ASLI anne ve babasını kaybettikten sonra arkadaşı Deniz ile hayata tutunmaya çalışan. Çalışkan, hırlıslı bir o kadar da naif ve güzel bir kız.
ÖMER heybetiyle göz dolduran yakışıklı ve bir o kadarda sert buz gibi soğuk bir adam...
Babasının emekl...
Sabah gözlerimi omuzuma, boynuma konulan öpücüklerle açmıştım. O kadar mutlu ve tam hissediyordum ki kendimi..
Tabi akşam yaşadıklarım aklıma gelince utancımdan Ömerin yüzüne nasıl bakacağımıda bilemiyorumdum orası ayrı. Allahım dün akşam ben neler yapmıştım. İnlememek için kendimi zor tutmuş dudaklarımı sıkıca kapatmıştım.
Gece Ömerin beni kaldırıp yıkaması ve üzerime kendi tişörtlerinden birini geçirmesini hayal meyal hatırlıyorum. Şimdi ise Ömerin vücudumda gezinen öpücükler ile birlikte vücudum Ömere tepki veriyor. Kanım kaynıyordu resmen.
Ömer " Uyandığını biliyorum bahar kokulum. O uğruna öldüğüm gözleri esirgeme benden" dedi buğulu bir ses tonuyla. Allahım anlamıştı işte. Ama yapacak bir şeyde yoktu. Yavaşça gözlerimi açıp Ömere baktım. Tek kolunun üzerine yükünü vermiş bir şekilde dibimde duruyordu. Yavaşça elini yanağıma getirip okşadı. Dokunuşla birlikte tüylerim diken diken olmuştu resmen. Daha sonra Ömer yüzüne kondurduğu sırıtma ile "Günaydın. Karıcım" dedi.
Şaşkınca yüzüne bakakalmıştım. Ömer ise halime gülüp "Neden bu kadar şaşırdın Aslım. Sen artık benim kadınımsın!"dedi ve dudaklarıma aşk dolu bir öpücük kondurdu. Kendimi anında ona karşılık verirken buldum.
Ömer öpüşünü derinleştirmiş kendini tutmadığını belli eden bir inlemeyle zorlukla benden ayrılmıştı. Nefes nefese birbirimize bakıyorduk. Ömer elini yüzüme tekrar getirmişti. " Ağrın var mı? Canım" dedi. Bu beni biraz utandırsada sadece başıma sağ sola sallayıp "Hayır" diye bildim.
Ömerin yüzündeki hayin sırıtmayla birlikte ona baktım. " O zaman kahvaltı öncesi ben tatlımı yiyeyim" dedi ve ben daha ne olduğunu anlamadan Ömer dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Bundan sonrası ise alev alev yanan iki tenin tekrar birleşmesiydi.
Ömerden zorlukla ayrılmıştım. Bir an bile beni kendinden ayırmıyor her an kendimi onun kollarında buluyordum. Artık açıktığımı söylemiş tabi birazda kızınca el mahkum beni bırakmıştı. Ömer banyo yaparken bende mutfağa indim ve evli bir çift olarak ilk kahvaltımızı hazırlamaya koyuldum. Her şeyin güzel olması için elimden geleni yapmış ortaya enfes bir kahvaltı masası çıkartmıştım.
Her şeyin tam olduğuna karar verdikten sonra Ömeri çağırmak için tam hareket etmiştim ki arkamdan belime dolanan kollarla. Korkuyla yerimde sıçramıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha sonra Ömerin sakinleştirici sesi kulaklarıma ilişti. "Şşş! Sakin ol bebeğim. Benim" dedi ve beni sıkıca sarıp kendisine çekti. Gözlerim kapalı onun dokunuşla mest olsamda artık isyan eden midemle Ömerden ayrıldım ve gülümseyip Ömerin elini tuttum. "Hadi bakalım. Koca bebek. Çaylarımız soğumasın artık" dedim.
Ömer sırıtıp yerine geçti ve oturdu. Bende yanındaki sandalyeye geçip oturdum. Neşe içinde Kahvaltımızı yapmaya başladık. Bazen ben onun ağzına bir şeyler veriyordum bazen de o benim. Biz birbirimizin karnını doyurduktan sonra geç kalmamak için masadan kalktık. Bugün balayı için Maldivlere gidecektik. Ömer bana masayı toplamakta yardımcı olduktan sonra. Odaya çıkıp üzerimizi değiştirdik. Şimdiden içim içime sığmıyordu. Maldivleri hep merak etmiştim. Tatil için gitmeyi çok istemiştim ama bir türlü nasip olmamıştı. Meğersem nasibim sevdiğim adam ile gitmekmiş.
