4.BÖLÜM
"KALARATLİ"Sessizliğin hüküm sürdüğü odada duyulan tek şey soluklarımdı. Karanlığın içinde yankılanan hiçbir şey yoktu. Zihnimi ve rüyalarımı saran korkularım hâlâ hükmünü sürmeye devam ediyordu. Bilinçaltımın bir oyunu olduğunu kendimi ikna etmek istiyordum, fakat elimde ki yara izinden yaşananların gerçekliği yüzüme çarpıyordu.
En son uçurumdan atladığımızı hatırlıyordum ve gerisi yoktu. Zihnimi kurcalayan şeylerden uzak kaldıkça yeni bir gizem daha ekleniyordu. Özellikle zindan karası gözleri bir an olsun aklımdan çıkmamasına sinirlerim daha çok bozuluyordu. Göz kapaklarımı yumdum. Tüm bedenimi korkudan titretecek kadar soğuk bakışlarını ve siyahın en koyu tonu olan saçlarını aklıma getirmek istemiyordum.
"Bunlar sadece senin gördüğüm kabuslar Miray," dedim kendimi ikna etmek istercesine. "Geçmişimde yaşadıklarım yüzünden bilinçaltımı tetikliyordu.
Birbirine kenetlediğim ellerimi çekip avucumun içinde ki yaraya baktım.
"Elimi kesen sadece aptal bir cam parçasıydı."
"Gerçekten öyle mi," dedi karanlığın içinde yankılanan ses.
Sesini duyduğumda irkilerek yerimden sıçradım. Yumduğum gözlerimi açarak çarşafı daha sıkı kavradım. Uyandığımdan itibaren yanımda kimse yoktu. Lamba kapının yanında durduğundan oraya doğru gitmeye korkuyordum.
"Git başımdan," dedim sertçe.
Sesim titremesin diye büyük çaba göstermiştim. "Benden uzak dur."
"Bunları geçtik diye düşünmüştüm," dedi bıkkın bir sesle.
"Benimle dalga geçmeyi kes!"
"Hayır gayet ciddiyim," dedi umursamaz bir sesle.
"Kendimi aptal gibi hissediyorum."
Söylediklerime yanıt gelmeyince sıcak nefesini boynuma doğru üfledi. "Çok güzel kokuyorsun."
Yakınımda olduğunu hissettiğimden yatağın diğer kısmına doğru kaydım. Çarşafı daha sıkı kavrayarak dizlerimi de kendime doğru çektim.
"Sana söylediğim iltifatlardan utanman beni şaşırttı. Normal de seninle yatakta olduğumuz zamanlarda utanmaktan çok uzak bir kadındır."
Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Kurduğu cümleyi idrak etmem bir iki dakikamı almıştı. Kızaran yanaklarımı aldırmadan sırtımda ki yastığı alarak etrafa savurdum.
"Edepsiz ve terbiyesiz bir adamsın."
İşittiğim kahkaha sesiyle elimde ki yastık yatağa düştü. Gülmeye devam ederken odanın kapısı açıldı. Odanın içi aydınlandığında Eylem uykulu gözlerle yanıma geldi.
"Kafayı sıyırdığından emin değildim, fakat çıkardığın seslerden sonra Berfin'e hak vermeye başladım. "
Kaşlarını çatmış bakmaya devam ediyordu.
"Delirdin mi?"
Gözlerimi devirip yastığı eski yerine koydum. Gülme sesleri kesilince odak noktam Eylem oldu. Gözlerini ovuşturarak yanıma oturdu.
"Bizi korkuttun," dedi çatallaşmış sesiyle. "Doktor stres altında olduğundan bünyen zayıflayınca bayılmalarının arttığını söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI CEHENNEMİ
Fantasía"Geceleri geleceğim sana," diye devam etti konuşmaya. "Geceleri seveceğim seni. Beni asla göremeyeceksin." Saçlarında hissettiği hareketlilik yüzünden gözlerini yumdu. "Bu sadece bir rüya..." "Rüya değil Hel. Artık zamanı geldi. Beni azad etmen gere...