ASLI TUTULMASI (TAMAMLANDI)

22.BÖLÜM

Biraz daha oturduktan sonra hep birlikte ayağa kalkıp restorandan çıkıp arabalara geçtik... Ben Ömer ile giderken Deniz Atalay ile birlikte gitmeyi tercih etmişti... Arka arkaya gideceğimiz yere doğru yola çıktık..

...

ASLI

Araba gideceğimiz mekana doğru ilerlerken bende akıp giden yolu izliyordum... Her şey o kadar güzel gidiyordu ki bu mutluluğumun ve huzurumun bozulmasından korkuyordum...

Kendimi daha fazla olumsuz düşüncelere itmek istemedim ve hemen kötü düşünceleri  kafamdan def edip  Ömer'e  döndüm... Ömer konsantre olmuş bir şekilde  arabayı sürüyordu...

Yavaşça elimi vitesteki eline koydum... Ömer bir an irkilse de bana dönüp elini tuttuğum elimi kaldırıp dudaklarını bastırdı... Bu küçücük dokunuşta bile şefkat vardı... Ellerimizi hiç ayırmadan mekana kadar öylece yola devam ettik...

Kısa süre sonra mekana geldik... Arabadan inip tekrar Ömer in elini tuttum ve mekandan içeriye giriş yaptık... Mekan oldukça şık döşenmiş... İnsanların rahatlığı her şey göz önüne alınarak dekore edilmişti... Atalay mekan seçimiyle benden tam puan almıştı... Yavaşça bize ayrılan locaya doğru ilerledik ve yerlerimiz geçip oturduk...

Atalay: Ee nasıl buldunuz mekanı beğendiniz mi? Diye sordu...

Ben ve  deniz hevesle başımızı sallamış beğendiğimizi söylemiş, Ömer ise sadece kafasını sallayıp beğendiğini belirtmişti... O sırada garson gelip içecek siparişimizi almıştı...

Deniz ve ben hafif bir şeyler sipariş ederken Ömer ve Atalay viski söylemişlerdi... Etrafımıza baktığım da herkes kendini müziğin ritmine  kaptırmış dans ederken ben ve Deniz ise oturduğumuz yerden hareket ederek müziğe eşlik ediyorduk...

Deniz oturmaya daha fazla dayanamamış ayağa kalkmıştı...

Deniz: ''Hadi Aslı oturmaya gelmedik buraya'' dedi 

 Ben daha bir cevap veremeden elimden tutup piste götürdü...

İlk başlarda Ömer in beni izlemesi yüzünden rahat hareket edemesem de daha fazla dayanamamış, müziğin ritmine kendimi bırakmıştım... Öyle bir bırakmıştım ki kalçalarımı bir sağ bir sola adete bir yılan gibi kıvırıp sallıyordum... Bir an masaya doğru baktığımda Ömer ile göz göze geldik...
Pür dikkat beni izliyor bir yandan da içkisini yudumluyordu... Aramızdaki mesafeye rağmen  O kadar yoğun bir şekilde bana bakıyordu ki bir an ne yapacağımı bilemedim ve utanarak hemen yönümü Denize çevirip kaldığım yerden dans etmeye  devam ettim...

Ne kadar süre dans ettik bilmiyordum ama yorgunlukla kendimizi koltuklara zor attık...

Deniz: ''O kadar çok yoruldum ki uzun zamandır böyle yerlere gelmiyordum hamlamışım'' dedi...

Bende al benden de o kadar çok yoruldum diye bildim...

Ömer beni hemen güçlü kollarının arasına çekmiş başımı ait olduğum yere göğüsüne yaslamıştı... Sanki yorgunluğumu almak ister gibi sıkıca sarıp sarmalamış, saçlarımı koklayarak öpmüştü... Ömer'in dokunuşları sanki yorgunluğumu yok etmişti...

Atalaya baktığımda dalgın bir şekilde içkisini yudumluyor sohbetimize dahil olmuyordu... Denizle birbirimize baktığımızda ikimizde ne olduğunu anlayamamıştık... Ne olduğunu merak etsem de üzerinde fazla durmamış tekrar sohbetimize devam etmiştik...

İlerleyen zaman da Atalay biraz da olsa kendine gelmiş sohbete dahil olmuştu... Atalay o kadar komik birisi ki biraz önceki karamsar ruh halinden çıkmış neşeli haline geri bürünmüştü... Hangisi doğru Atalay insan karar veremiyordu... Ya da her insan gibi yaralarının görünmesini istemiyor kendi yaralarını kendi sarmaya çalışıyordu... Düşüncelerime ara verip tekrar sohbete devam ettim... Biz sohbete devam ederken mekanda çalan hareketli müzik bitmiş yerini slow bir parçaya bırakmıştı... O sırada Ömer aniden yerinden kalkıp elini bana uzattı... Bir an şaşırsam da onu bekletmeden elini tutup ayağa kalktım...