1:: ★ "cherry girl?"

51 2 0
                                    

"powder pink swing" 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"powder pink swing" 🌸

Genç kız oturduğu toz pembe salıncakta parkta koşturarak oyun oynayan çocukları seyrediyordu. Yüzünde istemsizce küçük bir tebessüm vardı, bütün çocukların mutlu olması onu da mutlu ediyordu. Her çocuk genç kız için değerli idi. Yüzlerindeki minik gülümseme için nelerini vermezdi.

Esen rüzgâr ile vücudu titredi genç kızın. Üzerindeki açık mavi rengindeki ceketi omuzlarından aşağı düştüğünü fark ettiğinde derin bir iç çekerek düzeltti. Daha sonra giydiği mini beyaz elbisesine küfür etti. Üşüdüğü için eve erken gitmek zorunda kalacak, babasının sinir edici sesini çekecekti.

Genç kız, yavaşça oturduğu toz pembe salıncaktan kalktı. Sonbahar ayında oldukları için ağaçlar çıplak kalmıştı, elinde olsa onları da ısıtmak isterdi. Ayaklarını yere sürte sürte evine varmaya çalıştı, erken gitmek istemiyordu o yüzden yavaş yürüyüyordu bir yandan.

Mavi gözleri ile etrafına bakınırken gördüğü beyaz tüylü yumak ile gözlerini irice açtı. Büyük olan gözleri daha da büyüdüğü için mavi gözleri daha çok dikkat çekmişti.

Hızlıca beyaz kedinin yanına doğru koşmaya başladığında, beyaz kedi de genç kızın kendisine doğru koştuğunu fark etmiş olacak ki hızlıca koşmaya başlamıştı. Genç kız usanmadan beyaz kedinin peşinden hızlıca koşuyordu. Bir süre sonra beyaz kedi bir arabanın altına girdiğinde, genç kız sinirle kaşlarını çatmıştı.

Kendi kendine kediye kızarken evinin önüne geldiğini yeni fark etmişti. Çatık kaşlarını hızlıca düzelterek yüzünü astı. Cebindeki telefonunu çıkartıp saate baktığında babasının eve geldiğini fark etmişti. Kaçışı olmadığını fark ettiğinde dudaklarını büzerek evine doğru ilerlemeye başlamıştı.

Kısa bir süre sonra evine vardığında açık mavi ceketinin cebinden lila rengindeki ayıcıklı anahtarlarını çıkartarak kapısını açtı. İçeri girdiğinde babasının her zaman ki gibi jazz şarkılarından birisini açmış dinliyor olduğunu gördü.

Babası kapının sesini duyduğunda güzel kızının eve geldiğini anlamıştı. Yüzünde küçük bir tebessüm oluştuğunda annesi gibi yasemin kokusu burnuna geldiğinde duygulandığını hissetti. Her defasında bunun olmasından sıkılmıştı.

"Baba, ben geldim."

Genç kızın ince sesi ama bir o kadar da melodik sesini duyduğunda yaşlı adam gülümsemişti. Bir kız ancak bu kadar annesine benzeyebilir diye düşündü. Tıpkı annesi gibi narin bir sesi vardı kızın da, dokunsalar kırılacak gibi.

"Hoş geldin."

Dedi soğukça babası, genç kız buna alışmıştı. Sorun etmeden asık yüzü ile babasına bakmaya devam etti.

"Aç mısın baba? Bir şeyler ayarlayabilirim."

Kız her ne kadar babasının ona bu denli soğuk olmasına alışsa da yemeklerini sevdiğini biliyordu. Babası ile ilgili tek keyifli olarak yaptığı şey, ona yemek yapmaktı. Gerçekten kız annesine çok benziyordu ve yaşlı adam bunu düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu.

Yaşlı adam soğukça kafasını iki yana salladı, genç kız burukça gülümsedi. Böyle bir cevap alacağını tahmin etmişti ama bir kız çocuğu olarak babasına oldukça değer veriyordu, bu yüzden sormak istemişti.

Genç kız kafasını sallayarak babasına doğru konuştu.

"Peki, resim çizmem gerek. Odamdayım."

Yaşlı adamın bir şey demeyeceğini biliyordu fakat her zaman ümitle on saniye orada durup 'cevap verir mi acaba?' diyerek bekliyordu. Cevap vermediğin de nefesini bıkkınca verdi genç kız, daha sonra hızlı adımlar ile gri ve beyaz renginin hâkim olduğu odasına girdi. Kapıyı da kilitleyerek üzerindeki kalın olmayan ama üşütmeyen açık mavi ceketini çıkartarak yere fırlattı.

Normalde dağınık değildi ama morali bozuk olduğu zaman hep pasaklı bir kıza benziyordu. Tabiî sonra morali düzeldiğin de toplamak için ayrı bir zamanını harcıyordu. Beyaz ip askılı mini elbisesi ile kaldığında cam kenarındaki büyük çalışma masasına doğru ilerledi. Çizimlerini her zaman ki gibi incelerken bir yandan da düşünüyordu, babası ona karşı neden bu kadar soğuktu ki? Hiç bir zaman anne veya baba sevgisi almamıştı genç kız. Annesi ona doğum yaparken ölmüştü, babası da ona hep kendini bildi bileli soğuktu. Ne derse desin 'babam bana hep soğuk davranacak' dedi kendi kendine. Tanıyordu artık, kim babasını tanımazdı ki?

Kafasını iki yana sallayarak çizdiği portrelerine döndü. İçindeki en anlamlı resmine bakarken burukça gülümsedi.

El ele tutuşmaya çalışan iki genç vardı, birbirlerine aşık oldukları ışıltılı olan gözlerinden belli oluyordu. Yani elinden geldiğince çabalamıştı öyle bir izlenim vermek için.

Hafifçe sırıttı 'en azından bir huyum babama çekmiş' diye geçirdi içinden. Babası da çok güzel resim yapardı, genç kızın babasından kaptığı belliydi bu yeteneği.

Yüzünü buruşturarak boş bir kağıt ve kurşun kalemini eline alarak çizim yapmaya başladı. Her canı sıkkın olduğundaki gibi 'her günüm sıkıcı geçiyor ne yazık ki' dedi içinden. Bu yüzden oldukça tamamlanmış resimleri vardı.

Bugün yine geç yatacağı belliydi, buruk bir tebessüm ederek hayalindeki annesinin portresini çizmeye başladı genç kız.

Tabiî, göz yaşlarını da silmeyi unutmayarak.

---------------------------

Evet, yeni ve ilk kitabım! Çok çok heyecanlıyım bu kitap için. Aklımda çok farklı düşünceler geçiyor. Şimdilik ilk bölüm ama tanıtım gibi düşünebilirsiniz

Kitabımızdaki kızın karakteri daha çok küçük bir çocuk gibi ama gerektiği yerde de olgunluk gösteren birisi. Şimdilik aklımdaki kız böyle.

Yoongi'yi bir kaç bölüm sonra bölümlere almayı planlıyorum, bu yüzden ilk bölümlerde sıkılabilirsiniz.

Bu arada, yeni katıldığım için arkadaş edinmek çok isterim. Yazmak isteyen olursa istekle cevap vereceğime emin olabilirsiniz canlarım!

Güzel kızımızı daha iyi hayal edebilmeniz için fotoğrafını aşağıya anime olarak bırakıyorum.

Öptüm sizi! 💋

Öptüm sizi! 💋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
kiraz çiçeği ❀ yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin