13. ''LİLY''

5.4K 371 93
                                    

13. BÖLÜM
        "LİLY"

"Biz birbirimizi tamamlayan cennet ve cehennem olacağız Kuday.''

Sırtımı okşayan elleri kısa süreliğine duraksayıp sözlerimde ciddi olup olmadığımı anlamak için yüzümü inceledi. Kara gözleri kısıldı ve dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

''Bu sözleri söyledikten sonra benden gidemeyeceğini biliyorsun değil mi?''

Başımı usulca sallayıp çıplak göğsüne başımı yasladım.

''Bundan sonra kaçmak yok Kuday.''

Bacaklarımı bacaklarının arasına alıp bedenimi ters çevirdi. Başım göğsünde dururken saçlarıma sayısız öpücükler bıraktı.

''Sinirlerime hakim olamama sebebimi biliyorsun Hel,'' dedi sakin bir sesle. ''Bazen beni unuttuğunu kabullenemiyor, hıncımı senden çıkarıyorum. Arkadaşlarını, aileni senden ayıracak kadar kalpsiz biri değilim. Sadece seni kaybetmeden önce benden başka kimseye güvenmez, sevmezdin.''

İçtenlikle söylediği sözlerden sonra çenemi göğsüne yaslayıp gözlerinin içine baktım. Birini severken kaybetmenin nasıl bir his olduğunu bildiğimden ona kızmamam gerektiğini biliyordum. Bu yüzden onunda bu konuyu unutmasını istedim.

''Eskiden nasıl biriydim?''

Konuyu farklı bir yöne çekip bir daha açmamak üzere kapattığımı anlamıştı. Suratında gördüğüm arsız gülümsemeyle bel altından vuracağını anlamıştım. Belimde duran elleri elbisemin açıkta bıraktığı bacaklarıma doğru ilerledi. Kasılan vücudumu ona biraz daha yasladığımda gözlerini sıkıca yumup açtı. Zindan karası gözlerini gözlerimden ayırmadan soluklarımı kesecek yavaşlıkta bacaklarımı okşadı.

''Seni ilk gördüğüm zaman,'' dedi dudaklarını yanağıma sürterken. ''Benim için yaratıldığını anlamıştım.''

Ellerini bacaklarımdan çekip bedenimi altına aldı. Ellerim çıplak göğsüne yasladığımda bir bacağımı büküp bacağımın arasına yerleşti. Alnını alnıma yasladığında kara saçlarının perçemleri alnıma ve kirpiklerime değiyordu. Koyulaşmış zindan karası gözleri beni esir alırken yüzümüz birbirine oldukça yakınlaşmıştı. Sıcak nefesi tenimi yakarken elleri rahat durmayıp belimi ve çıplak bacağımı okşuyordu.

''Tutkulu bir kadındın,'' dedi boğuk bir sesle. ''Fazlasıyla tutkulu.''

Dudağımın kenarını okşadığında gülümsedim. "Geceye aşık bir kadındın. Bu yüzden geceye aşkla bakmanı yasaklamak istediğim anlar fazlasıyla oldu Ruzenin."

Gülümsemem daha çok belirginleşti. Parmaklarım gözlerine yaklaştı. Canını yakmadan gözlerinin çevresini okşadım. Bir süre öylece yüzümü izledi. Benim yaptığımın tersine yüzünü boynuma gömdü.

"Kokun bana ait."

Kelimeler dudaklarından o kadar farklı dökülmüştü ki tüylerim diken diken olmuştu. Kokumu içine çekip öptüğü zaman vücudum titremeye başlamıştı. Dudakları çeneme doğru yol aldı. Ay ışığından arındırdığı güzel yüzünü yüzüme çevirdi. Şol cennetin ırmakları gibi saçtı ışığını soluk ruhsuz suratıma. Cennet bağının gülleri gibi koklamaya devam etti tenimi.

Derin bir nefes alıp boğuk bir sesle fısıldadı. "Dudaklarının tadı çok güzel.''

Belimden tutup kendine daha çok çekti. Alnını alnıma yaslayıp saçlarımı okşamaya başladı. Dudakları dudaklarıma yaklaşmaya devam ediyordu. Sıcak nefesi yüzümü okşadığında gözlerimi yumdum. Dudaklarıma sert bir şekilde temas eden sıcak dudaklarla tırnaklarımı göğsüne sapladım. Tenime değen elleri vücudumu etkisi altına almıştı. Her yerim zangır zangır titrerken boşta kalan ellerim saçlarını bulmuştu. Dudaklarımı hareket ettirdiğimde belimdeki ellerini sıkılaştı. Dudaklarını bir an olsun dudaklarımdan ayırmamıştı. Alt dudağımı dişlerinin arasına aldığında ensesinde bulunan ellerimi sıkılaştırdım.

YERALTI CEHENNEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin