Bölüm neredeyse bir haftadır elimde sürünüyor o yüzden basıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Dün atacaktım amaa bir yeri silip tekrar yazdım o yüzden bugüne kaldı.
VE şimdi size bir emoji koyacağım ve siz bölümde ne olduğunu tahmin edeceksiniz. Hazır mıyız?
🍑
;)
Son olarak da, normalde Taehyung arkadaş çevresinde italyanca konuşuyor ama ben sadece başında belirttim siz kalanını da italyanca konuşuyorlar farzedin çünkü çok karışık oluyor.
Bolca yorum istiyorum, keyifli okumalar💘
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
"Kai...Gerçekten hiç havamda değilim." oturduğu koltukta biraz daha yayılıp elindeki kitabın sayfasını çevirdi. Kai yanağının içini dişlerken Bayan Kim ile göz göze geldi. Taehyung'un annesi oturduğu tekli koltuktan kaşlarını kaldırıp devam etmesi gerektiğini işaret ederken uzun boylu beden, tekrar koltukta yayılmış, kitabını okuyan bedene döndü.
"Ne yani, beni tek başıma mı bırakacaksın?" diyerek yanına oturduğunda esmer olan iki tarafını tuttuğu kitabını karnının biraz altına indirdi ve dudakları arasından sıkılmışcasına bir nefes verdi. Gözleri yanına oturan Kai'ye dönerken, kaslı arkadaşı üzüntüyle kendisine bakıyordu. Bu aşamada Taehyung'un onu reddetmesi biraz zordu.
Aptal arkadaşını şimdi reddederse küsüp gidecekmiş gibi bir hali vardı.
"Bana bunu neden yapıyorsun?" diye sordu bıkkınca. İstediği tek şey şu yıpranmış ama yumuşaklığını kaybetmemiş koltukla bütünleşmek ve eline aldığı kitabı okuyarak vaktin daha çabuk geçmesini sağlamaktı.
Ama lanet olsun, izin vermiyorlardı.
"Arkadaşım beni bahçe partisine davet etti. Tek başıma gitmek istemiyorum, bana eşlik et."
Kai'nin teklifine yüzünü buruşturdu. Partiye gitmeyi bırakın, Taehyung şu evden dışarıya adım atmak dahi istemiyordu. Fakat evdekiler-ki buna Kai de dahildi, Taehyung'un girmiş olduğu depresif modun farkındalardı. Sürekli odasına kapanması, bir şeyler yiyip içmeden kitap okuması ve babasına Kore'ye dönmeleri için sürekli ısrar etmesi onlar için alışılmadık bir şeydi. Annesi onun hep böyle olduğunu düşünsede ablası ve Kai bunun asıl nedenini gayet iyi biliyorlardı.