İyi akşamlar, bol yorum yaparsanız çok mutlu oluruz💛
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
"Yani, onun senin penisini kaldırdığını mı düşünüyorsun?" diye sordu Kai oyun kasetlerini yerleştirirken.
Taehyung ise hardal sarısı yatak örtüsünde yuvarlanıp ayaklarını duvara yasladı ve kafasını yataktan aşağı sarkıtarak kaşlarını çattı.
"Hayır, sadece, çok çekici biri. Fiziği, ses tonu, uzun bacakları ve o kaslı baldırları.." Kai'nin alaylı kıkırtılarını duyunca dudakları yukarı kıvrıldı.
"Ondan hoşlanıyor gibisin." kumral saçlarını yana atarken yatakta gülen arkadaşına bakış attı. "Gay misin yoksa?"
Taehyung yatakta tekrar döndü ve dudaklarını büzerek "Bilmiyorum, daha önce kimse ile yakınlaşmadım ki. Nereden bilebilirim?" dediğinde Kai elindeki oyun konsolunu uzatmış, böylece esmer, arkadaşının yanındaki yerini almıştı.
"Bir kız ile yat. Eğer tahrik olursan düzsündür. Ya da biseksüel." diye fikrini sunduğunda Taehyung bunun ne kadar gerekli olduğundan emin değildi. İkili oyun oynamaya başlarlarken Kai'nin annesi buzlu limonataları ve ıslak brownieleri ikilinin önüne koymuş, Taehyung'un saçlarını karıştırıp odadan çıkmıştı.
"Eğer ona aşık olursam ne olacak?" diye sorduğunda Kai omuz silkmişti. "Sonuçta bu aşk, elinde olan bir şey değil ama yine de ablanın sevgilisi. Kötü hissetmez misin?" Taehyung bunu daha önce düşünmemişti. Yani, ona göre aşk çok güçlü bir duyguydu ve Jungkook'a duyduğu şeyin sadece hayranlık ve beğeni olduğunu düşünüyordu. Şimdilik.
"Ablam ve onu yakınken hiç görmedim. Yani, sevgililer sonuçta ama hiç öpüşmüyorlar ya da Jungkook ablamın odasına girmiyor. Gizli gizli oynaşmıyorlar da." Eğer kendi sevgilisi olsaydı Taehyung onu hiç rahat bırakmazdı. Sürekli öper ya da dokunurdu. Kesinlikle. Kendi eliyle bile fazlaca haşır neşirken bir sevgilisi olduğunu düşünemiyordu.
"Çünkü sevgililik böyle olmaz seni azgın. Öpüşmeden ya da dokunmadan da sevgili olabilirsin. Bu seni daha saygın ve seviyeli yapar." kendince konuştuğunda esmer umursamazca omuz silkmişti.
"Eğer on sekiz yaşında hormonları tavan bir erkeksen saygılı olmak ya da seviyeli olmak umrunda olmaz. Belki de bu yüzden bir sevgilim yok."
"Neden?"
"Çünkü bir sevgilim olsa onunla hangi delikte, nerede düzüşebileceğimi düşünürdüm saygınlığı ya da seviyeyi değil." Kai arkadaşının söylediklerine kahkaha atıp "Sen cidden azgınsın dostum." dedi.
Saatler sonra ikilinin oyun bitmişti. Kai'nin odası yukarıda olduğundan penceresine yakın yerdeki kuş yuvasından gelen ötüşmelerle karşı karşıya bağdaş kurmuşlar, sohbetlerinin sonlarına geliyorlardı.