adx florence - nomin

winner

"Balinayı her seferinde tek ısırık alarak parçalarsın,
bir balinaya hiçbir zaman topyekün saldıramazsın."

 

Culiacan, Sinaloa'nın en verimli topraklarına sahip biricik kalesidir...
Ayrıca diğer kartellere Sinalaodaki her yerden daha uzak olması sebebiyle uzun yıllardır merkez üssü olarak kullanılmaktadır.
Culiacan'a patrondan habersiz kimse giremez, güvenlidir, düşmandan arındırılmış temiz bölgedir.
Bir kartel liderinin bölgesine onun haberi veya izni olmadan girmenin, bir adamın evine baskın yaparak girmekten hiçbir farkı yoktur.
Bu yüzdendir ki büyük karteller kendi aralarında savaştıkları zaman sürekli birbirlerinin bölgelerine sızmaya çalışırlar, çünkü herkes halkın bu sızıntının ardından ne düşüneceğini tahmin edebilir,
"Daha bölgesini bile koruyamayan, beceriksiz bir liderimiz var."
Olay bundan ibarettir, prestij.

Prestij, yönetimin en önemli koşuludur.
Şansa bakın ki Jeno'nun prestiji daha önce hiç bu kadar sarsılmaz olmamıştı, genç adam etrafındaki tüm adamlarını bir araya topluyor, yeni anlaşmalar yapıyor ve daha da iyisi hükümeti arkasına alıyordu. Bütün Meksika onun yeni büyük patron olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini konuşurken düşmanları Jeno'nun tahtını sarsmanın farklı yollarını arıyorlardı. Her zamanki gibi Los Zetas en acımasız ve zeki düşmandı, bunun en büyük ispatı ise sabah okula gitmek için çıktığı eve bir daha dönmeyen ve telefonuna ulaşılamayan Jaehyun'du.
Büyük patron'un oğlu Jaehyun,
Jeno'ya emanet edilmiş olan Jaehyun...

Lee Jeno onu her yerde aratmış olmasına rağmen en ufak bir iz dahi bulamamıştı üstelik genç adam daha burnunun dibinden kaçırılan Jaehyun'un şokunu atlatamadan ağır bir darbe daha almıştı çünkü kısa süre sonra sağ kolu Yangyang odasına girerek kara haberi verdi, Los Zetas Culiacan'a girmişti. Merkezdeki tarihi kilisenin önüne devasa bir pankart asmış ve çevredeki mağazalara ateş açıp geldikleri gibi geri gitmişlerdi.
Pankarta kırmızı ve siyah sprey boyalarla yazılmış mesaj net ve kısaydı,
"Saklanmayı bırak, evini koru Jeno!
El Uno."

Tahmin etmesi hiç de zor olmayan bir şekilde Jeno çılgına dönmüş, polis tarafından aranıyor olmasına rağmen pankartı indirmek için tarihi kilisenin önüne bizzat gitmişti. Eve döndüğünde geniş salonunda voltalar atarken Los Zetas'ın güvenli evlerini bir bir basarak Jaehyun'u arayan adamlarından haber bekliyordu.
Güzel sevgilisi Renjun kucağındaki minik Kang-dae'nin eline yere düşürdüğü legoyu tutuştururken ürkek bir şekilde sordu,
"Onu öldürmüşler midir?"

Jeno ellerini arka bahçesindeki havuza bakan geniş pencerenin pervazına yaslayıp sakin kalmaya çalışarak cevapladı,
"O kadarına cesaret edemez."

"Ama Culiacan'a girdiler-"

Jeno sakinleşebilmek adına gözlerini yavaşça kapatmıştı,
"Odaya git Renjun, Kang-dae'yi de götür. Birkaç gün evden ayrılmayın ve bana söylemeden hiçbir yere çıkmayın. İşler biraz karışabilir."