16.Bölüm

1.4K 103 32
                                    

Rose (Chaeyoung)

Öpüşürken, ikimizin de nefessiz kalmasına rağmen dudaklarımı bırakmamıştı. Sertçe dudaklarımızı ayırdım. Nefessiz kalmıştım.

Çeteyi kontrol ettiğimde erkekler bu yaptığıma anlam verememişçesine bakıyordu. Kızlarsa bana sinirli bakışlar atıyordu. Onları umursamadan Baekhyun'a döndüm.

Kahrolmuş bir haldeydi. Bir seri katili ne hale getirmiştim. Hem de sadece bunu dokunarak yapmıştım. Kendimi zafer kazanmış gibi hissediyordum.
Beni küçümsemesinin bedelini ona ödetmiştim.

Yaklaşıp, elimi tekrar pantolonuna attım. Sıkıntıyla nefes alıp, "Yine mi?" diye sordu. Halsizdi. Çok yorulmuştu. Ciddi ifademle "Henüz sadece 15 dakika geçti Gwang2 (Gıvancu) Seni böyle bırakırsam, sonra bana kızarlar. Devam edeceğim..." dedim.

Aslında istesem şimdi bırakırdım ama nedense bunu hala istiyordum. Ona acımıyordum bile. Acınacak biri de değildi.

Oyuna geri döndüğüme göre, eğlenmeye devam! Alayla "Seni tanımasam bana yalvaracağını düşünürüm." dedim.

Öfkeli haline geri dönmüştü ama belli etmemeye çalışıyordu. O da alayla "İyiki seri katil olan, sen değilsin. Yoksa insanlara yazık olurdu. Bak bu işe girmek istersen, seni eğitirim." dedi.

Sesli bir şekilde güldüm. Hala alaylı çıkan sesimle "Eğitmek." dedim. Vurgulamıştım. "Yaptığın çok iyi bir işmiş gibi birde alay ediyorsun. Her geçen gün, gözümden düşüyorsun Baek. Yapma..." hafif ciddi, hafif alayla söylemiştim.

Çok sinirlenmişti. 'Gözümden düşüyorsun.' dememe kızmıştı, biliyorum. Gülümseyerek, etrafında yavaşça dönmeye başladım. Topuklularımdan çıkan sesin onu rahatsız ettiğini bile bile yapıyordum.

Arkasında durmuştum. İyice sırtına yaklaştım ve arkadan beline sarıldım. Yanağımı, sırtına hafif sürttüm. Elimlede karnını okşuyordum. Çok yavaş ve çok hafif dokunuşlarım vardı. Buna deli oluyordu.

Dayanamıyormuşçasına çıkan sesiyle, "Yapma..." diye fısıldadı. Kadınlığımı onun kalçasına yapıştırdım. Elimden çok çekeceği vardı.

İki elimide yavaşça onun göğüslerine çıkardım. Göğüs uçlarını, parmaklarımla okşuyordum. Sırtında ki damarlar gittikçe belirginleşiyordu. "Bırak be kızım. Yapma..." diyip duruyordu. Bir an bile elimi ondan çekmemiştim.

Onun için bu çok fazlaydı. İleri gittiğimi biliyordum ama birşey beni sürekli bunu yapmaya itiyordu. Galiba onu arzuluyordum. Ellerimi göğüslerinden çektim ve önüne doğru döndüm.

Yüz yüze geldiğimizde dayanacak gücü kalmamıştı. Ellerimi beline sararak "Sanırım, seni arzuluyorum Baekhyun. Seni istiyorum..." dediğimde gözlerinin içinde bir parıltı görmüştüm.

İçten bir şekilde gülümsedi. "Benimle gel o zaman." dediğinde başımı iki yana salladım. "Olmaz."

Sıkıntıyla nefes verdi. "Neden?" diye sordu. Acıyla gülümseyerek "Çünkü senden çok korkuyorum. Ölesiye hemde. Nefesimi kesiyorsun. Şimdi sana burda yaptıklarım içinde bana dokunacaksın. Bende o zaman korkudan deliriyor olacağım. Ne olurdu başından beri bana hiç görünmesen.?. Niye girdin ki hayatıma. Sıradan bir tıp öğrencisi, gelmiş şimdi burda ne yapıyor?! Ne işim var benim burda. Hepsi senin yüzünden. Ne diye aşık oldum ki sana. Aptal kafam!" dedim. Gözyaşlarım birden sel olmuştu.

Ondan ayrılıp, ona sırtımı döndüm ve gözyaşlarımı durdurmaya çalıştım. Şaşırarak çıkan sesiyle, "Sen. Bana. Aşık mı oldun?" diye sordu.

Sinirle arkamı döndüm. "Lütfen bana onca insanı bu aptalıkla öldürdüğünü söyleme. Şapşal!" dediğimde gülüyordu. Sonra birden gülmeyi kesip, "Bana bir daha aptal deme.!. Fena olur Chae.!." dedi ama siniri kısa sürdü. Tekrar gülmeye başladı. Mutluydu...

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

Bana kırılanlara ve ya yanlışlıkla üzmüş olduğum insanlara söylüyorum;

Hayat, üzülmek için çok kısa tamam mı? Hepinizden özür dilerim. 🖤🖤🖤🖤🖤🖤

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

MONSTER // BaekRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin