47.BÖLÜM

3.5K 161 11
                                    

Keyifli okumalar

Aslıyı daha çok kendime çekip "İyi ki iyi ki bahar kokulum....

Ömer

Aslıyla nişanımızın üstünden 20 gün geçmişti. Zaman o kadar hızlı ilerliyordu ki  yetişmek ise imkansız. Geçen bu zamanda her şey çok güzel ilerliyordu. Aslıyla daha fazla vakit geçiriyorduk. Daha öncede öyleydi ama Aslı hep biri görücek diye diken üstünde hareket edip çekingen bir şekilde  bana yaklaşırdı. Ama şimdi aslı daha rahat hareket ediyor kim ne der? diye düşünmüyordu. Bu da benim işime geliyordu açıkcası.

Bazen düşünüyorum da hayat gerçekten de çok garip. Asla yapmam dediğim şeyleri gün geliyor önüme çıkarıyordu. Aşka, sevgiye inanmayan ben şimdi birine deli gibi aşıktım. Hele de evlenmek. Evlenmek benim için asla olmayacak bir şeydi. Düşünemiyordum bile. Ama şimdi. Bu duyguları bana yaşatan, önünde diz çöküren bir insan vardı. Aslım.!! O olmasa zaten böyle bir şeyi asla  düşünemezdim bile.

Ofisteki işleri nişan hazırlıkları yüzünden boşlamak zorunda kalmıştım. O yüzden günlerdir biriken işlerle ugraşıyordum. Telefona uzanıp Zeynep'i aradım. Bir kaç çalıştan sonra telefon açılmıştı. Zeynep e kahve getirmesini söyleyip telefonu kapatmış, işlerime geri dönüp çalışmaya başlamıştım.

Çalan kapıyla birlikte "Gel" dedim. Başımı kaldırmadan "Zeynep masanın üstüne koyabilirsin kahveyi. Sağ ol" dedim. Bir süre tepki gelmeyince kaşlarımı çatıp başımı kaldırdım. Aslı elinde kahvem yüzündeki mınzır yüz ifadesiyle bana bakıyordu.

Aslı" Bende beni ne zaman fark edeceksin diye bekliyorum. Malum diyip dosyaları gösterdi işlere öyle bir dalmışsınki beni  görmüyorsun" dedi.

Koltuğumdan kalkıp Aslının yanına ilerledim. Yanına gelince elindeki kahvemi alıp masanın üzerine bıraktım. Daha sonra Aslıya dönüp elimi beline attım ve kendime çektim.

"Ne demiştiniz Aslı hanım. Sizi fark edememişim öyle mi?" dedim sırıtıp.

Aslı yakınlığımızdan dolayı biraz heyecanlansada belli etmemeye çalışıp cevap verdi. "Ta-tabi. Geldiğimi anlamadın bile. Hani ben gelmeden sen benim geldiğimi kokumdan anlardın ne oldu? Ömer bey nişanlanınca koku falan unutuldu bakıyorum da" diyip kollarını gögüsüne altında birleştirip trip atarak kafasını sağa çevirdi. Bu hali o kadar sevimliydiki.

Dayanamayıp masanın ucuna oturup Aslıyı iyice kendime çektim. Burnumu boynuna gömüp derince soludum kokusunu içime. Yüzümü boynundan çekmeden konuşmaya başladım. Ben konuştukça dudaklarım Aslının tenine değiyordu.

"Ben bu koku olmadan yaşayamam. Sanki bilmiyormuş gibi konuşuyorsun Aslım. Sen benim bu dünyadaki tek vazgeçilmezimsin. Kokunsa pusulam. Yavaşça dudaklarımı çekip Aslıya baktım ve göz kırptım.

Aslı mest olmuş gözlerle bakıp kıkırdadı. "Dua et sana kıyamıyorum yoksa bu sözlerde seni kurtarmazdı. Yufka yürekliyim ne yapayım" dedi omuz silkip.

Aslıya sıkıca sarıldım. Daha sonra elini tutup ilerledim ve  İkili koltuğa geçip oturttum bende yanına oturdum. Aslıyı gögüsüme çekip saçlarını sevdim, kokladım. Bir süre daha  Aslıyla sohbet ettikten sonra Aslı işleri olduğunu söylemiş gitmişti. Bende Aslı gidince masama geçmiş kalan işlerime geri dönmüştüm.

Dosyalar, telefon görüşmeleri derken yoğun bir günü tamamlamıştım. Kısa sürede eşyalarımı toparladıktan sonra odadan çıkmıştım. Zeynep e  selam verip Asansörlere doğru ilerledim ve  düğmeye basıp bekledim. Açılan kapıyla birlikte içeri girip Aslının katını tuşladım. Artık rahatça Aslının yanına gidip, gelebiliyordum. Asansör kata gelince indim ve Aslının odasına doğru ilerledim. Bir kaç kişi beni görünce selam verip yanımdan geçmişlerdi. Etrafa baktığımda herkes çıkmıştı. Tabi Aslı hariç. Aslı önce bilgisayara pür dikkat  bakıyor daha sonra elindeki deftere not alıyordu. Bu yüzden Benim geldiğimi fark edememişti. Kendimi belli etmek adına hafifçe öksürüp "Aslı hanım sabah bana trip atıyordunuz beni fark etmedin diye. Şimdide sen beni fark etmiyorsun. Bende sana küssem mi? Acaba" dedim tek kaşımı kaldırıp.

ASLI TUTULMASI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin