Diğerlerine göre uzun oldu, fakat o kadar az yorum geliyor ki üzülüyorum. Fic hakkında çok güzel fikirlerimiz var oysa ki😔
Neyse, keyifli okumalar😔😔😔😔
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**
"Buongiorno!"(Günaydın!)
Taehyung mutfak girişine yaslanıp kalınlaştırdığı sesiyle söylendiğinde annesi şaşkınca kendisine baktı.
"Ah Valente, sen italyanca konuşur muydun?" derken baştan aşağı oğlunu süzmüş, burun kıvırarak tezgaha dönmüştü.
Annesi italyan olduğundan korecesi fazla iyi değildi, ayrıca çocuklarının italyanca konuşmasını isterdi fakat Taehyung da tam tersiydi. İtalyancası iyi olsa da korece konuşurdu. Fakat şuan annesinin gönlünü alması gerekiyordu vu nedenle onun suyundundan gitmeye karar vermişti.
"Sadece senin kadar güzel konuşamadığımdan pek isteğim kalmıyor." diyerek bıyık altından güldü. Yavaş adımlarla annesine yaklaşıp yanağına öpücük kondurdu.
"Sabah sabah bu sevgi cümleleri nereden geliyor? Ben sana ceza vermemiş miydim?" diye mırıldandığında sıcak ses tonu affedici duruyordu.
"Özür dilerim." diye fısıldadı Taehyung. "Gabriella uzatınca geri çeviremedim. Çok da içmedim zaten, kafam tamamen yerindeydi." diye açıkladığında annesinin iç çektiğini duymuştu.
Anne ne kadar kızarsa kızsın çabuk affedebilirdi, eğer yeterli özür ve açıklama olursa.
"Bir daha tekrarlanacak-"
"Hayır, söz veriyorum tekrarlanmayacak." diyerek kararlıca konuştu. Annesi kafasını iki yana sallayıp söylene söylene işini yapmaya devam ederken Taehyung başarıyla gülmüştü. Tüm neşesi yerine gelmiş, yaşadığı tatsız küçük sorunlar kanatlanıp uçmuştu sanki.
Mutfaktan çıkıp beton merdivenlere yönelirken o sırada yukarıdan aşağı inen Jungkook ile karşılamış, beyaz tenli şaşırarak kendisine bakmıştı.
"Haberler iyi, annemin gönlünü aldım." diye beklemeden konuştuğunda Jungkook hafifçe gülüp, "Kahvaltıdan sonra gidelim o zaman." demişti.
Taehyung heyecanını gizleyerek onayladı. Ardından beklemeden banyoya girip uzunca banyo yaptı. Yaz mevsiminin sıcağında kaynar suyla yıkanıp ferah banyo sabununu bütün tenine kazıdı.
Dudaklarında silik bir mırıldanmayla saçlarını iki kez şampuanladı, kasıklarındaki tüyleri jiletle aldı ve iyice yıkanıp beline havlu bağlayarak dişlerini fırçaladı. Hayatında hiç bu kadar bakım yapmamıştı. Taehyung terli teniyle, kasıklarındaki tüylerle ya da gözlerindeki çapaklarla yaşayabilirdi, bundan en ufak bir şikayette bulunmazdı fakat içinden özel görünmek isteği gelmişti.
Tertemiz, ferah ve capcanlı.
"Lanet olsun!" diye biraz acı biraz sinirle mırıldandı. Aynalı dolaptan aldığı, ablasına ait siyah maskeyi yüzünden soymaya çalışırken bu kadar acı verici olduğunu tahmin etmemişti. Ablasının bunu nasıl yaptığını bilmiyordu, aynaya yaklaşıp yakından baktığında gözlerini devirerek elindeki soyulmuş maskeyi çöpe attı.