ASLI TUTULMASI (TAMAMLANDI)

21.BÖLÜM

Keyifli okumalar...

Kızlar gelene kadar bizde Atalay la birlikte birer içki sipariş etmiş koyu bir sohbete dalmıştık... Kendimizi sohbete o kadar çok kaptırmıştık ki hafif bir öksürük sesiyle yönümü o tarafa çevirdim ve çevirir çevirmez gözlerim irice açılmış ve karşımdaki şahesere bakakalmıştım... Tabi aynı şekilde Atalay da şok bir şekilde benim baktığım yere bakıyordu....

...

ÖMER

Arkamı döndüğüm de adeta küçük dilimi yutmuş, hareket yeti kaybetmiştim... Aslı tüm ihtişamıyla karışım da duruyordu... O kadar güzel görünüyordu ki Bir an ne yapacağımı şaşırdım... Tekra baştan aşağı Aslıyı baktım ve şaşkınlığını zar zor üzerimden atıp sandelyemi geriye ittim ve ayağa kalktım...

Hemen Aslıya doğru eğildim ve kollarımı beline dolayıp kendime çektim... Önce bahar kokusu çektim ruhumu doyurdum daha sonra yanağını hafifçe öptüm ve kulağına doğru sözcükleri fısıltı gibi söyledim " o kadar güzel olmuşsun ki aklımı başımdan aldın" dedim...

Aslı mahcup bir şekilde tebessüm etmiş ve yanakları gene kızarmaya başlamıştı... Ama ben onu utanması için değil kalbimden geçenleri bilmesini istediğim için söylemiştim...

Deniz'e de elimi uzatıp selamlaştıktan sonra Aslı hemen yanıma geçmiş Deniz de Atalay'ın yanındaki boş sandalyeye oturmuştu... Gözlerimi bir an olsun Aslının üzerinden alamıyordum... O kadar saf, masum ve bir o kadar da seksi olmayı nasıl başarıyordu bilemiyorum... Ama bildiğim tek şey şu an Aslıya bakmaya doyamıyordum...

Garson elinde menülerle masaya geldi ve menüyü bırakıp gitti... Bizde menülerden seçimlerimizi yaptıktan sonra tekrar garsonu çağırdık ve siparişlerimizi verdikten sonra sohbet etmeye başladık...

Tabi Atalay gene yapmıştı yapacağını aslında benim hoşuma gitsede Aslının utanmasına sebep olmuştu...

Atalay: Ee yenge nasılsın? Görüşmeyeli...

Aslı kıpkırmızı bir suratla öylece kalakaldı... Tabi Atalay dan böyle bir söz beklemediği açıktı... Ben de onun daha fazla utanmasına gönlüm razı olmadığı için Atalay'a uyarıcı bir ses tonuyla "Atalay" dedim...

Tabi bizimki beni gene dinlemedi...

Atalay: Ne var abi? bir şey demedim ya sonuçta yengemiz değil mi? Dedi ve göz kırpıp arkasına yaslandı...

Atalay hep böyleydi aslında asla aklındakini dile dökmeden susmazdı...

Neyseki o sırada yemekler gelmiş ve konu dağılmıştı... Aslıya baktığımda gayet mutlu gözüküyordu... Onun mutluluğu beni de mutlu ediyordu...

Deniz e baktığımda o da gayet mutlu gözüküyordu...

Sen nasılsın? Deniz dedim...

Deniz bana bakıp tebessüm etti ve saol iyiyim Ömer sen nasılsın? Dedi...

Bende iyi olduğumu söyledikten sonra sohbetimize devam ettik...

Sonun da daha fazla dayanamayıp yavaşça elimi masanın altına uzatıp Aslının elini tuttum bir an ilkilsede bir şey demedi... Yüzüme baktı ve tuttuğum elimi sıkıp gözlerini mutlulukla açıp kapattı... Mutluluk bulaşıcı bir virüs gibiydi beni de ele geçiriyor yapmam dediğim, büyük konuştuğum şeyleri yaptırıyordu...

O an Aslının ela gözlerinden bana geçen bir sürü duygu vardı...

Masumiyet, aşk, huzur, mutluluk kısacası her şey...