. Canım çok yanıyordu. Dudağımı ısırıyordum, azalsın diye...

Bir elini yanağıma koyup, okşadı. Okşarken, gülümseyerek konuşmaya başladı. "Aferin Chae, sınavı geçtin. Bu kesik birkaç hafta yürümeni engeller." deyip, banyo dolabının yanına gitti.

Elinde bir pansuman çantasıyla döndüğünde kalbim, onun bir psikopat olduğunu haykırıyordu. Ne yani birde pansuman mı yapacak?

İlacı, pamuk ile beraber yaraya sürdüğünde, acıdan inlemeye başlamıştım. Yakıyordu. Pansumanı yaparken zar zor çıkan sesimle,
"Di-dikiş a-atma-lıyım." dedim.

Cevap vermeden, sargı bezinin üzerine bantı yapıştırdı ve birden doğrulup, yüzüme yaklaştı. Kadınlığımda ki yaranın üzerine elini koyup, "Hergün kontrol edeceğim. Dikiş atarsan çok fena olur Chaeyoung.!." dedi.

Neden izin vermediğini çok iyi biliyordum. Eğer dikiş atarsam birkaç güne iyileşirdim ama atmazsam bu, birkaç haftayı bulurdu ve yara çok zor kapanırdı. Bu yara yürümeme engeldi. Bu da onun işine gelirdi. Kaçamazdım...

Fısıltılı çıkan sesimle, "Söz veriyorum kaçmayacağım Baek. Bırak, dikiş atayım..." diyebildim. Yine izin vermedi ve beni kucağına alıp, banyodan çıkardı. Yorgunluktan başım, onun göğsüne düşmüştü. Saatlerdir uykusuzdum ve en kötüsü ayaktaydım.
Dayanacak takatim kalmamıştı...

Beni yumuşak bir yatağa bıraktığını hissetmiştim. Üzerimi örttükten sonra nefesinin seslerini yüzümde duydum. Boynumu öptükten sonra benden uzaklaştığını hissettim.

Sanırım yine banyoya girmişti. Zar zor gözlerimi açıp bir saat, aradım. Duvardaki saatten görebildiğim kadar saat 07.00'dı. Çaresizlikle gözlerimi tekrar yumup, kendimi uykuya teslim ettim.
 

  Yazardan

Çete üyelerinin hepsi, teker teker sandalyelere bağlıydı. İçeriye Gwang2'nun adamı Kai girdiğinde hepsi teker teker küfür savurdu. Bu adamı tanıyorlardı. Hatta Gwang2'nun bütün adamlarını görmüşlerdi.

Kai, Baekhyun'un en iyi adamlarından biri. Aynı zamanda yakın arkadaşlar. Gwang2, kadar pis bir kişiliği var. Çete ile bir gün kavgaya tutuştuklarında sırf pislik olsun diye Jennie'yi öpmüşlüğü bile var. Jennie'nin de sırf bu yüzden onun erkekliğine sertçe tekme atmışlığıda var. Var oğlu var...

Kai, gülerek bir sandalye çekip ters bir şekilde oturdu. Alayla "Hangi salak Gwang2'yu kaçırmayı göze alabildi? Ahh gerçekten, Seoul'ün en aptal çetesisiniz." dedi.

Jennie'de alayla, "Ama Gwang'ın (Gıvangın) halini görmeliydin. Nasılda tahrik oluyordu o öyle. Ne yapsak senlede mi şöyle bir eğlensek? Ama sen kalpten gidersin. Bu yüzden vazgeçiyorum. Sana sürtüklerle başarılar bebeğim..." dediğinde Kai, istifini hiç bozmamıştı ama sinirlendiğini herkes biliyordu.

Çete kahkaha atarken, Lisa'da alaya katıldı "Sehun'un pipisine ne oldu? Hala inliyor mu bakıyım?" diye sordu gülerek. Bir hafta öncesinden bahsediyordu Lisa. Sehun'la kavgaya tutuşurken, bar tezgahında ki sıcak suyu Sehun'a fırlatmıştı. Sehun, acıyla bağırırken, Lisa'da kahkaha atarak oradan uzaklaştı.

Bunu söyledikten hemen sonra içeri Sehun, girdi. Elinde bir dosya vardı. Lisa'yı görünce öfkeyle önüne döndü ve dosyayı Kai'ye verdi.

Kai dosyayı ciddiyetle açıp, konuşmaya başladı. "En iyi adamınız Lisa. En vasatınız, Rose. Gerçi o kızı hangi akılla çeteye aldın bilmiyorum J-Hope ama kız hiç birşey bilmiyor. Neyse çetenizin lideri J-Hope olduğuna göre, ilk önce onun ağzına edeceğim." dedi alayla.

J-Hope, "Nah edersin, piç." dedi sakince. Sakin olmak bir taktikti.
J-Hope bu konuda çok iyiydi. Tam o sırada kimse anlamazken, Lisa iplerinden kurtulmuştu. Jennie'ye işaret yaptığında Jennie, kafasını sallayıp Lisa'yı bekledi.

Lisa, Sehun'u sertçe itip Jennie'nin kucağına attı. Jennie'de, Sehun'un kafasını iki dizinin arasına almış sıkıyordu. Kai, bunu görünce Lisa ile kavgaya tutuştu.

Kai, Lisa'nın üzerinde kollarını yere bastırırken Lisa, diziyle Kai'nin o malum yerine vurdu. Kai, acıyla bağırarak geri çekildi. Bir yandan da "Sizin yüzünüzden çocuğum olmayacak piçler!" diye bağırıyordu. Lisa, vurucu sahneyide getirerek Kai'nin şah damarını baş parmağıyla sıktı. Kai, çok geçmeden bilincini kaybettiğinde içeri Gwang2, girdi.

O sırada Jennie bile korkuyla Sehun'un kafasını bıraktı. Gwang2, silahı Lisa'ya doğrultarak emir verdi "Geri çekil!" dedi sertçe. Lisa, grubun en iyi dövüşen adamıydı. Kai'yi bile yenerdi hatta yendi ama Gwang'ı yenemezdi. Gücü yetmiyordu onu yenmeye. Lisa, bunu iyi bildiği için ellerini havaya kaldırarak ayağa kalktı.

Jisoo, "Hassiktir!" derken bütün çete onu onaylayarak aynı kelimeyi tekrarladı. Son olarak Lisa söylemişti. Gözünü Gwang2'dan ayırmadan, "Aynen unni. Hassiktir!" dedi. Gwang, arkasında ki adamlara işaret yaptığında iki adam yerde yatan Kai'yi kaldırıp, dışarı çıkardı. Diğer ikiside Lisa'yı tekrar sandalyeye bağladı.

Sehun ile korumalar kulübeyi boşalttığında, içerde sadece Gwang2 ve çete kalmıştı. Gwang, yerinden kımıldamadan ciddiyetle "Birkaç hafta burdasınız. Uslu durun! Hiçbirinizin kılına dokunulmayacak. Rahat durun, yeter." dedi ve kulübeden çıktı.

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

Hikayeyi uzatayım mı yoksa finale koşalım mı?

Hikayeyi uzat, derseniz aklımda çok büyük planlar var ama final isterseniz de yaparım. Sorun değil.

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

MONSTER // BaekRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin