Bölüm şarkısı: Daniel Trakell-Paradise (şarkı şiddetle önerilir!!)
Yorumlarınız eksik olmasın😚
-
"Yah! Tan!" Taehyung ellerini yüzüne siper edip köpeğinin sıçrattığı su damlalarından kendini korumaya çalıştı. Tannie sahibini umursamadan gördüğü kelebeği yakalamaya çalışırken Taehyung ıslak saçlarını geriye itti.
Havanın bunaltıcı sıcağına karşın evlerinin yakınlarındaki taş havuzuna gelmişlerdi. Taehyung biraz yüzse de daha çok güneşlenmek istediğinden şimdi havuzun taş yerinde yüz üstü uzanıyordu.
Tenini bronzlaştırmayı seviyordu.
Havuzun içindeki Jungkook'a gözleri kaymadan edemiyordu. Giydiği siyah, dizlerinin üzerinde biten bol mayo şortu ile kaslı baldırlarını açığa çıkarmıştı. Kendisine göre teni daha beyazdı ve buna dikkat ediyormuşcasına bedenine güneş kremi sürmüştü.
Kafasını yana çevirip çok da derin olmayan suda yüzüşünü izledi. Sudan kafasını çılardığında saçlarını sallayışını, kemikli parmaklarıyla onları geriye atışını...
Tanrım. O gerçekten yakışıklıydı.
İç çekip gözlerini kapadı ve bacaklarını hafifçe sallamaya başladı. Dün arabada söylediği şeyden sonra neredeyse hiç konuşmamışlardı. Bunun için hala utanıyordu. Ama Jungkook çoktan unutmuş gibiydi.
Belki de abartıyordu?
"Size doğal şeftali posasından yapılma meyve suyu getirdim!" ablasının sesiyle gözlerini tekrar açtı. Jungkook da suyun içinden kafasını çıkarıp ablasına dönmüştü. Oturur pozisyona geçtiğine tepsideki büyük bardağı almıştı bile.
"Tadına bayılacaksın, bunlar bizim bahçemizdeki şeftalilerden yapıldı." ablası Jungkook'a uzattığı bardakla birlikte açıklamasını yaparken onun gülümseyen suratına baktı. Gözlerinin yanı kırışmış, ön iki dişi açığa çıkmıştı.
Lanet olası seksi herif.
"Hayatımda içtiğim en güzel meyse suyu." dudaklarını yalayıp emdiğinde Taehyung adeta hipnoz olmuştu. İnce dudakları fazlasıyla kırmızı görünüyordu.
Öpüşmenin nasıl bir his olduğunu merak etti.
Kafasını iki yana sallayıp bardağı kafasına diktiğinde ayaklarını suya sokmuştu. Fakat su soğuk olduğundan yüzme fikrinden vazgeçip boş bardağı tepsiye bıraktı ve ellerini arkaya dayayıp kafasını geriye attı.
Güneş yüzüne vurup bir süre etrafı dinledi. Ablası ve Jungkook bir şeyler konuşuyordu ama dikkat çekecek kadar hoş konular değildi. Bu nedenle dinlemedi.
Jungkook meyve suyunu bitirene kadar konuştular. Ardından o yüzmeye geri döndü. Ablası hemen yanında oturduğundan gözlerini açıp ona baktı. Üzerinde çiçekli bir elbise vardı ve şapka takıyordu.
"Neden sevgilinle yüzmüyorsun?" diye sordu sessizce. Ablası kafasını iki yana sallayıp "suyu sevmiyorum." dedi.
Taehyung sadece onayladı. Aklına Jungkook ile olan konuşması gelmişti.
"Çok yakışıklı." diye mırıldandığında ablası kardeşinin itirafıyla kıkırdamıştı. Taehyung da güldü.
"Evet öyle." dediğinde esmer olan bağdaş kurdu. Ablasıyla konuşmak için iyi bir fırsattı.
"Neden birbirinizden uzak duruyorsunuz?" dediğinde gözleri kulaç atarak yüzen Jungkook'a kaydı. Ablası ise omuz silkti.
"Uzak durmuyoruz-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change Your Mind ; TaeKook
Fanfiction"Valente," Jungkook kafasını çevirdi ve gözlerinin temasını kesti. "Bu çok yanlış."