14. "BÖLÜM"
"POSEIDON"''Siz bizim bu karanlıktan kurtulmamızı sağlayan umudumuzsunuz.''
Deniz kızlarının aynı anda söylediği sözlerden sonra dalgaların arasında kaybolmaya başladılar. Okyanusun dalgaları şiddetli bir şekilde artmaya başladı. Korkuyla etrafıma baktım, fakat kıyı yoktu. Ne yapacağımı bilmediğimden Klantus ve Amanda'ya seslendim.
Arkamı dönüp dalgaların sırtıma çarpıp beni ilerletmesine izin verdim. Yüzüme çarpan sulardan kurtulsam bile dalgalar işimi zorlaştırıyordu.
''Klantus,'' dedim dalgaların suratıma çarpmasından dolayı kelimelerimi yutmak zorunda kaldım. ''Bana y...''
İki yönden de dalgalar etrafımı sarmaya başladı. Girdap oluştuğunda kararan hava ile birlikte şimşekler çakmaya, suyun içinden yukarı fırlayan balıklarla birlikte bedenim girdaba doğru çekiliyordu. Gözlerimi sıkıca yumup çığlık atarak Amanda'ya bana yardımcı olması için bir kez daha çağırdım.
''Bana yardım et, Amanda.''
Şimşekler şiddetini artırdığında öleceğimi düşünüyordum, fakat girdabın arasında yüzen deniz kızlarını görmemle biraz da olsa rahatlamıştım. Suyun arasından bana doğru uzatılan ellerin arasından melodik sesleri kulaklarımda çınladı.
''Korkmanıza gerek yok. Sizi kardeşinizin yanına götürüyoruz.''
Tedirgin bir şekilde bedenimi girdabın içinde uzatılan ellere teslim ettim. Kulaklarımda çınlayan suyun sesi ve şimşeklerin çıkardığı ürkütücü seslerin azalmasıyla yumduğum gözlerimi açtığımda okyanusun derinliklerine doğru sürükleniyordum.
Kırmızı bir ışık karanlığı aydınlattığı zaman deniz kızları kolumdan tuttu. Onların ne yaptığını çözmeye çalışırken içlerinden biri elinde tuttuğu mızrağı havaya kaldırıp döndürdüğünde sallanmaya başladım. Korkuyla beni tutan deniz kızının koluna yapıştım. Kırmızı ışığı takip eden binlerce, belki de yüzlerce balık ışığı takip ederken ayaklarım toprak zeminle buluştu. Suyun altında rahat bir şekilde nefes alışımı bile sorgulayamayacak kadar şaşkınlık içerisindeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI CEHENNEMİ
Fantastik"Geceleri geleceğim sana," diye devam etti konuşmaya. "Geceleri seveceğim seni. Beni asla göremeyeceksin." Saçlarında hissettiği hareketlilik yüzünden gözlerini yumdu. "Bu sadece bir rüya..." "Rüya değil Hel. Artık zamanı geldi. Beni azad etmen gere...