İyi akşamlarr, birkaç sorun yüzünden bölüm geç geldi. Ama olsunnn
Umarım bolca yorum gelir :(💘 keyifli okumalar
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve dönüş yolunda rüzgar hızlanmış ve havayı kaplayan gri bulutlar beraberinde yağmuru da getirmişti.
Sırılsıklam olan kıyafetleri üzerine adeta yapışmış, spor ayakkabıları su dolmuştu. Hava soğuk değildi lakin tenine değen yağmur taneleri vücudunu ürpertiyordu.
İçtiği küçük şişedeki meyveli alkol ile uyuşmuş hissediyordu. Belki de alışkın olmadığından böyleydi ama hafif başı dönüyor ve sanki kafası yanıyordu.
Gabriella için üzgündü. Ama elinden gelen bir şey de yoktu. Onu sinirlendirmek istemezdi, eğer tahrik olsaydı onunla orada yatabilirdi bile fakat işler düşündüğü gibi olmamıştı. Vücudu tepki vermiyorsa bu onu suçlu yapmazdu bu nedenle suçluluk duygusu yoktu içinde.
Eve ulaştığında üşümüştü. Kapının kolunu çevirip içeriye girdi ve kapı büyük bir gürültü ile kapandığında annesi salondan çıkmıştı.
"Taehyung, erken geldin?" dediğinde esmer olan bir şey söylemedi. Şuan tek istediği kafa dinlemekti. Sessizce yatağına uzanıp hemen yanı başındaki penceresine vuran yağmurun sesini dinlemek, üzerine yapışan soğuk kıyafetler nedeniyle ısınmaktı.
"Sadece, Gabriella'nın gitmesi gerekiyordu. Bu nedenle ayrıldık." diye geveledi annesinin yanından geçerken.
"Caro Dio! (Yüce Tanrım!) Sen alkol kokuyorsun, bana içtiğini söyleme sakın!" annesi hayretle bağırdığında Jungkook ve ablası da gelmişti yanlarına. Taehyung gözlerini kapatıp sıkıntılı bir nefes verdi.
Annesi çok iyi bir kadındı. Yeri geldiğinde tıpkı bir arkadaş gibi onunla konuşabilirdi, şakalaşabilirdi. Fakat bazı konularda katıydı. Özellikle içki konusunda oğlunun tamamen reşit olmasını istiyordu. Her şeyin yeri ve zamanı olduğunu söylüyordu bu nedenle şuan aşırı kızgındı.
"Meyveli alkol sadece, çok az içtim zaten anne." dediğinde annesi kollarını beline koymuştu.
Lanet olasıca biraz huzur istiyordu.
"Kim Valente Taehyung! Annenin sözünü çiğnediğine inanamıyorum. Hemen odana gidiyorsun, cezalısın." Annesi her sinirlendiğinde olduğu gibi italyan aksanıyla hızlı hızlı konuşup yeri döven adımlarla mutfağa girdiğinde yutkunup beklemeden odasına çıktı.
Kapısını kapatıp ıslak kıyafetlerini çıkardı ve sadece bol bir boxer giyerek örtünün içine girdi. Gözlerini kapatıp yağmurun sesini dinledi. Havanın kapalı oluşu odasını daha karamsar yapmıştı.
"Lanet olasıca Jungkook." diye mırıldandı sinirle.
Hepsi onun suçuydu. Yakışıklı yüzünün, kaslı baldırlarının, seksi vücudunun ve yumuşacık görünen, ellemek istediği saçlarının suçuydu.
